WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Baba soyadını veya çocuk ergin olduktan sonra kendi soyadını usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değiştirmedikçe çocuğun da soyadı değişmez. O halde, velayete sahip baba bu hakka dayanarak, kişiye sıkı sıkıya bağlı kişilik haklarıyla ilgili çocuğun soyadının değiştirilmesi davasını açamaz. Bu sebeple; mahkemece, kendi soyadları baki kalmak üzere babanın velayeti altındaki çocuğunun soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yasanın emredici kurallarına aykırı olarak ve yerinde bulunmayan gerekçelerle kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 17.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...

    Aile Mahkemesi'nin 2014/678 Esas, 2014/729 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ortak çocukları Sidelya Ece'nin velayetinin davalı babaya verildiğini, müşterek çocuğun 10/03/2021 tarihinden bu yana annesi ile yaşadığını, kendisinin de annesi ile yaşamak istediğini, davalı babanın başta sağlık ve eğitimi olmak üzere hiç bir konuda çocuğun gelişimine katkı sağlamadığını, hali hazırda yeni bir evlilik yaptığını, iki çocuğunun daha olduğunu, üvey annenin çocuğa hakaret edip psikolojik baskı uyguladığını belirterek velayetin babadan alınarak davacı annesine verilmesine ve 1.500 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini istemiştir....

    Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20....

    Yaşı nedeniyle idrak çağında bulunan ortak çocuk 17.03.2006 doğumlu Berna'nın velayet tercihini baba yönünde kullanmasına rağmen mahkemece; "annenin küçüğün gelişiminin sağlanabileceği ve devam ettirilebileceği bir ortam oluşturduğu, çocuğun doğumundan itibaren yanında bulunan,bakım ve gözetimi ile ilgili olarak maddi ve duygusal gereksinimlerini karşılamaya çalışan davalı anne ile çocuk arasında kuvvetli bir bağ oluştuğu, istinabe suretiyle aldırılan raporlarda çocuğun velayetinin anneye verilmesinin uygun olduğu şeklinde görüş belirtildiği, çocuğun ana bakım vc şefkatine muhtaç olduğu ve ortak çocuğun yaş itibari ile idrak çağında sayılamayacağı" gerekçesiyle velayeti davalı anneye bırakılmıştır....

      Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...

      Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...

      Anayasa Mahkemesi’nin 25/06/2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...

      Dava 22.11.2013 tarihinde açılmış, tarafların ayrıldığı tarihten itibaren yargılama devamında ortak çocuklar davalı anne yanında kalmışlardır. ../.... Mahkemece velayetleri konusunda görüşlerine başvurulan ortak çocuklardan 18.09.2004 doğumlu baba ile, 05.01.2006 doğumlu ve 10.11.2008 doğumlu ise anne ile birlikte yaşamak islediklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece alınan sosyal inceleme raporunda; annenin velayet görevini yerine getirebileceği, ancak maddi kaygılardan dolayı velayet konusunda istekli olmadığı, babanın ise çocukları halalarına bırakarak yurtdışına gideceğini beyan ettiği rapor edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı annenin çocuklara yönelik olumsuz bir tutum ve davranışının bulunmadığı, velayet görevini yerine getirebileceği, görüşlerini açıklama olgunluğuna erişen çocuklardan iki tanesinin de anne ile yaşamak istediği anlaşılmaktadır....

        Bu bakımdan; mahkemece 4787 sayılı kanunun 5. maddesi uyarınca görevlendirilecek uzman veya uzmanlar vasıtasıyla annenin yaşam koşulları ile ilgili inceleme yapılması; anne ve babanın gerektiğinde mahkemece bizzat dinlenerek ekonomik ve sosyal durumları ile çocuğa bakım olanakları konusunda kendilerinden bilgi alınması, annenin iddiaları doğrultusunda çocuğun kaçırılmasına ilişkin bir soruşturma dosyasının bulunup bulunmadığının araştırılması ve inceleme tarihi itibariyle idrak çağında bulunan çocuğun mahkemece bizzat dinlenerek velayet konusunda görüşlerinin alınması ile tüm deliller birlikte değerlendirilip, gerçekleşecek sonucuna göre çocuğun velayetinin düzenlenmesi gerekirken, açıklanan yönler gözetilmeden, eksik inceleme ile çocuğun velayeti konusunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          UYAP Entegrasyonu