Davacı kadın vekili 24.11.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesindeki iddia ve taleplerini tekrarla geçici velayetin anneye verilmesine, yabancı velayet hükmü kesinleşmiş kabul edilir ise çocuğun velayetinin değiştirilerek anneye verilmesine, bu mümkün değil ise ortak velayet düzenlenmesine, bu da mümkün değil ise anne ile ortak çocuk arasında inceleme raporu gözetilerek her Cuma saat 10.00'dan Pazar günü saat 20.00'a kadar az olamamak kaydıyla kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu düzenlemeler dikkate alındığında; ortak velayetin, bir “zorunluluk” değil, ancak uygun koşullar varsa tercih edilebilecek bir durum olduğu anlaşılmaktadır. Ortak velayet ülkemizde hem yasal gereklilikleri hem de anne-baba ve çocuğun psikososyal koşulları ve toplumun sosyokültürel koşulları çerçevesinde incelenmelidir. Ortak velayet uygulaması olan ülkelerde, bu konu ebeveynlerin hak ve yükümlülükleri ile çocuğun üstün yararı ilkesi çerçevesinde ele alınıp düzenlenmektedir. Yasa koyucu da ortak velayeti yasalar ve kurumlar çerçevesinde ele almaktadır. Ortak velayet bazı sistemlerde kural iken bazı sistemlerde ise istisna olarak yer almaktadır Ülkemizde ise henüz bu içerikte yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Öte yandan; ortak velayetin Türk hukuk ve kamu düzeni ile ülkenin sosyokültürel koşullarına uygun olup olmadığı da bir diğer tartışma konusudur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından ortak çocuk Merve'nin velayetinin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin kaldırılmasına ilişkin olup, davacı dede tarafından babaya karşı açılmış,anne davaya dahil edilmiştir. "Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine" göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun görmektedir (Söz m. 4). Davada, davalı baba ile davaya konu küçük çocuk arasında menfaat çatışması vardır....
Ortak çocuk 2008 doğumlu Utku, otizm hastası olup % 80 özürlü raporu bulunmaktadır. Mahkemece alınan ilk sosyal inceleme raporu sonrasında velayetin tedbiren davacı babaya verilmesine karar verilmiş, sonrasında alınan sosyal inceleme raporlarında da davacı babanın çocuğu ile ilgili olduğu, çocuğun bulunduğu ortamda mutlu olduğu, ihtiyaçlarının karşılandığı ve mevcut yaşam koşullarının ortak çocuğun gelişimini engelleyebilecek unsurları barındırmadığı bildirilmiştir. Bir kısım davacı tanıkları da çocuğun bakımı ile genelde babaannesinin ilgilendiğini, davalı annenin çocuğun bakımı ile ilgilenmediğini, çocuğa hakaret ettiğini, altına yaptığında çocuğa yemek vermediğini beyan etmişlerdir....
Tarafların ortak çocuğu olan Uğur (2011) inceleme tarihi itibariyle idrak çağındadır. Kişisel ilişki konusunda idrak çağında bulunan ortak çocuğun görüşünün sorulması ile kişisel ilişki kurulması konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak (4787 sayılı Kanun m.5) anne ve babanın barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirmek suretiyle kişisel ilişki yönünden karar verilmesi gerekirken, yeterli ve gerekli inceleme yapılmaksızın karşı davanın reddine karar verilmesi hatalı görülmüş ve hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Toplanan deliller, yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m. 183,349,351/1)....
Hal böyle iken davacı-davalı kadının tamamen kusurlu olduğunun kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 2-Ortak çocuk 2012 doğumlu...’nun 11.12.2014 tarihli ara karar ile tedbiren velayetinin anneye verildiği bu tarihten itibaren çocuğun anne yanında kaldığı, mahkemece bozma ilamından sonra anne ve ortak çocuk ile ev ortamında görüşülerek aldırılan sosyal inceleme raporunda, çocuğun, anne ile yaşamaktan mutlu olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır. Sosyal inceleme raporunda, ev ortamının çocuğun yaşaması için uygun olduğu, annenin çocuğun velayetini almasına engel bir durumunun bulunmadığı, çocuğun anne ortamına alışmış ve uyum sağlamış olduğu, velayetin anneye verilmesinin uygun olacağı belirtilmiştir. Anne yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağının ve hemen meydana gelecek tehlikenin varlığı ispat edilmemiştir. O halde velayetin anneye verilmesine karar verilmesi gerekirken babaya bırakılması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuğun üstün yararı gözetilerek velayetin geçici olarak babaya bırakıldığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.03.2017 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuk 10.08.2011 doğumlu...velayetinin değiştirilmesine karar verildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
gerekçesi ile; "1- Davacının velayetin değiştirilmesi talebinin REDDİNE, 2- Davacının ortak çocukla kişisel ilişki kurulması talebinin KABULÜ İLE Davacı anne ve ortak çocuk arasında her ayın 1. Cumartesi günü saat 10.00’dan akşam 18.00’e kadar, her ayın 3. Cumartesi günü saat 10.00’dan Pazar saat 13.00’e kadar ayda bir gün yatılı olmak üzere toplamda 3 gün, dini bayramların 3. Günü sabah 10.00’dan akşam 18.00’e kadar, anneler gününde sabah 10.00’dan aynı gün akşam 18.00’e kadar olmak sureti ile KİŞİSEL İLİŞKİ TESİSİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; kişisel ilişki ve vekalet ücreti kısmı hariç olmak üzere velayet yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün; davacının davasının ve tüm taleplerinin reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur....