DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde şahsi ilişkinin artırılarak yeniden düzenlenmesi isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince velayetin değiştirilmesi talebi reddedilmiş, şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası kabul edilerek şahsi ilişki yeniden düzenlenmiştir. Velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı istinaf olmaksızın kesinleşmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Aksaray 2. Aile Mahkemesinin 2017/800 E. 2017/1029 K....
(T.M.K.nun 348/4.maddesi) Somut olayda; küçük Eylül'ün velayeti boşanma hükmü ile babası Nadir'e verilmiş iken sonradan baba ölmüş ve davalı anne Cennet'in velayetin kendisine verilmesine ilişkin talebi Karşıyaka 3. Aile Mahkemesi'nin 2018/786 Esas sayılı2020/13 karar sayılı kararıyla reddedilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Öte yandan Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/1249 Esas sayılı dosyası ile davacı T1 Eylül'e vasi olarak atanmış ve bu karar da kesinleşmiştir. Yapılan bu açıklamalara göre; velayet kendisinde olan babanın ölümüyle velayet kendiliğinden anneye geçmediğine ve ayrı bir kararla velayet kendisine tevdi edilmemiş bulunduğuna göre velayetin kaldırılması da söz konusu değildir. Bu durumda davalı anneye velayetin kaldırılması davasında husumet yöneltilmesi de doğru değildir....
Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır.Somut olayda ortak çocuklar temyiz inceleme tarihi itibariyle velayet düzenlemesi konusunda görüşlerini açıklama olgunluğuna erişmiş olup, bu sebeple mahkemece, eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istedikleri konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihlerinin kendilerinden sorulması (Yargıtay HGK 16.03.2012 tarih E.2011/2-884- K. 2012/197 ile 22.01.2014 tarih E.2013/2-2085-K.2014/30 sayılı kararları) ve aradan geçen uzun süre dikkate alınarak gerektiğinde yeniden psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5) ortak...
Somut uyuşmazlıkta; boşanma sonucunda ortak çocuğun velayetinin davacı anneye verildiği ve halen velayetin davacı annede bulunduğu müşterek çocuğun dava tarihi olan 05.01.2015 tarihi itibari ile davacı annenin yanında bulunduğu, Ekim 2015 de davalı babanın yanına geçtiği ve babayla kalmaya başladığı dosya içeriğiyle sabittir . İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Velayetin kendisine bırakıldığı eş çocuğa bakmayıp karşı taraf çocuğa bakıyorsa çocuğa bakan, velayetin değiştirilmesi davası açmak zorunda olmadan doğrudan iştirak nafakası talebinde bulunabilir. Velayet değiştirilmeden çocuğa bakan iştirak nafakası davası açıp iştirak nafakasına hükmolunduktan sonra çocuk velayetinde bulunduğu tarafın yanına giderse bu taraf nafakanın kaldırılmasını her zaman isteyebilir ve nafaka kaldırılır....
Mahkemece ortak çocuklar .... ve...'in davacı-karşı davalı annede olan velayetlerinin kaldırılarak davalı-karşı davacı babaya verilmesine karar verilmiştir. Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m. 348). Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m. 183, 349, 351/1). Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçmış olmakla davacı-karşı davalı annenin karar düzeltme talebinin bu yöne ilişkin olarak kabulüne, velayetin kaldırılması kararına yönelik olarak onama kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
kere arandığı, ancak annenin uzman ile iletişime geçmediği, bu halde davanın kabulü ile velayetin değiştirilerek davacı babaya verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının isabetli olduğu, yine davaya konu çocuklardan Cafer Fazıl ve Hayat Nur'un dava tarihinden önce, ortak çocuk Şehnur'un ise dava tarihinden sonra 11.08.2019 tarihinde davacı ile yaşamaya başladığı, açıklanan sebeple ortak çocuklar için davalı lehine boşanma kararında hükmedilen iştirak nafakasının ortak çocuklardan Cafer Fazıl ve Hayat Nur' yönünden dava tarihi, ortak çocuk Şehnur yönünden 11.08.2019 tarihinde kaldırılmasına karar verilmesi ve tarafların ekonomik sosyal durumları, ortak çocukların yaşı, zorunlu giderleri, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi gereği müşterek çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen iştirak nafakalarının miktarlarının uygun olduğu, davalının sair itirazlarını ispatlayamadığı anlaşılmış olup, açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, mahkemece ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava 01.11.1999 doğumlu ortak çocuk Buğra'nın velayetinin değiştirilmesine ilişkin olup, ortak çocuk karar tarihinden sonra ergin olduğundan dava konusuz hale gelmiştir. Bu husus gözetilerek konusuz kalan dava hakkında "Karar verilmesine yer olmadığına" dair karar vermek ve yargılama giderleri ile vekalet ücretini, dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak, tayin ve takdir etmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekir....
Velayeti anneye bırakılan ortak çocuk ..... 2009 doğumlu olup inceleme tarihi itibari ile idrak çağındadır....
Mahkemece; davanın kabulüne, ortak çocuğun velayetinin değiştirilerek babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, iştirak nafakasının kaldırılmasına, karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili kararı, davacı tarafından annenin velayet hakkını ihmal ettiği, kötüye kullandığı yönündeki iddiaların ispat edilememiş olmasına, velayetin değiştirilmesini gerektiren somut bir neden gösterilmeksizin, sadece çocuğun beyanı esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, cevap dilekçesindeki açıklamalar doğrultusunda istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı taraf, istinafa cevap vermemiştir. GEREKÇE: Dava, velayetin değiştirilmesine, ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....