Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl Dava, velayeti ortak olarak verilen müşterek çocukların ortak velayetin kaldırılması, velayet değişikliği ve çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Karşı dava ise, velayeti ortak olarak verilen müşterek çocukların velayetinin kaldırılması, velayet değişikliği istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı/ karşı davalı erkeğin tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Bu sebeple ortak çocuğun idrak çağına ulaştığı dikkate alınarak bizzat ya da istinabe yoluyla; eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin hakim tarafından kendisinden sorulması (Yargıtay HGK 16.03.2012 tarih E.2011/2- 884K. 2012/197 ile 22.01.2014 tarih E.2013/2-2085- K.2014/30 sayılı kararları) ve psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5) ortak çocuğun anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının ortak çocuğun menfaatine olacağı tespit edilip, soncuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

    Mahkemece, velayet konusunda görüşlerine başvurulan ortak çocuklardan 10.07.2009 doğumlu ...., beyanının alındığı 18.03.2016 tarihinde yaşı itibariyle yeterli idrake sahip değildir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların 09.09.2014 tarihinde kesinleşen ilamla anlaşmalı olarak (TMK m. 166/3) boşandıkları, ortak çocukların velayetinin davalı anneye bırakıldığı, eldeki davanın 23.02.2015 tarihinde açıldığı ve çocukların anne ile birlikte yaşadıkları anlaşılmaktadır. Çocukların anne yanında yaşadıkları süre boyunca velayetin değiştirilmesini gerektirecek bir durumun varlığı ve annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya savsakladığı kanıtlanamamıştır. Annenin çalışıyor olması sebebiyle, özel okulda eğitim gören çocukların okul servisinden anne tarafından bizzat alınmaması ya da annenin başka bir erkekle yeniden evlenmesi tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmez....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 30.01.2014 tarihinde kesinleşen kararla boşanmışlar, ortak çocukları 20.08.2008 doğumlu ....'ın velayeti anneye verilmiş baba ile ortak çocuk arasında aynı veya ayrı şehirde bulunmaları durumuna göre kişisel ilişki düzenlenmiştir. Bu davada davacı, ortak çocukla arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiş mahkemece yapılan yargılama sonucunda “Boşanma hükmü ile kurulan kişisel ilişkinin yeterli olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı baba ...., davalı anne ile ortak çocuk ise....yaşamaktadırlar....

        Asıl dava olan boşanma davaları konusuz kaldığına göre mahkemece velayetin düzenlenmemesinde bir isabetsizlik yoktur....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2022 NUMARASI : 2022/163 ESAS 2022/384 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile ayrı yaşadıklarını ortak çocukların kendi yanında olduğunu, davalının ortak çocuk Asel Hüma'yı kaçırdığını çocuğun 2,5 yaşında olduğunu anne bakım ve şefkatine ihtiyaç duyduğu dönemde olduğunu belirterek ortak çocuk Asel Hüma'nın kendisine teslimi ile geçici velayetinin tarafına tevdi edilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı / vekili cevap dilekçesi sunmamıştır....

          Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 2013 doğumlu ortak çocuğun uzun zamandır anne yanında yaşadığı, dosyada velayetin annede kalması halinde çocuğun bedensel ve ruhsal olarak olumsuz etkileneceğine dair bir delilin de bulunmadığı, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacı babanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/19 E. sayılı dosyası ile davacı tarafından velayetin değiştirilmesi için dava ikame edildiğini ve iş bu velayetin değiştirilmesi davasının davalı tarafından çocukların iyiliği için kabul edildiğini ancak yargılama esnasında müşterek çocuklardan Efe AKTAŞ'ın rahatsızlandığını, tarafların ortak olarak müşterek çocuk ile ilgilendiğini, tedavisine ilişkin tüm işlemleri birlikte gerçekleştirdiklerini, neticeten davacının açmış olduğu velayetin değiştirilmesi davasından vazgeçtiğini, ancak gelinen aşamada davacının tekrar çocukların velayetini talep ettiğini, davacının talebinin haksız olduğunu, davacı tarafından boşanmadan bu yana çocukların sürekli babaya karşı doldurulduğunu, davacının da davalının da çalıştığını, çocuklar için her ikisi de aynı düzen ve yaşama koşullarını sağladığını, davalı tarafından müşterek çocukların tüm ihtiyaçlarının karşılandığını ,çocukların üstün yararı da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakası-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı karşı davalının velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....

            Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde nez şartlarının varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m.183, 349). O halde, olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesi hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m.183, 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.05.2017(Prş.)...

              UYAP Entegrasyonu