Bu durumda, annenin velayet görevini yerine getirmediği, velayetin kaldırılması koşullarının (TMK m. 348) oluştuğu, davacı babanın da velayet görevini üstlenmesine engel bir durumunun bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ve velayetin davacı babaya verilmesi (TMK. m. 337/2) yerine, davanın reddi ile annenin çocuk üzerindeki velayetinin kaldırılmasına çocuk için vasi atanması için ihbarda bulunmasına karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.06.2016 (Salı)...
Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır (TMK'nın 2. maddesi). Somut olayda; davacının, davalı ile boşandıklarını, boşanma kararında çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, çocuğun daha iyi eğitimi ve bakımı için velayetin değiştirilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, dava tarihi itibariyle küçüğün annesi ile birlikte "... Mah. ... Sok. No: ... ..." adresinde oturduğu, ekonomik sosyal durum araştırması, dava ve cevap dilekçelerinden anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince (Aile Mahkemesi sıfatıyla) görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakası-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı karşı davalının velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....
Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde nez şartlarının varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m.183, 349). O halde, olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesi hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m.183, 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.05.2017(Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kurulan Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Protokol Hükmünün Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, velayetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden; davalı-davacı tarafından ise, protokol hükmünün yeniden düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalının velayetin değiştirilmesi davasının reddedildiğinin anlaşılmasına göre, temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Velayet hakkını kullanmanın doğal sonucu olarak,velayet hakkı kendisinde bulunan davalı-davacı annenin, ortak çocukla gerek yurt dışı gerekse yurt içinde seyahat etmesi davacı-davalı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar ...Mahkemesinin 16.10.2007 tarih ve....sayılı 22.10.2007 kesinleşme tarihli dosyası ile boşanmış olup, ...karar sayılı dosyası ile yabancı mahkeme ilamının tanınmasına karar verilmiştir. Söz konusu ... mahkemesince verilen boşanma kararında velayet yönünden bir düzenleme bulunmamaktadır... Hukukuna göre boşanmadan sonra da küçükler anne ve babanın müşterek velayeti altında bulunmakta ise de; Türk Hukukunda müşterek velayet müessesesi bulunmamaktadır. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir (HMK m.33). Davacının dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava velayetin düzenlenmesi istemine ilişkindir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmiş olması ve bu ilamda ortak çocukların velayetiyle ilgili bir düzenlemenin bulunmaması karşısında; velayetin ana veya babadan birine tevdi için taraflardan birinin başvurusu yeterli olup, tanıma kararıyla kesin hüküm halini almış olan boşanma sonucu, velayetle ilgili bir düzenleme yapılmasının yasal olarak zorunlu bulunmasına (TMK.m.337/2); bu halde hakim tarafından kendiliğinden harekete geçme ilkesi gereğince, velayetin diğer tarafa verilmesinin imkan dahilinde olmasına göre; davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi; diğer yönlere ilişkin temyiz itirazları da yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve kanunu uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 20.05.1980 tarihli Çocukların Velayetine İlişkin Kararların Tanınması ve Tenfizi ile Çocukların Velayetinin Yeniden Tesisine İlişkin Lüksemburg Sözleşmesi hükümlerine göre yabancı mahkemece verilen ortak velayetin kaldırılması suretiyle velayetin düzenlenmesine ilişkin kararın Türkiye'de icra olunabilmesi, tenfiz kararı verilmesine bağlıdır (5718 s.MÖHUK.md.50/1). Tenfiz kararı verilmesinin koşulları yasanın 54. maddesinde gösterilmiştir....
Davacının ortak çocukların velayetinin davalıdan alınıp kendisine verilmesi yönündeki bu talebi, bir "çekişmesiz yargı" işidir (HMK m. 382/2-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu kabul edilmiştir (HMK m. 384). Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargı" ile ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. Somut olayda; dava, davacının yerleşim yeri mahkemesinde açılmış olup, bu yer yetkilidir. Öyleyse işin esasının incelenmesi gerekirken, davalının yerleşim yeri esas alınarak yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, evlilik dışı dünyaya gelen ve tanıma yoluyla aralarında bağ kurulan küçük ... velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmiştir. Davacının davası velayetin değiştirilmesine yöneliktir. Davacının kişisel ilişki düzenlenmesine yönelik dava dilekçesinde talebi bulunmadığı gibi harcı verilerek açılmış bir davası da (TMK m. 323 vd.) bulunmamaktadır. Davacı tarafça bu konuda bir ıslah talebinde de bulunulmamıştır....