Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından velayetler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince; boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin davalı anneye verilmesine, davacı baba ile kişisel ilişki tesisine ve velayetleri anneye verilen ortak çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Davacı erkek tarafından velayet yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 26.09.2017 tarih 2017/1896 Esas, 2017/840 Karar sayılı kararı ile, davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı erkek temyiz yoluna başvurmuştur. Mahkemece, ortak çocuklar 2008 doğumlu Hiranur ile 2011 doğumlu Muhammed'in velayetleri anneye verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 16.06.2015 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar mahkemece, tarafların ortak çocukları 05.12.2005 doğumlu.... ile 18.01.2010 doğumlu ... velayetleri anneye bırakılmıştır. Bu davada ise davacı baba davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle ortak çocukların velayetlerinin kendisine verilmesini istemiş mahkemece “velayetin değiştirilmesi şartları oluşmadığından” dava reddedilmiştir. Ortak çocuklar idrak çağındadır....
, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında ortak çocuk Hilal yararına hükmedilen aylık 1.000 TL iştirak nafakasının miktar itibariyle fazla olmadığı anlaşılmakla davacı- karşı davalı vekilinin velayetin değiştirilmesi davasının reddine, iştirak nafaka miktarının fazla oluşuna yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK m.353/1- b-1 md. göre esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Gerçekleşen bu durum karşısında idrak çağında olan küçüğün beyanı, 30.07.2019 tarihli sosyal inceleme raporu ve velayetin anneye verilmesine engel olan bir durumun da bulunmadığı hususları gözetilerek ortak çocuğun velayet düzenlemesi konusundaki üstün yararının, velayetinin anneye bırakılması olduğu anlaşılmakladır. Durum böyle iken; mahkemece çocuğun geçerli üstün yararı olmadığı halde, yazılı şekilde annenin ortak çocuk üzerindeki velayet hakkının kaldırılmasına karar verilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir....
Davacı tarafından ortak çocuğun yurt dışına çıkış yasağının konulmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiş,davacı 11.04.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile ortak çocuğun yurtdışına çıkarılmaması için tedbir kararı verilmesini ve velayetin değiştirilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ise ıslah yolu ile yeni ve bambaşka bir talep ile ıslah talebinde bulunulamayacağı, davalı vekilince muvafakat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacının temyizi üzerine Dairemizin 20.02.2017 tarih 2016/25854 esas 2016/1716 karar sayılı kararı ile “Davacı baba, dava dilekçesinde ortak çocuğun yurt dışına çıkışının yasaklanmasını talep etmiş, 12.04.2016 tarihli dilekçesiyle davasını tamamen ıslah ederek velayetin değiştirilmesi talebinde bulunmuştur. Davanın tamamen ıslahıyla davacı talep sonucunu değiştirip, bambaşka bir talep ileri sürebilir (HMK m. 180)....
Mahkemece, "...ortak velayetin kaldırılarak, velayetin davacı babaya verilmesine ilişkin velayetin değiştirilmesini gerektirir nedenlerin bulunmadığı, davalının velayet görevini ihmal veya kötüye kullandığı, ihmal ve istismar ettiği, çocuğun bedensel ve fikri ahlaki bakımdan gelişimini tehlikeye soktuğu iddialarının ispatlanamadığı anlaşılmakla, ortak çocuk Liya Ada'nın davalı annede kalmasının küçüğün üstün yararına olacağı..." gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. 1- Davalar arasında bağlantı bulunması durumunda, davaların birleştirilmesine karar verilir (HMK m. 166/1). Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır (HMK m. 166/4). Karar tarihinden sonra 07/10/2022 tarihinde davalı anne tarafından, davacı baba aleyhine Karşıyaka 2....
Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir....
Somut olayda; tarafların ortak velayet konusunda anlaşma bulunmadığı gibi, sadece davacı erkeğin ortak velayet talebinde bulunduğu, ortak velayete hükmedebilmek için anne ve babanın bunu birlikte talep etmesi koşulunun gerçekleşmediği ve ortak velayet konusunda taraflar arasında çekişme olduğu gibi ayrı yerlerde yaşayan müşterek çocuk ile baba arasında ortak velayet tesisinin çocukların menfaatine uygun olmayacağı anlaşılmakta olup bu yöndeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davacı erkeğin kişisel ilişkiye ilişkin talebi incelendiğinde; TMK'nın 323. maddesine göre "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." Velayet kendisine verilmeyen taraf ile ortak çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkide çocukların üstün yararı yanında analık ve babalık duygularının da tatmin edilmesi gerekmektedir . (Yargıtay 2....
Bu haliyle, davacının velayetin değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Ortak velayet talebi bakımından; Ortak velayetin sağlıklı biçimde işleyebilmesi için ebeveynlerin çocuk ile ilgili meselelerde işbirliğinde bulunabilecek, iletişim kurabilecek durumda olmaları gerekir. Tarafların çocuk ile ilgili meselelerde işbirliğinde bulunabilecek ve iletişim kurabilecek durumda olmadıkları, tüm dosya kapsamı itibariyle yapılan inceleme neticesinde ortak velayetin müşterek çocuk Azra'nın yararına olmayacağı kanaatine varıldığından davacının ortak velayet talebinin reddine karar verilmiştir....
velayetin alınmaması gerektiğini, artık tarafların kişisel ilişki konusunda aralarında herhangi bir sorun bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılarak velayetin ortak olarak devamına karar verilmesini istemiştir....