Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ortak ve hem de şirket müdürü olarak gözüktüğünü ileri sürerek, müvekkilinin tüm payının davalı Murat'a devrettiğinin ve devir nedeni ile devir tarihinden itibaren şirketle bir ilgisinin kalmadığının ve müdürlük görevinin sona erdiğininve yerine davalı Murat'ın atandığının tespitine, anılan durumların ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    CEVAP:Davalı vekili,davanın taraflarının doktor olduğunu,tarafların ortak oldukları şirket adına fatura kesmekte ve bu faturaların karşılığını tahsil edip giderler düşüldükten sonra hisseleri oranında paylaştıklarını, özel sağlık sektöründe prosedürün bu şekilde yürüdüğünü, taraflar arasındaki ortaklığın tam anlamı ile ticari bir işletme olmadığını,müvekkilinin ortak şirketin kuruluşundan bu yana müdür olmasına rağmen ne huzur hakkı adı altında bir bedel ne de bir müdürlük maaşı aldığını, taraflar arasında resmi belgelerde 3 ortak olarak gözükmekte ise de gayri resmi olarak 5 ortak çalışmakta olduğunu ve şirkete gelen varlığı her bir ortak % 20 oranda paylaşmakta olduğunu, şirketin kayıtlarda görünmeyen 2 ortağı daha olduğunu,bunların ... ve ... olduğunu,dava dışı şirkete fatura kesip hizmet bedeli tahsil eden .......

      Sözleşmede aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatıyla ortaklık işlerini idare ve temsile yetkilidir. Bu durumda limited şirketin ortak müdürleri organ olmaları nedeniyle yönetim hakkı, emir ve talimat yetkisini kullanabilir. İşçiye özgü şahsi bağımlılık unsuru ortak müdürlerde görünmez, Şirketi doğrudan doğruya işveren olarak temsil ederler. Bu nedenlerle ortak müdürlerin konumunu iş yasası kapsamında değerlendirme olanağı yoktur. Ortak olan ile olmayan müdür arasında yetki ve sorumluluk açısından hiçbir fark yoktur. Çünkü ortak olan müdür ile olmayan müdür sıfatın geri alınması hali hariç aynı hükümlere tabi tutulmuştur. Türk doktrininde ortak olmayan müdürlerin limited ortaklığın organı değil, ticari mümessili olduğu görüşü ileri sürülmüş ise de, (Arslanlı/Domaniç, 622; Eriş 2, 1576) bu görüşe katılma olanağı yoktur....

        in şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığını, diğer ortağın imzasını taklit ile usulsüz şekilde genel kurul toplantısı yaparak, diğer ortağının katılmadığı genel kurul kararı ile kendisini 25 yıl süreyle şirket müdürü seçerek sicile tescil ve ilan ettirdiğini, sahte imza ile gerçekleşen işbu genel kurul kararının iptali için diğer ortak tarafından İstanbul 1....

          ın 10 yıllığına müdür olduğunun bildirilmesi, sanığın yetkili olduğuna dair vekaletnamenin de bulunmadığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve sahte fatura düzenleme eylemine sanığın iştirak edip etmediğinin belirlenmesi için sanık tarafından şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, şirkete ait bir belge düzenleyip düzenlemediği, müdür veya ortak sıfatıyla şirketten bir maaş yada pay alıp almadığı araştırılması, fatura verilen kişiler tespit edilip tanık sıfatıyla dinlenerek faturaları kimden aldıkları ticari ilişkiyi kiminle gerçekleştirdikleri hususunda bilgilerinin sorulması ve gerekli görüldüğü takdirde faturalardaki el yazısı ve imzaların sanığa ait olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla saptanmasından sonra toplanan delillere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçunun cezasının 08.02.2008 tarihinde...

            Bu nedenlerle ortak müdürlerin konumunu iş yasası kapsamında değerlendirme olanağı yoktur. Ortak olan ile olmayan müdür arasında yetki ve sorumluluk açısından hiçbir fark yoktur. Çünkü ortak olan müdür ile olmayan müdür sıfatın geri alınması hali hariç aynı hükümlere tabi tutulmuştur. Türk doktrininde ortak olmayan müdürlerin limited ortaklığın organı değil, ticari mümessili olduğu görüşü ileri sürülmüş ise de, (Arslanlı/Domaniç, 622; Eriş 2, 1576) bu görüşe katılma olanağı yoktur. Çünkü TTK m. 540 ve 541 hükümleri uygulanarak "müdür" olarak tayin olunan kimse "müdür"dür ve müdürlere ilişkin hükümlere tabidir (TTK m. 542, c. 2). Ticari mümessil veya vekiller BK m. 449 vd. hükümleri uyarınca sıfat kazanırlar. TTK m. 545 hükmü ise iç ilişkiye ait olup, BK m. 449.f.l hükmünü değiştirmemiştir....

              İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davacının davalı şirket ortağından satın aldığı şirket paylarının tescili, mümkün olmaması halinde davacının şirket ortağı olmadığının ve Maliye Bakanlığı nezdinde davalı şirket ile ilişiğinin bulunmadığının tespiti, hisse devir sözleşmesi nedeniyle davacının ödediği bedel ile davacı tarafça davalı şirket için yapılan harcama ve kayıtların ve uğradığını iddia ettiği doğmuş ve doğacak maddi zararlarının davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Dava, HMK'nun 111....

                in de münferiden şirketi en geniş şekilde temsil ve ilzama yetkili müdür olduğu, bir an için tanık beyanlarındaki gibi davacının asgari ortak sayısını tamamlamak içinşirkete ortak olarak alındığı kabul edilse dahi, davacının ortaklık sıfatından kaynaklanan külfet ve yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya şirketin feshi için bu durumun bir gerekçe olmayacağı gibi ispat edilemeyen mezkur iddianın ortaklıktan çıkmak için de haklı bir sebep oluşturmayacağı, 26.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda davalı şirketin ticari defterlerine göre 30.06.2011 tarihine kadar faal olduğunun ve 2011 yılında asansör bakım geliri dışında herhangi bir faaliyetinin bulunmadığının tespit edildiği, yine mezkur raporda bu tarih sonrasında şirketin usun süre faal olmadığının ve davalı ortak ... ile irtibat kurulamadığının anlaşılması halinde bu sebeplere ve bunlara ek olarak şirketin vergi borcu nedeniyle davacının şahsi sorumluluk altında olması nedenleriyle şirketin feshinin haklı sebebe dayanacağının bildirilmesine...

                  tarafından 4000 paya karşılık 100.000,TL sermaye nakdi olarak taahhüt edildiğini, müvekkil davacı taahhüt etmiş olduğu sermayeyi ödemiş, bunun yanı sıra diğer ortak tarafından sermaye ödenmediğinden, taahhüt etmiş olduğu sermayenin dışında da şirketin devamı için gerekli tüm ödemeleri de gerçekleştirdiğini, diğer ortak tarafından hiçbir sermaye ödemesi yapılmamasına karşın, şirketin tüm sermayesi müvekkilce karşılandığını, şirketin kuruluş aşamasında, şirket ana sözleşmesi ile ortaklardan davalı .... aksi karar alınıncaya kadar müdür olarak tayin edildiğini ve şirketin kuruluş tarihinden itibaren imza yetkili müdür sıfatı ile şirketin tüm hesaplarını takip ettiğini, 14.10.2021 tarihli Genel Kurul Kararı İle müdür dlarak atanan ..., Şirket Ortağı ....'in eşi olduğunu, Genel Kurul Kararına müvekkili adına sahte imza atılarak, diğer ortak davalı ... 'ın eşi şirket müdürü olarak atandığını, Şirket imza yetkili ve ortağı davalı ......

                    Yukarıda açıklanan bilgi ve belgelere göre, davacının hisse devir sözleşmesinin onaylandığı 30/09/2013 tarihli ortaklar kurulu kararında ayrıca şirketi temsile yetkili olan müdür Tacettin Piral'in görevinin sona ermesine ve yeni müdür olarak T4'in atanmasına karar verildiği, yargılamaya feri müdahil olarak katılan T4'in ise sorumluluğu kabul etmediği, eldeki davanın şirkete karşı açıldığı göz önüne alındığında şirketin dava da temsili konusunda sorunlar bulunduğu anlaşılmakla bu durumda davalı şirkete temsil kayyımı atanmak suretiyle yargılama yapılması gerekirken yetkisi sona eren müdür Tacettin Piral'in temsili ile yargılamaya devam edilmesi yerinde görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu