Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleştirilen kooperatif üyeliğinin tespiti davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife ortak olduğunu, bu ortaklığı eski ortak ...'tan devir suretiyle aldığını, davalının imzasıyla durumun sabit olduğunu, kendisine verilecek konutla ilgili olarak bir borcu olmadığı yönünde taahhütte bulunduğunu, buna rağmen ortak olmadığı yönünde uyuşmazlık çıkardığını ileri sürerek, borcunun bulunmadığının tespitiyle üyelik senedi veya cüzdanının düzenlenmesinin gerektiğine ve terditli olarak tapu tahsisi yapılmış ise veya yapılacaksa devre konu konutun müvekkiline tahsisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, mahkemece, müvekkilinin ortak olduğunun tespiti ile çalışma ruhsatının verilmesine karar verildiğini, ortak olan müvekkilinin 02.09.2008 tarihi ile ....05.2011 tarihleri arasında kooperatifçe çalışmasına izin verilmemesi nedeniyle zararının oluştuğunu ileri sürerek, 50.000,00. TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının ....04.2011 tarihinde kooperatifteki payını devrederek ortaklıktan ayrıldığını, davalının çalışmasının kooperatifçe engellenmediğini, çalışma için gerekli koşulları yerine getirmemesi nedeniyle çalışmasına idari makamlarca izin verilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

      a devrine ilişkin hisse devir sözleşmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline,davalı şirketin 11/04/2007 tarih ve 2007/1 sayılı pay devri konulu müdürlük kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile davalı şirketin 2 ortaklı olup ortaklarının ... ve ...olduğunun tespitine ve davalı...'ın ortak olmadığının ve pay defterindeki kaydının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        (İş Güvenliği Emekli Müfettişi ve Öğretim Görevlisi) tarafından düzenlenen 20/03/2006 tarihli raporda işveren ortak ...’nun 2/8 kusurlu olduğunun, işveren ortak ...’ın 2/8 kusurlu olduğunun, Usta işçi işveren vekili (İş Kanunu madde:2/4 ve 5.fıkraları) konumundaki...’un 2/8 kusurlu olduğunun, kazalı işçi ...’in 2/8 kusurlu bulunduğunun bildirildiği, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 14.11.2007 tarih 2006/763 Esas ve 2007/1283 K. sayılı kararı sanıklar ..., .... ve....un katılan ...’i ....olan çehrede sabit iz bırakacak şekilde taksirle yaralamak suçundan, 765 sayılı Yasanın 459/2 maddesi uyarınca 3 ay hapis ve 450.-TL adli para cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmalarına, sanıklara verilen aynı neviden cezaların 765 sayılı Yasanın 72. maddesi uyarınca toplanarak neticeten 337....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat tespiti ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tespiti davasının reddine dair ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 04.10.2011 gün ve 202/679 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla ; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 734 ada 9 parsel üzerindeki iki katlı ev ile müştemilatının müvekkillerinin miras bırakanı ... tarafından yapıldığını açıklayarak söz konusu yapıların ... ... mirasçılarına ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın yersiz açıldığını, dava konusu yapıların ortak kök miras bırakan ... ... tarafından inşa edildiğini, yapılar üzerinde tüm mirasçıların hakkı bulunduğunu açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

            Şti'yi 20.01.2004 yılında kurduğunu, adi şirketi limited şirketi şekline dönüştürdüğünü, bundan sonra da davalının müvekkiline kâr payı vermeye devam ettiğini ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkete %30 ortak olduğunun tespiti ile şirket kayıtlarına ve ticaret siciline tesciline, mümkün olmadığı takdirde gizli ortak olduğunun tespitine, ayrıca davacı müvekkilinin şirketten ne kadar alacaklı olduğunu tespiti ile % 15 faiz işletilerek müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              TTK'nın 529 vd. maddelerinde yazılı infisah davası olduğunu beyan ederek, davalı şirketin 2013 veya 2014 yılında infisah ettiğinin ve münfesih olduğunun tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır. Davalı vekili, öncelikle davacının ortak olmaması nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacının davalı şirkete borçlu olduğunu beyan ederek davanın öncelikle usulden aksi takdirde esastan reddini istemiştir. İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "Limited Şirketin Münfesih Olduğunun Tespiti (Limited Şirketin Feshi" davasıdır. Somut olayda ; davacı tarafından davalı şirketin 2013 veya 2014 yılında münfesih olduğunun tespiti istenilmiş ise de; 6102 s. TTK'da alacaklılara limited şirketin münfesih olduğunun tespitini isteme yetkisi veren herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Davacının dayandığı 6102 s....

                TTK'nın 529 vd. maddelerinde yazılı infisah davası olduğunu beyan ederek, davalı şirketin 2013 veya 2014 yılında infisah ettiğinin ve münfesih olduğunun tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır. Davalı vekili, öncelikle davacının ortak olmaması nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacının davalı şirkete borçlu olduğunu beyan ederek davanın öncelikle usulden aksi takdirde esastan reddini istemiştir. İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "Limited Şirketin Münfesih Olduğunun Tespiti (Limited Şirketin Feshi" davasıdır. Somut olayda ; davacı tarafından davalı şirketin 2013 veya 2014 yılında münfesih olduğunun tespiti istenilmiş ise de; 6102 s. TTK'da alacaklılara limited şirketin münfesih olduğunun tespitini isteme yetkisi veren herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Davacının dayandığı 6102 s....

                  Bağımsız bölümlerin başkasına devri, kayıtlanması veya kiralanması halinde, eklentiler ve ortak yerler de kendiliğinden devredilmiş, kayıtlanmış vaya kiralanmış olur” hükümleri, 634 sayılı Kanunun 16. maddesinde ise “Kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine, arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar. Kat malikleri ortak yerlerde kullanma hakkına sahiptirler; bu hakkın genel kömürlük, garaj, teras, çamaşırhane ve çamaşır kurutma alanları gibi yerlerdeki ölçüsü, aksine sözleşme olmadıkça, her kat malikine ait arsa payı ile oranlıdır” hükümleri düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 33. maddesi uyarınca, olayları açıklamak taraflara, hukukî niteleme hakime aittir....

                    e tebliğ edilmeden bu kararın kesinleştiğinden bahsedilemeyeceğini, ana sözleşmenin 14. maddesine göre, çıkarma kararlarının kesinleşmesine kadar ortaklık hak ve yetkilerinin devam edeceğini ileri sürerek, davalı kooperatifin ortaklıktan çıkarmaya dair kararının yeniden tebliğine dair 26.10.2010 tarih ve 2010/9 sayılı kararın yok hükmünde olduğunun tespiti ile müvekkilinin hisse devir tarihi olan 28.02.2014 tarihi itibariyle ortaklık hak ve yetkilerini devralarak 4 no'lu kurucu ortak sıfatıyla ortaklık kaydının yapılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, kooperatif ana sözleşmesinin 17. maddesi uyarınca hem devir edenin hem de devir alanın ana sözleşmenin 10. maddesinde belirtilmiş olan şatları taşımamaları sebebiyle davanın reddini savunmuştur.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin 15.10.1980 tarih ve 4 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacının pay devraldığı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu