Şti. temsilcisi ... ... 07/04/2015 havale tarihli dilekçesinde; davalıların dava konusu bağımsız bölüme fırın yapmak ve bu fırına ait bacayı projeye ve yönetim planına aykırı olarak imal etmek sureti ile yaptıkları müdahalenin önlenmesi ve davalıların anılan imalatları yapmalarının Kat Mülkiyeti Kanununa ve işyeri açma ve çalışma ruhsatına aykırı olduğunun tespiti ile yapılan imalatların kal'i talep edilmiş, mahkemece; 373 ada 1 sayılı parselde kayıtlı 21 nolu bağımsız bölümün bilirkişi raporunda belirtildiği gibi fırın olarak işletilmekte olup, mimari projeye aykırı olarak bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde boru ile duman bacası yapıldığı, yapılan kısmın ana taşınmazın ortak yerine müdahale edilerek yapıldığı, yukarıda anılan yönetmelik uyarınca bütün kat maliklerinin onayının alınması gerektiği, davalının sunmuş olduğu delillerde kat maliklerinin tamamının onayının bulunduğuna ilişkin herhangi bir delilin bulunmadığı, bu eylemin haksız el atma niteliği taşıdığı anlaşıldığından...
ye ait kooperatif hissesini devir aldığını, yönetim kurulu kararıyla ortak vasfını kazandığını, 2003 yılından sonra genel kurul toplantılarına çağrılmadığını, müvekkili hakkkında kooperatifçe alınmış bir ihraç kararı bulunmadığı gibi kendilerine böyle bir kararın tebliğ edilmediğini, 18.11.2006 tarihli olağan genel kurulda bağımsız konutun, ...'ye verildiği öğrendiğini, müvekkilinin kooperatif ortağı olduğunun tespiti için Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde dava açıldığını, bu sebeplerle tasfiyenin tamamlanmış sayılamayacağını ileri sürerek, kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, mirasçılık yolu ile şirket hissedarı olabilmek için murisin vefat ettiği tarihte ortaklık payının aidiyetinin tespiti talep edilen şirketin ortağı olması gerektiği, murisin ölüm tarihinde sözkonusu şirketin ortağı olmadığından davacının da mirasçı sıfatına bağlı olarak sözü geçen şirket hisselerinin aslen veya devren iktisabı mümkün olmadığı, söz konusu şirkette ortak olduğunun tespiti yönündeki taleplerinde davalıya yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. El birliği mülkiyetinde mirasçının tereke üzerinde tek başına tasarruf etmesinin mümkün olmamasına ve tereke adına açılmış bir dava da bulunmamasına göre, davanın davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmiş ise de hüküm sonucu itibariyle doğru bulunmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Vasfının Tespiti-Kira Sözleşmesine Taraf Olunduğunun Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen aile konutu vasfının tespiti talebi ile aleyhine hükmedilen vekâlet ücretleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesi ile, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun ve taraflarınca ... 25. Noterliğinden 03/07/2015 tarihinde çekilen ihtarname ile kira sözleşmesine taraf olunduğunun tespitini talep etmiş, tek maktu harç yatırmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki adi ortaklığın tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılarla eşit hisseli ortak alabalık tesisi kurduklarını ancak davalılardan ...’ın tesisin tamamının kendisine ait olduğunu iddia ettiğini bildirerek alabalık tesisinin davalılarla eşit hisseli olduğunun tesbiti ile ortaklığın malvarlığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan ... davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın hukuki yarar olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davalılarla ortak alabalık tesisi kurduklarını davalılardan ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif yönetim kurulunun 19.09.2002 tarih 184 nolu kararı ile kooperatifin inşaatını sürdürdüğü .... Mahallesi 1 parsel A blok 12 nolu bağımsız bölüm için ortak yapıldığını, ancak yeni yönetimin müvekkilinin ortaklığını kabul etmeyerek daireyi müvekkiline vermediğini ileri sürerek, müvekkilinin A blok 12 nolu bağımsız bölüm için ortak olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şti. unvanlı şirketi kurduğunu, yeni kurulan bu şirketin, tarafların adi ortaklığındaki işletmenin devamı niteliği taşıdığını, davalının bu işlemlerle işletmeyi davacıdan kaçırmayı amaçladığını ileri sürerek davacının, şirketten ne kadar alacaklı olduğunun tespiti ile bu alacağa aylık %15 faiz işletilmesini, davalı şirketin tüm işlemlerinde davacının onayının alınmasını, davacının, davalı şirkette %30 oranında hissedar olduğunun tespiti ile davacıya devrini, aksi halde %30 oranında gizli/adi ortak olduğunun tespiti ile bu ortaklığın ticaret sicil kayıtlarına ve davalı şirket kayıtlarına işlenmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile birlikte toplam 17.772,49 TL kâr payının ıslah tarihinden itibaren aylık %15 faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Asıl ve birleşen davanın davalıları vekili, davanın reddini istemiştir....
Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir. (HMK 114/1-h, 115.md.) Somut olayda, davacının ... üyeğinin tespitini istemekteki amacı olan anılan yerde işyerine sahip olmak olduğundan bu hususta eda davası açabileceği halde, üye olduğunun tespiti davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Davanın bu nedenle dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekirken, kabulü HMK’nın 114/1-h ve 115. maddelerine aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, protokollerin hukuka aykırı olduğunun tespiti, geçersizliği ve iptali ile protokol uyarınca devri yapılan hisselerin davacılara aynen iadesine, sözleşmelerdeki banka lehine olan düzenlemelerin hukuka aykırılığının tespiti ile geçersizliği ve iptaline, fazla tahsil edilen tutarın iadesine, ...Enerji'nin ... Enerji'ye borçlu olmadığının tespitine, protokollerin hükümsüzlüğüne ve iptaline karar verilmemesi halinde şirket hisseleri için vefa hakkının kullandırılmasına yöneliktir. Mahkemece; davanın, protokollerin hukuka aykırı olduğunun tespiti, geçersizliği ve iptali ile protokol uyarınca devri yapılan hisselerin davacılara aynen iadesi, sözleşmelerdeki banka lehine olan düzenlemelerin hukuka aykırılığının tespiti ile geçersizliği ve iptali, fazla tahsil edilen tutarın iadesi, ...Enerji'nin ... Enerji'ye borçlu olmadığının tespiti, protokollerin hükümsüzlüğüne ve iptaline karar verilmemesi halinde şirket hisseleri için vefa hakkının kullandırılmasına yönelik olduğu, davalılar ......
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, davacılar murisinin davalı şirketin kurucu ortağı olduğu, şirket ortaklığından ayrılmadığı ve halen ortak olduğunun tespiti ile murisin aynı zamanda kurucu intifa senetleri üzerinde de hak sahibi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Dosyaya sunulan belgelere göre murisin 1000 TL karşılığı 1 payının 12.12.1964 tarih ve 241 sayılı idare meclisi kararı ile davadışı ...'a devredildiği ve murisin hissedarlıktan çıktığı tespit edilmiştir. Bu durumda pay devrine taraf olan ... da davada yer almadan, savunması, devre dayanak belgeleri ve delilleri incelenmeden, devrin gerçek olup olmadığı ile murisin halen davalı şirkette hissedar olup olmadığının tespiti mümkün değildir....