Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Bilişim suçu, özel hayatın gizliliğini ihlal HÜKÜMLER : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'la değişik 14. ve eklenen geçici 13. maddeleri uyarınca; dava açan belgedeki nitelendirmeye, tebliğname tarihi ve temyizin kapsamına göre, temyiz incelemesine konu olan suçların ceza miktarlarında sonradan değişiklik olması halinde tebliğname tarihindeki suçun temel şekline göre ceza miktarlarının göz önünde bulundurulacağı ve tebliğname tarihine göre temyiz incelemesinde incelemeye konu suçlardan yaptırımı en ağır olanın TCK.nın 134/1. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu olduğu; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 gün, 2020/1 sayılı kararının Ceza Daireleri İşbölümüne ilişkin ortak hükümlerin 6, 7. ve 8. fıkraları uyarınca, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek (12.)...

    İlk derece mahkemesi kararın gerekçesinde, tarafların karşılıklı olarak iddiaları yönünden tanık beyanlarının afaki olduğu, yer ve zaman örgüsü içermediğinin anlaşılması neticesinde kusur yönünden herhangi bir tarafa üstünlük tanınmadığı, iddiaların ayrı ayrı ispat olunmadığı ancak evlilik birliğinin üzerinden yaklaşık 5 yıl geçmesine rağmen ortak hayatın tesis edilememesinde tarafların eşit kusurlu olduğu ifadelerine yer vermiştir. Yerel mahkeme kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince tarafların itirazlarının esastan reddine dair karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Çocuk Mahkemesi Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal Hüküm : Düşme Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan suça sürüklenen çocuk hakkında açılan davanın düşmesine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı şikayetten vazgeçme sebebiyle verilen düşme kararının gerekçesine yönelik bulunmayan temyizde, vazgeçmeyi kabul eden suça sürüklenen çocuğun hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE, 20.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        değerlendirilmesi zorunluluğu, 2-Suçta kullanılması sebebiyle müsadere davası açılan üçüncü kişiye ait 44 ER 933 plakalı araç hakkında hüküm kurulmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          nın temyiz itirazlarına gelince; hükmüne uyulan bozma ilâmında bu davalı hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedildiği anlaşılmakta olup, hakkında açıkça hüküm kurulmaması ve lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi sebebiyle kararın bozulması gerekmekte ise de, düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç göstermediğinden HUMK'nın 438/VII. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı ... Bakanlığı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 3. bent gereğince davalı ...'...

            ihlal suçu bakımından, suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılmasına göre, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 119/1-c maddesi ile hüküm kurulmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'...

              Şöyle ki; 1)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası artan fark bedelin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılarak karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmesine ilişkin hüküm kurulmaması, 2)Dava konusu ... ili ... ilçesi, 2. ... mahallesi, 401 ada 50 ve 51 parsel sayılı taşınmazların malzeme sahası ve özel yol olarak kamulaştırılması sebebiyle talep doğrultusunda davacı idare adına tescili yerine, terkinine karar verilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına; a)1 nolu bendinin sonuna gelmek üzere (7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası artan fark bedel olan 33.986,50-TL’nin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılarak karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmesine) ibaresinin eklenmesine, b)5 nolu bendindeki (TAPUDAN TERKİNİNE) kelimelerinin...

                Tefhim edilen kısa kararda, boşanmaya sebep olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle, davacı-karşı davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiş ise de; gerekçeli kararın hüküm kısmında, boşanmaya sebep olaylarda eşit kusurlu olan tarafların maddi manevi tazminat taleplerinin reddine, karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı...." gerekçesi ile karar bozulmuş, bozma sebebine göre davacı -karşı davalı kadının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Dairemizin bu bozma kararı ile ilk verilen hüküm tamamen ortadan kalkmıştır. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiş, her iki boşanma davasında verilen boşanma ve fer'ilerine yönelik hükümler kesinleşmediği halde, bozma sonrası verilen 23.02.2017 tarihli ikinci kararda; her iki tarafın boşanma davaları ve fer'i talepleri hakkında hüküm kurulmaması doğru olmamıştır....

                  Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davacı adına tespit gören 1/2 payı hakkındaki önceki günlü kararın kesinleştiği gerekçesiyle bu pay yönüyle karar verilmesine yer olmadığına denilerek tescil hükmünün kurulmaması sebebiyle açıkta kalan bu pay yönüyle infazda tereddüt oluştuğu anlaşılmakadır. Diğer bir anlatımla taşınmazın tamamı hakkında hüküm kurulması zorunludur. Hal böyle olunca; hükmün bu nedenle bozulması gerekmekte ise de yapılan yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından hükmün 1 ve 2. paragraflarının hüküm yerinden çıkarılmasına yerine "Dava konusu Manisa İli Demirci İlçesi Çataloluk Köyü 221 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tamamının davacı ... adına tapuya tesciline” sözlerinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu haliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye nispi temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    in yüzüne karşı tefhim olunan hükümde temyiz süresinin ne zaman başlayacağının belirtilmemiş olması karşısında adı geçen sanık müdafiinin hükmü süresinde temyiz etmiş olması sebebiyle tebliğnamede ret isteyen görüş benimsenmemiş,beraber suç işleyen sanıklar hakkında TCK'nun 37. maddesi yerine 39. maddesinin uygulanması,işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından hüküm kurulmaması karşı temyiz olmadığından TCK'nun 39. maddesinin aynı kanunun 143. maddesinden önce uygulanması sonuç ceza değişmediğinden bozma sebebi yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu