Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; TMK’nın 166/4. maddesine dayanak boşanma davasını açmak ve reddinden sonra ortak hayatın yeniden kurulması yönünde girişimde bulunmamakla zaten kusurlu durumda olan erkek eşin, ayrıca eşini haksız olarak başkalarıyla ilişki kurmakla suçladığı, hakaret ettiği ve son olarak ortak konutu terk ettiği görülmüştür. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; kadın eşin ilk davanın kesinleşmesinden sonraki fiili ayrılık süresi içinde evlilik birliğini kurtarmak amacıyla sunmuş olduğu barışma önerisi, ortak hayatın yeniden kurulması için iyi niyetli bir girişim olup, erkek eş tarafından kabul edilmemiştir. Kadın eşin iyi niyetli teklifi sonrasında taraflar arasında barışma gerçekleşerek ortak hayat yeniden kurulmadığı gibi erkek eş tarafından böyle bir iddianın ileri sürülmemiş olduğu gözetildiğinde kadın eşin bu eyleminin “af” olarak nitelendirilmesi somut olayın özelliğine uygun düşmemektedir....

    eski haline getirilmesine ve kal'ine; davalının sahibi olduğu 3 nolu meskene eklenti olarak tescil edilen ve bodrum kattaki ortak alanlara yaptığı müdahalenin önlenerek onaylı mimari projeye uygun hale getirilmesine bunun sağlanması için tapu kaydının düzeltilmesine, arsa paylarının yeniden belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kendisi ve ortak çocuk yararına hükmolunan tedbir nafakası miktarları, reddedilen konut tahsisi davası ile erkeğin kabul edilen aile konutu şerhinin kaldırılması davası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise duruşma talebiyle aile konutu şerhi davasında yeniden hüküm kurulmaması, ortak çocuk yararına hükmolunan nafaka miktarı ve kadın yararına tedbir nafakasına hükmolunması yönlerinden temyiz edilmiş ise de; HMK'da nafaka ve aile konutu şerhi davalarının duruşmalı inceleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından duruşma talebinin reddine karar verilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin ortak çocuk ve kadın yararına hükmolunan nafakalara yönelik temyiz dilekçesi incelendiğinde 6100 sayılı...

        C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek tarafından kadın aleyhine açılan boşanma davasının reddedildiği ve kesinleştiği, taraflar arasında ortak hayatın tekrardan tesis edilmediği, fiili ayrılığı devam ettiği, erkeğin, gelirini kumar alışkanlığı için kullanarak ailenin ekonomik durumuna zarar verdiği, kadının önceki evliliğinden olan yaşı küçük çocuğuna karşı korkutucu davranışlar sergilediği, güven sarsıcı davranışta bulunduğu, birlikte yaşamaktan kaçındığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak davalı-davacı erkek tarafından açılan ve reddedilen boşanma davasının kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulamamış olması...

          DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların dava süresince geçici velayetlerinin dava sonuçlanınca velayetlerinin müvekkiline verilmesini, müşterek çocuklar ve davacı müvekkili lehine aylık 500,00'er TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, dava sonuçlanınca iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamını, müvekkiline düğünde takılan takılara davalı tarafından el konularak bir araç alındığını, arta kalan kısımın da işletmelerine sermaye olarak koyduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL takı bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, davalının mal kaçırma ihtimaline binaen adına kayıtlı taşınmazların tapu kaydına ve adına kayıtlı bulunan...

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2021 NUMARASI : 2018/103 ESAS 2021/124 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; retle sonuçlanan davanın kesinleşmesinden sonra tarafların bir araya gelmediklerini, baskı nedeniyle yurt dışından Türkiye'ye gelmek zorunda kaldığını, çocukları babaya karşı doldurduğunu, eşinin bilgisi dışında paralarını alarak bankaya yatırdığını, tüm bu nedenlerle tarafların TMK 'num 166/4 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....

          DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların dava süresince geçici velayetlerinin dava sonuçlanınca velayetlerinin müvekkiline verilmesini, müşterek çocuklar ve davacı müvekkili lehine aylık 500,00'er TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, dava sonuçlanınca iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamını, müvekkiline düğünde takılan takılara davalı tarafından el konularak bir araç alındığını, arta kalan kısımın da işletmelerine sermaye olarak koyduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL takı bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, davalının mal kaçırma ihtimaline binaen adına kayıtlı taşınmazların tapu kaydına ve adına kayıtlı bulunan...

          Bu durumda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklı olup, boşanmanın şartları gerçekleşmiştir. Ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı kadından kaynaklanan bir kusur tespit edilememiştir. Mahkemece boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile ayrılığa karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.11.2017...

            Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m.370/2)....

              un yaşı dikkate alındığında, davalı baba ile ortak çocuk arasında babalık duygularının tatmini de dikkate alınarak dini bayram günleri, yaz ayları ile yarıyıl tatillerinde daha uzun ve hafta sonlarında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının, çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil bulunmadığına göre, ortak çocuk ile davalı baba arasında daha uzun süreli ve kişisel ilişkinin başlama ve bitiş saatleri de belirtilmek suretiyle kişisel ilişki kurulmaması doğru görülmemiştir. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HMK m.438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasından 2. bendin tamamen çıkartılmasına, yerine 2. bent olarak "Velayeti davacı anneye verilen ortak çocuk 2014 doğumlu ... ile davalı baba arasında, her ayın 1. ve 3....

                UYAP Entegrasyonu