Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yol açtığı bilirkişi raporu ile belirlenen tazminat ve ağaçlandırma giderini de ödeyip ödemeyeceği sorularak CMK'nun 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tekrar değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 19.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava, ormandan ağaç kesilmesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Ceza Mahkemesince davalı ...'ın olay sırasında başka şehirde bulunması ve yaşı itibariyle ağaç kesemeyeceği nedenleriyle delil yetersizliğinden beraatine davalı ...'nın ise cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinde bulunduğu anlaşılmaktadır. BK.nun 53.maddesindeki düzenleme ve dosya içeriği değerlendirildiğinde ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/282 Esas sayılı dosyasının kesin hükme bağlanması beklenerek varılacak uygun sonuç çevresinde bir karar verilmesi gerekirken mahkemece ceza davasının sonucu gözetilmeden davalıların sorumluluğuna karar verilmesi bozma nedenidir....

      Dosya kapsamından, eldeki davada, davalının ormandan ağaç kesmesi nedeniyle tazminat talep edildiği ve talep miktarının delillerin toplanmasına ilişkin ara kararın yerine getirilmesinden önce davalı tarafından, davacı idareye ödendiği bu sebeple yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Şu durumda, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. ve 12. maddeleri uyarınca, davacı yararına, dava konusunun değerine göre 400,00 TL olarak belirlenecek vekalet ücretinin delillerin toplanmasından önce karar verilmesi nedeniyle yarısına hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücretine hiç hükmedilmemesi doğru görülmemiştir. Ancak, yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; kararın, HUMK’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle hüküm bölümüne 5....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... temsilcisi ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/04/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın pasıf husumet yokluğundan reddine dair verilen 07/06/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ... temsilcisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının ormandan ağaç kesme suçunu işlediğini, verilen zararın giderilmesini istemiştir. Davalı, kendisi hakkında açılan ceza davasında tazminat kararı verilmediğini, davanın reddini savunmuştur....

          Asıl dava, alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine, birleşen dava ise, aynı sözleşmeden kaynaklı satış bedeli nedeniyle yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kabulü ile takibin 526.227,43 TL alacağın tahsiline, birleşen davada davanın kısmen kabulü ile takibin 136.788,90 TL üzerinden devamına ve % 20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

            Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın söz konusu trafik kazasından kaynaklı araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, bu kaza neticesinde davacı aracının değer kaybına uğrayıp uğramadığı, uğramış ise değer kaybı bedelinin tespiti ile davalı tarafça yapılan ödeme ve davalının poliçe limiti göz önüne alınarak davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas değer kaybı bedelinden kaynaklı açılan maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır....

              Bundan ayrı, KTK'nın 97.maddesinde 6704 sayılı Yasanın 5.maddesi uyarınca yapılan ve dava açmadan önce sigorta şirketi başvuruyu dava şartı haline getiren değişikliğin yürürlük tarihinin 26/042016 olduğu gözetildiğinde, 14/04/2016 tarihinde açıldığı anlaşılan dava bakımından düzenlemenin uygulama yeri de yoktur....

              giderleri için 140 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın (davalı ... maddi tazminat ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 24.09.2013 tarihli celsede davalı ... hakkındaki maddi tazminat talepli dava tefrik edilmiştir....

                Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." hüküm gereğince davacı arabulucuya başvurmak ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 5/A maddesi uyarınca, "konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda" dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, eş söyleyişle arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır....

                  Bu madde hükümüne göre davacının trafik kazası nedeni ile tazminat davası açmadan önce sigorta şirketine yazılı olarak başvuru zorunluluğu bulunmaktadır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının Tazminat ve giderlerin ödenmesi başlıklı B2 maddesinde "(Değişik paragraf:RG-2/8/2016-29789) 2.1. Sigortacı; hak sahibinin, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için bu genel şartlar ekinde yer alan gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü içinde tazminatı hak sahibine öder. Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen belgenin sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar....

                    UYAP Entegrasyonu