Hukuk Dairesinin 10/02/2009 gün ve 2009/1066-1953 sayılı kararıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle;“çekişmeli taşınmazın yer aldığı .................... Köyünde dava sırasında yapılıp, ilân edilen orman kadastrosu bulunduğu, bu nedenle eldeki tescil davasının orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü, bu tür davaların kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, bu nedenle mahkemece; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerektiği” belirtilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyularak orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılmış; orman kadastrosuna itiraz yönünden görevsizlik kararı verilerek, bu davanın kadastro mahkemesinde sonuçlanması beklenmiştir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan (2/B madde) uygulamasına itiraz niteliğindedir. Davacı ... Yönetimi tarafından Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasında, mahkemece davalı taşınmazların tapu maliklerine dava ihbar edilmek suretiyle yargılama yapılmış ve hüküm kurulmuştur. 6831 sayılı Yasanın 11/3. maddesine göre, “Orman Genel Müdürlüğünce açılacak davalarda hasım, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler ile Çevre ve Orman Bakanlığıdır(Orman ve Su İşleri Bakanlığı).” Buna göre, davanın Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ile somut olayda hak sahibi olan tapu maliklerine birlikte açılması gerekmektedir. Her ne kadar, bu davada tapu kaydının iptali ve tescil kararı verilmesi söz konusu değil ise de, hükmün kesinleşmesinden sonra Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılacak tapu iptali ve tescil davasında bu davada verilen hükmün göz önünde bulundurulacağı kuşkusuzdur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ; Davacı vekili 15.10.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, Dilovası İlçesi, Köseler mahallesinde bulunan 213 ada 1 parsel sayılı taşınmazının içerisinde kalan 7.500 m2'lik yerin yapılan 2/B çalışmasında orman sınırları dışına çıkarılmadığı, dava konusu yerin yaklaşık 45 yıldır müvekkili ve murisleri tarafından bir bütün halinde ve aralıksız olarak tarımsal amaçlı olarak ekilip biçildiği ve üzerinde hayvancılık icra edildiği, yerin orman niteliğini yitirdiğini beyan ederek davacıya ait ve yapılan çalışma ile orman sınırları dışına çıkarılmayan yerin orman sınırları dışına çıkarılmasını talep etmiştir. Davalılar Orman Yönetimi ve Maliye Hazinesi vekilleri davanın reddini talep etmişlerdir....
Hukuk Dairesinin 24.03.2014 gün ve 2014/1440 -2014/3403 sayılı kararı ile ''Orman kadastrosuna itiraz davası yönünden bu davadan ayrılarak, kadastro mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi'' gereğine değinilerek bozulup kesinleşmekle, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden Malatya Kadastro Mahkemesinin yetkili olduğu Özel Dairenin kabulündedir. Bu kararın mahkemeleri bağlayıcılığı özelliği vardır. Hal böyle iken, Malatya Kadastro Mahkemesince bozma ilâmı doğrultusunda orman kadastrosuna itiraz davası yönünden davaya bakılması gerekirken, yargı yeri belirlenmesi amacıyla Daireye gönderilmesi yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21. maddesi gereğince yargı yeri belirleme koşulları bulunmayan dosyanın mahalline GÖNDERİLMESİNE 21/10/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
Kadastro mahkemesince bakılacak dava türleri 3402 sayılı Yasanın 26. maddesinde gösterilmiş olup, 6831 sayılı Yasanın 11. maddesine göre bu davalar dışında, altı aylık askı süresi içinde açılan orman sınırlaması ve 2/B madde uygulamasına itiraz davaları da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır. Bu nedenlerle tescil davasında asliye hukuk mahkemesi, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesi görevlidir. Görev yönü kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebilir. Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davasının, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucu beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tutanağının aslı orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilmiş ve taşınmazın zilyedi davaya dahil edildikten sonra davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasayla değişik 4. maddesine göre yapılan orman kadastrosu vardır....
Yargılama sırasında çekişmeli yerin ... köyü değil, ... köyü idari sınırları içinde kaldığı ve bu yerde orman kadastrosu çalışmalarına başlandığı anlaşılarak dava aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davası kabul edilip tescil davasına bu dosya üzerinden devam edilmesine, orman kadastrosuna itiraz yönünden mahkemenin görevsizliği ile kadastro mahkemesine gönderilmesine ve bu dava sonucunun beklenmesine; daha sonra da 04/11/2003 tarihinde takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılıp, 03/03/2004 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Orman kadastrosuna itiraz davası kadastro mahkemesinde görülürken yörede genel arazi kadastro çalışmalarına başlanmış, çekişmeli yer ... köyü 105 ada 2 parsel altında 7294.55 m2 yüzölçümü ile tarla niteliğinde 91 numaralı vergi kaydına dayalı olarak ... ve paydaşları adına tespit ve tescil edilmiştir....
, bu nedenlerle tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, görev yönünün kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi re'sen de gözetilebileceği, mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davasının, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu" açıklanmıştır....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışında orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 10/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....