Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü’nde orman tahdidinin 1939 yılında 3116 sayılı Yasa'ya göre yapılarak kesinleştiğini, bilahare 1974 yılında 6831 sayılı Kanun' un 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulamaları yapıldığını, ancak itirazlar üzerine yapılan komisyon çalışmaları sonuçlandırılıp ilan edilmediğinden bu çalışmaların geçerlilik kazanmadığını, daha sonra 1988 yılında 94 Nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 6831 sayılı Kanun' un 3302 sayılı Yasa ile değişik 2B madde uygulaması yapıldığını ve 19.4.1990 tarihinde ilan edildiğini, bu çalışmalar sırasında halen orman niteliği taşıyan yerlerin orman dışına çıkarıldığını, bu hususların müfettiş incelemeleriyle de tespit edildiğini ve 2B işlemini yapan memurlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturma neticesinde ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından zamanaşımı nedeniyle takipsizlik kararı verildiğini, hatalı 2B işlemlerinin yok hükmünde sayılması için ... 2....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu alanlar devlet ormanı sınırları içinde bırakıldığını, yerel mahkeme kararının davanın reddine karar vermesi yasa usul ve hukuka aykırı olduğunu, davaya konu alanlar Kılıçlı Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığını, dava konusu olan 2B uygulamalarının doğru olduğu savı ile ilgili olarak 6831 sayılı Orman Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması ile bir yerin orman sınırları dışına çıkarılabilmesi için o yerin sadece orman örtüsünün 31/12/1981 tarihinden önce kaldırılmış olduğunun tespit edilmiş olması yeterli olmadığını, dava konusu yerin 6831 Sayılı Orman Kanununun 3302 sayılı kanunla değişik 2B madde uygulaması ile bir yerin orman sınırları dışına çıkarılabilmesi için 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olması, ormancılık faaliyetleri ve ekonomisi yönünden orman kurulmasında yarar olmayan yerlerden olması, bu şekilde kullanılmaları...

    Hukuk Dairesinin 27/04/2004 ... ve 2004/834 - 4768 sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescili ve davalının el atmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır Mahkemece, davanın KABULÜNE, ... Mahallesi 94 ada 4 parsel sayılı taşınmazın TAPU KAYDININ İPTALİNE; ORMAN NİTELİĞİNDE HAZİNE ADINA TESCİLİNE, davalının taşınmaza el atmasının önlenmesine, karar verilmiş hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava tapu iptali ve tescili ile el atmanın önlenmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 19/04/1989 ve 18/05/1989 tarihleri arasında ilan edilen arazi kadastrosu ile birlikte 87 sayılı orman kadastro komisyonunca 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır. Daha sonra 82 numaralı orman kadastro komisyonunca yapılıp 15/08/2002 tarihinde ilan edilen 6831 Sayılı Yasanın 2B madde uygulaması bulunmaktadır....

      Köyü’nde orman tahdidinin 1939 yılında 3116 sayılı Yasa'ya göre yapılarak kesinleştiğini, bilahare 1974 yılında 6831 sayılı Kanun' un 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulamaları yapıldığını, ancak itirazlar üzerine yapılan komisyon çalışmaları sonuçlandırılıp ilan edilmediğinden bu çalışmaların geçerlilik kazanmadığını, daha sonra 1988 yılında ... Nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 6831 sayılı Kanun' un 3302 sayılı Yasa ile değişik 2B madde uygulaması yapıldığını ve 19.4.1990 tarihinde ilan edildiğini, bu çalışmalar sırasında halen orman niteliği taşıyan yerlerin orman dışına çıkarıldığını, bu hususların müfettiş incelemeleriyle de tespit edildiğini ve 2B işlemini yapan memurlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturma neticesinde ......

        DELİLLER: İddia, savunma, yapılan keşif, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, yörede yapılan orman kadastrosu sonucu orman olarak tespit edilen ve halen tapuya orman olarak kayıt edilen taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptali ile tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1946 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman tahdidi yapılmış, sonrasında 25/08/1989 tarihinde işe başlanılarak orman kadastrosunun aplikasyonu ve 2/B madde uygulaması yapılmıştır....

        İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada temyize konu (A ve B) ile gösterilen bölümlerin orman tahdidi içinde, (C) bölümünün orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 12/02/2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

          DAVALILAR : Hazine - Orman Yönetimi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili 05/03/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile; ... ilçesi, ... köyünde 37 sayılı Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan ve 05/02/2013 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmalarında, dava dilekçesine ekli krokide (C) harfi ile gösterilen ve uzun yıllardan beri davacıların ve murislerinin zilyetliğinde bulunan tarım arazisi vasfındaki taşınmazın orman olarak sınırlandırıldığını belirterek taşınmazın tespitinin iptali ile davacılar adına tapuya tescilini istemiştir....

            Dava, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca tapuya dayalı olarak 10 yıllık süre içinde açılan orman tahdidinin iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 Sayılı Yasa uyarınca yapılıp 1997 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Davacılara ait 491 parsel sayılı taşınmaz 1952 yılında yapılan tapulama sonucu tarla olarak davacıların murisi ... adına tesbit edilip kesinleştiği anlaşılmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına, 1997 yılında yapılan orman kadastrosunda daha önce yapılan kadastro parsel sınırları esas alınarak orman tahdit sınırı geçirildiği, 54 ve 55 orman tahdit sınırına göre sağ taraf devlet ormanı, sol tarafın ise ......

              Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1954 yılında yapılan arazi kadastrosu, 1943 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1982 ve 1989 yıllarında kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2B madde uygulamaları vardır. Mahkemece, yapılan araştırma inceleme sonucu, davacı ...ile davalı Orman Yönetimi arasında görülüp kesinleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1957/640 - 1958/92 sayılı kararında; Ziraat Vekâleti yazısı gereğince çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek orman tahdidinin iptaline karar verildiği, daha sonra yine ...tarafından Hazine, Orman Yönetimi ve Köy Tüzel Kişiliği aleyhine açılan tescil davası sonunda 10350 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tescili yolunda verilen kararın Yargıtay 8....

                Şöyle ki; dava, tapuya dayalı olarak 10 yıllık süre içinde açılan orman tahdidinin iptali ile birlikte orman tapusunun iptali istemine ilişkin olup, her ne kadar mahkemece dava konusu 212 ada 17 parsel kapsamının orman sayılmayan yer olduğu kabul edilerek müşterek mülkiyete tabi ve 1/4 hisse sahibi olan davacının talebi kabul edilip 1/4 hisse itibariyle orman sınırlandırmasının ve bu bölüme denk gelen 212 ada 45 parsel sayılı orman tapusunun iptaline karar verilmişse de, aynı taşınmazın hisseli olarak hem kişiler adına, hem de orman olarak Hazine adına kayıtlı olması sonucunu doğuracağından karar bu hali ile infaza elverişli olmadığı gibi tapu sicil tekniğine de uyun değildir. Müşterek mülkiyete tabi taşınmazlar için bölünmesi mümkün olmayan hak ve taleplerde zaruri dava arkadışlığı sözkonusudur....

                  UYAP Entegrasyonu