İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece; "davaya konu taşınmazların orman ve orman sayılan yerlerden olduğundan bahisle orman vasfıyla hazine adına tescil edildiği, bu taşınmazların her bir parsel yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporlarında belirtilen kısımların orman ve orman sayılan yerlerden iken aynı bilirkişi raporunda ve belirtilen diğer kısımların güncel durumunun ve geçmişinin orman ve orman sayılan yerlerden olmadığı, hali hazırda orman ve orman sayılan yerlerden olmayan ve eski tarihli memleket haritasıyla hava fotoğraflarından öncesinin de orman ve orman sayılan yerlerden olmadığı, tespit edilen kısımlar bakımından davalı idarenin davacı maliklerin mülkiyet hakkının hukuksal bir sebebe dayanmadan engellediği, orman vasfıyla hazine adına yapılan tescilin hukuksal dayanaktan yoksun olduğu, bu nedenle bu kısımlara ilişkin tapu iptal tescil istemlerinin kabulüne karar verildiği, orman ve orman sayılan parseller bakımından ise devletin tapu sicilini hatalı olarak tuttuğu...
Dava, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca tapuya dayalı olarak 10 yıllık süre içinde açılan orman tahdidinin iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 Sayılı Yasa uyarınca yapılıp 1997 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Davacılara ait 491 parsel sayılı taşınmaz 1952 yılında yapılan tapulama sonucu tarla olarak davacıların murisi ... adına tesbit edilip kesinleştiği anlaşılmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına, 1997 yılında yapılan orman kadastrosunda daha önce yapılan kadastro parsel sınırları esas alınarak orman tahdit sınırı geçirildiği, 54 ve 55 orman tahdit sınırına göre sağ taraf devlet ormanı, sol tarafın ise ......
Davalı ... ..., taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle, ... mahallesi 100 ada 51 parsel sayılı taşınmazın 19/06/2015 tarihli rapor ve krokide (B) harfiyle işaretli 1241,18 m²’lik bölüme yönelik orman kadastro komisyonunun işleminin iptaliyle bu bölümün orman sınırları dışına çıkarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 10 yıllık süre içinde açılan orman tahdidinin iptali niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan 19.11.2007 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu vardır. Genel arazi kadastrosu 1985 yılında yapılmıştır....
Mahallesi 721 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 05/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.342,53m²'lik kısmının tapusunun iptali ile 721 adanın son parsel numarasından sonra oluşturulacak parsel numarası altında orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, oluşturulacak yeni parselin tapu kaydının beyanlar ve şerhler hanesinde yer alan tüm ayni haklar ve şerhlerin kaldırılmasına karar verilmiş ve iş bu karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, dava konusu ... ili ... ilçesi ... Mahallesi ... mevkii 721 ada 14 parsel sayılı taşınmaz, 2.069,54 m² yüzölçümü ile davalı ... adına arsa vasfıyla kayıtlı iken, yargılama sırasında 31.10.2016 tarihinde taşınmazın bağışlama nedeniyle ......
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu ... ili Pamukkale ilçesi Cankurtaran Mahallesi 7180 ada 3 parsel ... taşınmazın bir kısmının orman sayılan yerlerden olduğunun tespit edildiğini, Devlet ormanı olarak kesin tahdit içinde bulanan taşınmazların niteliğinin değiştirilmesine yasal olanak olmadığını ileri sürerek, kesinleşmiş orman tahdidi içerisinde kalan yerin tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini istemiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu davalıya ait taşınmazın tapusunun 22.02.2013 tarihinde tesis edildiğini, davalıya ait tapunun eski tapu olmayıp Kadastro Müdürlüğünce tesis edilen, tedavül gören ve hukuken korunan yeni tapulardan olduğunu, ilk orman tahdidinin davalıya ait tapu tarihinden 45 yıl evvel 15.11.1968 tarihinde ilan edilerek yapıldığını, 1968 yılında yapılan ve kesinleşen orman tahdit hattına göre davalıya ait taşınmazın orman tahdit sınırları dışında kaldığını savunarak davanın reddini savunmuştur. III....
Hukuk Dairesinin 19.10.2004 gün 2004/5009-10685 sayılı bozma ilamında “Hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığı, bu sebeple öncelikle, 3116, 1744, 3302 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkartma haritaları ile 1950 yılında 5653 Sayılı Yasaya göre yapılan maki tefrik haritası ve maki iptal tutanakları,1958 yılında yapılan kadastro paftası ve Eylül 1321 tarih 8 sıra nolu tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve bu tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsellerin tutanakları bulundukları yerlerden getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasında seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi ve kadastro ... elemanı ve yerel bilirkişiler aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, bu haritaların ölçekleri denkleştirilmek suretiyle yerine uygulanması, 1631 sayılı parselin bir kısmının 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman tahdidinin içinde kaldığı anlaşıldığından...
Hukuk Dairesinin 03.04.2007 tarih 2007/1524-4443 sayılı kararı ile çekişmeli 5950 m2'lik taşınmazın ilk orman kadastrosunda orman tahdit sınırları dışında bırakıldığı, daha sonra yapılan 2. madde uygulaması ile orman sınırları içine alındığı, yörede 1977 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında orman kadastro sınırları içinde kalması nedeniyle tescil harici bırakıldığı, asliye hukuk mahkemesinin sözü edilen orman tahdidinin iptali kararının kesinleşmesinden sonra 7590 ada 4 parsel altında 276292 m2 yüzölçümünde, arsa niteliği ile Hazine adına ihdasen tescil edildiği, tapu kaydının miktarı ile geçerli kapsamı içinde kaldığı, bu nedenlerle mahkeme kararının yerinde olduğu belirtilerek karar onanmış, davalı Hazinenin karar düzeltme istemi de reddedilerek karar kesinleşmiştir....
davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile ... ili Anamur ilçesi Evciler Mahallesi, 253 parsel numaralı taşınmazın ekli krokide gösterilmiş ve koordinatlarla sınırlandırılmış 75.247,85 m2 lik kısmının tapu kaydının iptaline ve bu kısmına orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
İnşaat Turizm İhracat ve İthalat Ticaret Limited Şirketi vekili 03.12.1997 tarihli dilekçe ile, davacı adına kayıtlı Kurfalı Köyü, 8 pafta 1414 parselde kain 221.500 m² yüzölçümündeki taşınmazın Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.11.1960 gün ve 1959/322-332 sayılı kararı ile orman tahdidi dışında bırakılmasına rağmen 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu kararı ile taşınmazın yaklaşık 139.000 m² bölümünün orman alanı olarak tesbit ve ilan edildiği iddiasıyla orman tahdidinin iptali istemiyle dava açmıştır....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde, orman ve 2/B parsellerinin hiçbir harç, vergi ve resim alınmaksızın tapuya tescil edileceğinin düzenlendiği, bu düzenlemenin yargı harçları ile ilgisi bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 20/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi....