Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; Orman Yönetimi tarafından dosyaya gönderilen aplikasyon krokisinin incelenmesinde, 222 ada 2 numaralı kadastro parselinin bulunduğu yerin krokide 189 numaralı zeytincilik parseli, kuzeydeki 1 ve 20 numaralı kadastro parsellerinin bulunduğu yeri 187 numaralı zeytincilik parseli ve yine 8 numaralı kadastro parselinin bulunduğu yerin, 181 numaralı zeytincilik parseli, 21 numaralı kadastro parselinin bulunduğu yerin 179 numaralı zeytincilik parseli olarak işaretlendiği, 3 ve 19 numaralı kadastro parsellerin bulunduğu yerin 192 numaralı zeytincilik parseli olarak işaretlendiği gözlenmiş olup, buna göre,yörede 1941 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre orman kadastrosu yapıldıktan sonra orman sınırı içinde bırakılan yerlerden 1950 yılından sonra 5373 Sayılı Yasa hükümlerine göre zeytincilik parselasyonu yapılarak dağıtıldığı izlenimi uyanmaktadır....

    Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin 136 ada 166 nolu orman parseli ile bütünleştirilmek sureti ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır....

      Mahkemece orman parseli hakkında kadastro tesbit tutanağı düzenlenmediği, daha önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosunun 3402 sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince tapu kütüğüne aktarılması işlemi yapıldığı gerekçesi ile 245 ada 1 sayılı orman parseli yönünden açılan davada, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde 10 günlük süre içerisinde talep halinde dosyanın nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, 223 ada 1 ve 4 sayılı parsellerin idari yoldan kesinleştirilmesi için kadastro müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından vekalet ücretine yönelik temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman tahdidine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1966 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

        Kadastro Mahkemesi’nin 2002/5-18 sayılı kararı ile iptal edilen 2/B parseli olup olmadığı yönünde araştırma yapılması, çekişmeli taşınmazın mahkeme kararıyla iptal edilen ve orman olarak tescil edilen 2/B parseli içinde kaldığı anlaşıldığı takdirde kullanım kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının geçerli olmayacağının düşünülmesi, aksi halde taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılma işlemi kesinleştiğinden sadece eylemli orman olduğu saptandığı takdirde Orman İdaresinin davasının kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı ... İdaresinin tapu iptal ve tescil istemine yönelik davasının reddine, el atmanın önlenmesi ve kal istemlerine yönelik davasının hakkında feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Kural olarak bir yerde kesinlenmiş orman kadastrosunun varlığı halinde; bir taşınmazın orman olup olmadığı ve hukukî durumu kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanması ile çözümlenir. Somut olayda; 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu, yine 3302 sayılı Yasaya göre 1989 yılında yapılıp sonuçları 24.09.1991 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B maddesi uygulaması ile evvelce sınırlaması yapılıp kesinleşen yerlerde 2/B uygulaması bulunmaktadır. Çekişmeli taşınmazın üzerinde ya da sınırında bulunduğu 194 ada 286 parsel sayılı taşınmaz orman parseli olarak Hazine adına tapuda kayıtlıdır. Aynı yerde 194 ada 64 parsel sayılı taşınmaz ise kumluk niteliği ile Hazine adına tapuda kayıtlıdır. 6 ve 7 OS numaralı orman tahdit hattının, 194 ada 286 sayılı orman parseli ile 194 ada 64 sayılı kumluk parselinin kesiştiği kadastro sınırı üzerinden geçmediği güneye kaydırıldığı haritasından anlaşılmaktadır....

            Kural olarak bir yerde kesinlenmiş orman kadastrosunun varlığı halinde; bir taşınmazın orman olup olmadığı ve hukukî durumu kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanması ile çözümlenir. Somut olayda; 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu, yine 3302 sayılı Kanuna göre 1989 yılında yapılıp sonuçları 24.09.1991 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B maddesi uygulaması ile evvelce sınırlaması yapılıp kesinleşen yerlerde 2/B uygulaması bulunmaktadır. Çekişmeli taşınmazın üzerinde ya da sınırında bulunduğu 194 ada 286 parsel sayılı taşınmaz orman parseli olarak Hazine adına tapuda kayıtlıdır. Aynı yerde 194 ada 64 parsel sayılı taşınmaz ise kumluk niteliği ile Hazine adına tapuda kayıtlıdır. 6 ve 7 OS numaralı orman tahdit hattının, 194 ada 286 sayılı orman parseli ile 194 ada 64 sayılı kumluk parselinin kesiştiği kadastro sınırı üzerinden geçmediği güneye kaydırıldığı haritasından anlaşılmaktadır....

              Mahkemece, taşınmazın üç sınırında kesinleşmiş orman parseli, bir sınırında da mera parseli bulunduğu, dava konusu taşınmaz ile sınırlarında yer alan orman ve mera parseli arasında ayırıcı bir sınır bulunmadığı, taşınmazın bitişiğindeki orman ve mera parseline el atılarak kazanıldığının kabulü gerektiği, bu durumda 3402 sayılı Kadastro Yasasının 14. maddesinde öngörülen zilyetlik koşullarının somut olayda gerçekleşmediği gerekçeleriyle davacının davasının reddine ve dava konusu ... köyü, 151 ada 26 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır....

                Köyü 104 ada 24, 25, 26 ve 27 sayılı parseller hakkında devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden oldukları iddiasıyla açılan davanın kısmen kabulüne, 24, 25 ve 27 sayılı parsellerin davalıllar; 26 sayılı parselin orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği; 24, 25 ve 27 sayılı parseller resmi belgelerde orman sayılmayan yerlerden ise de, güneyde 34 parsel numaralı kesinleşen orman parseli, diğer üç yanda da kesinleşen 35 numaralı mera parseli bulunduğu, taşınmazların mera niteliğinde ve mera bütünlüğü içinde kaldıkları, zilyetlikle kazanılmalarının mümkün olmadığı " açıklanmıştır. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu parsellerin mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır....

                  Köyü 150 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 1937 tarih 1415 yazım numaralı vergi kaydının kapsamında kaldığı mera niteliğinde bulunduğu ancak taşınmazın sınırında bulunan 102 ada 1 sayılı orman parseli hakkında Kadastro Mahkemesinde 2007/595 esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca tespiti yapılmıştır. 102 ada 1 parsel sayılı 311.299,30 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden orman niteliği ile tespit edilmiş, kadastro komisyonunca taşınmazın (A) ile işaretlenen 4.773,01 m2 yüzölçümlü kesiminin 1937 tarih 1415 yazım numaralı vergi kaydının kapsamında kaldığı ve mera niteliğinde olduğu gerekçesi ile tahdit dışına çıkarılmasına 102 ada 1 parselin 306.526,30 m2 yüzölçümlü olarak orman niteliği ile Hazine adına tespitine karar verilmiştir. Davacı ... Yönetimi; 102 ada 1 ve 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazların orman sınırları dışına çıkarılan bölümlerinin orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır....

                    Hukuk Dairesinin 18.02.2008 gün ve 2007/17266-2008/2398 sayılı bozma kararında özetle; "Davacı gerçek kişinin (B) bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu bölüme ilişkin hükmün onanmasına, Hazine ve Orman Yönetiminin (A) bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının kabulüne, çekişmeli taşınmazın (A) bölümünün resmi belgelerde orman sayılmayan yerlerden olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da, bu bölüm yönünden oluşturulan hüküm dosya içeriğine ve 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesine aykırı olduğu, taşınmazın doğusunda 102 ada 4 numaralı orman parseli ile kuzeyinde ve batısındaki 102 ada 5 sayılı parselden sonra 102 ada 1 numaralı geniş orman parseli bulunduğu, güneyinde ise; resmi belgelerde orman kabul edilen (B) bölümün olduğu, bu haliyle, dört yönden orman ile çevrili olup, ziraat arazileri ile fiili irtibatının bulunmadığı ve 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklığı niteliğinde bulunduğu anlaşıldığı, tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi...

                      UYAP Entegrasyonu