Olağan genel kurul, kanunda ve daha kısa bir süre belirlenmesi koşuluyla tüzükte öngörülen sürelerde düzenli şekilde yapılmak zorunda olunan ve yapılması için herhangi bir sebebin ortaya çıkması gerekli olmayan genel kuruldur. 6356 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 4. fıkrasına göre de “Olağanüstü genel kurul, yönetim kurulu veya denetleme kurulunun gerekli gördüğü hâllerde ya da genel kurul üye veya delegelerinin beşte birinin yazılı isteği üzerine altmış gün içinde yazılı istekteki konuları öncelikle görüşmek üzere toplanır.” Olağanüstü genel kurul, ancak genel kurulun olağanüstü toplanmasını gerektirir nitelikte objektif ve ciddi sebeplerin bulunması halinde söz konusu olan istisnai nitelikteki genel kuruldur. Bu husus 6356 sayılı Kanun'un 12. maddesinin gerekçesinde “Uygulamada seçimi kaybeden grubun beşte bir delege imzasını toplayıp hiçbir gerekçe göstermeden olağanüstü genel kurul talebinde bulunması her zaman karşılaşılan bir durumdur....
Mahkemece, davacının davasını butlan iddialarına dayandırdığını, 6102 sayılı Yasa'nın 447/1-a bendinde “pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran .... kararları batıldır.” ifadelerine yer verildiği, somut olayda davacının iptali talep edilen olağanüstü genel kurul toplantısına katılmasının sağlanmadığı, buna ilişkin olarak yasa ve yönetmelikte belirtilen hükümlere riayet edilmediği, bu sebeplerle çağrısız olağanüstü genel kurul toplantısının kanun ve esas sözleşme hükümleri ile özellikle dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve butlan sebeplerini barındırdığı gerekçesiyle, davalı şirketin 12.03.2012 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline, davalı şirket yönünden davanın kabulüne, ancak davalı gerçek kişiler aleyhine genel kurul kararının iptaline dair dava açılamayacağı için davanın ancak davalı şirkete karşı yöneltilebileceğinden davalı gerçek şahıslar...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar-karşı davada davalılar vekili dava dilekçesinde, davacıların Mayıs ayında yapılan genel kurulda seçilmiş, resmi yönetim kurulu başkanı ve üyeleri olduklarını, ancak bir kısım kat maliklerinin olağanüstü genel kurul kararı alarak ve kanunun öngördüğü hiç bir şarta uymadan yaptıkları olağanüstü genel kurulda yönetici seçimi yapmış olduklarını, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun toplantı çağrı usullerinin hiç birisi gerçekleşmediği gibi gündem dışına çıkılarak karar alındığını, bu nedenle 25.12.2011 tarihli olağanüstü genel kurulunun iptaline, mevcut ve yasal yönetim olan müvekkilerinin yöneticiliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiş, karşı davada ise davacı-karşı davalı site yönetiminin 25.12.2011 tarihinde yapılan 2. toplantıda olağanüstü genel kurul kararı ile yönetici secildiklerini, davacı ... yöneticiliğinin 25.12.2011 tarihinde yapılan...
ın tek başına karar almaya yeterli payı bulunmadığı, iptalini talep ettikleri genel kurul tutanağını divan başkanının imzaladığı, ancak yasa gereği hazirunlar dışında bir kişinin tutanağı imzalaması için toplantı esnasında açıkça karar alınması ve bu kararın tutanağa yazılması gerektiği, yasa ve usul gereği bu eksiklik sonucu genel kurul toplantısı yok hükmünde olduğu, genel kurul hazirun cetvelinin gerçeğe aykırı olduğu, sahte imza ile pay devri yapan ... hakkında Savcılığa suç duyurusunun yaptıklarını, öncelikle tedbir taleplerinin kabulü ile butlanla batıl toplantıda alınan ...'ın şirketi tek başına temsil yetkisinin durdurulması yönündeki tedbir kararı verilmesine ve 26/05/2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/101 KARAR NO : 2022/1 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 31/01/2021 KARAR TARİHİ : 03/01/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2022 DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı ve aynı zamanda yönetim kurulu başkan vekili olduğunu, yapmış oldukları araştırmada davalı şirketin 07/10/2020 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yaparak yönetim kurulu başkan vekilliği görevine son verildiğini tespit ettiklerini, hazirun cetvelinde adını gördüklerini, müvekkilinin bahsi geçen toplantıya katılmadığını, imza atmadığını, müvekkiline olağanüstü genel kurul toplantısı yapılacağının bildirilmediğini, müvekkilinin katılmadığı bir ortamda çağrısız genel kurul toplantısı yapılamayacağını, çağrısız genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunu, müvekkilinin imzasının taklit edildiğini, ilgililer hakkında suç duyurusunda...
Birleşen davada davacılar vekili, davacıların davalı kooperatifin ortağı olduğunu, 2006 yılı Ağustos ayına kadar 32 olan ortak sayısının herhangi bir genel kurul kararı alınmaksızın 2006 yılı Mayıs ayında yapılan olağan genel kurulda seçilen yönetim kurulunun 35 yeni üye kaydederek artırıldığını, 16.09.2006 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına bu yeni üyelerin katıldığını, Kooperatifler Kanunu'nun 8/3 ve anasözleşmenin 12. maddeleri uyarınca ortak sayısının genel kurulca belirleneceğini, bu nedenle genel kurul kararı olmadan kooperatife alınan yeni üyelerin üyeliklerinin geçersiz nitelikte olduğunu ileri sürerek, 16.09.2006 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptali ile kaydedilen üyelerin üyeliklerinin feshi ve geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bilindiği üzere; yerleşik içtihatlar bağlamında TTK 414.maddesinde yer alan toplantıya çağrının usulsüz dahi olsa hiç yapılmamış olması ve TTK 416.maddesindeki çağrısız genel kurul şartlarının gerçekleştiğinin kanıtlanamaması durumunda yapılan genel kurul toplantısı ve bu toplantıda alınan kararlar yoklukla malul olarak kabul edilir. Dava konusu uyuşmazlıkta da açıklanan gerekçelerle; genel kurul toplantı çağrı ve ilan prosedürü hiç işletilmeden yapılan 09/02/2021 tarihli Olağanüstü Genel kurul toplantısında alınan kararlar hukuken yok hükmünde olup davanın haklılığının kanıtlandığı sabit olmakla; davanın kabulü ile dava konusu genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde karar vermek ve hüküm kurmak gerekmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava tarihinden sonra A grubunun gösterdiği adayların istifa ettiği, yönetim kurulunun görev yapamaz hale geldiği böylece yönetim kurulu olmadığından bahisle Ticaret Kanunun 414. maddesi uyarınca pay sahibi sıfatıyla şirket genel kurulunu toplantıya çağırmak üzere izin talep ettiği dolayısıyla olmayan bir yönetim kurulunun olağanüstü genel kurulu çağıramayacağı, genel kurul davetinin artık hükmünün kalmadığı, bu sebeple toplantı gündeminin bu aşamadan sonra hüküm ifade etmediği, olağanüstü genel kurul şartlarının ortadan kalktığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....
Hukuk Mahkemesi'nin ... sayılı dosyasında tereke davasının devam ettiğini, davanın sonucu beklenmeden 16.09.2019 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığını, taraf teşkili dahi yapılmadan yapılan genel kurulun yok hükmünde olduğunu, bu nedenle 16.09.2019 tarihli genel kurul kararlarının yokluğunun tespitine aksi kanaatte olunması halinde genel kurulun 3 numaralı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır. HUKUKİ GEREKÇE Dava, 16/09/2019 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul kararlarının butlanının tespiti veya iptali talebine yöneliktir....
ekinde ek 15 de yer alan olağanüstü genel kurul gündemi olarak belirlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, dosya üzerinde yapılacak inceleme ile karar verilmesini talep ve dava etmiştir....