istenen 20.06.2010 tarihli KB1/8 blok yönetici ve denetçi seçimi ile diğer bloklara ait blok yöneticisi ve denetçisi seçimlerinin de içinde bulunduğu karar defterlerinin veya onaylı örneklerinin, bu toplantılara çağrı için kat malikleri adına çıkarılan çağrı belgelerinin, hazırun listelerinin, kat malikleri kurulu toplantısında vekil ile temsil edilen kat maliklerinin varsa vekaletnameleri ile ilgili kararların davacıya tebliğine ilişkin tüm bilgi ve belgelerin yönetimden, 3-Düzce Cumhuriyet Savcılığının 2009/9930 sayılı dosyasında karar verilmiş ise kararın, yoksa dosyanın onaylı suretinin, Getirtilip dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
EMO, yapılan hizmetleri incelemeye, belirtilen eksiklerin ve yanlışların düzeltilmesini istemeye, yapılan işlemleri yerinde denetlemeye yetkilidir.” EMO En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin; 7’nci maddesi, “(1) Oda üyeleri mesleklerini uygularken; a) Mesleğinin uygulanmasında Oda üyesi, toplum içinde meslek topluluğunun temsilcisi durumundadır ve yürürlükteki mühendislik ile ilgili tüm mevzuat, şartname ve standartlar ile mesleğinin uygulanmasına ilişkin Oda Yönetim Kurulu kararlarına uymak ve mühendislik hizmetini Odanın mesleki denetimine sunmak zorundadır. b) Oda üyesi, serbest mühendislik hizmetleri ile ilgili olarak, hizmetin başlamasından önce iş sahibi ile sözleşme imzalamak zorundadır. Bu sözleşme; işin kapsamı, süresi, aşamaları, bedeli ve karşılıklı haklar konularında Oda tarafından hazırlanmış tip sözleşmedeki asgari koşulları içerir....
Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Nizamnamesi 9 vd. maddelerinde delege seçimi usulü düzenlenmiştir. 11. maddede seçim çevresi ihtiyar meclisi veya heyetinin muhtarın riyasetinde toplanarak sandık kurulu vazifesini göreceği, hazır bulunmayan azaların yerine yedek azaların alınacağı, sandık kurulunun bunlarla teşekkülü sağlanamazsa muhtar tarafından aza seçilebilme vasıflarını haiz kimselerin kurula iştirak ettirileceği, sandık kurulunun seçimin ihtizam ve selametle cerayanını temin için gerekli tedbirleri almak, rey verme işlemini idare ve kontrol etmek, reyleri saymak, bu hususu tutanağa geçirmek ve neticeyi müstenidatı ile birlikte ilçelerde kaymakamlara bildirmekle yükümlü oldukları belirlenmiştir. 15. madde ise rey sayım işleminde izlenecek usulü açıklamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla yaşlılık aylığından yapılan Sosyal Güvenlik destek primi kesintisinin 100 TL'nin faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava davacının yaşlılık aylığından SGDP kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ile yapılan kesintilerin yasal faiziyle davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir....
Seyahat Acentası olarak birçok otelin satışlarına aracılık ettiğini, davalı ile 12/09/2013-01/09/2014 dönemi için yapılan "Otel Kontenjan ve Tanıtım Protokolü" ile davalıya 30.000,00 TL ön ödemede bulunarak, gerek kendi sitesi gerekse fırsat sitelerinden davalı otelin oda satışları için faaliyette bulunduklarını, süre boyunca müvekkilinin müşterilerini davalıya ait otelde konaklattığını, müşterilerin konaklama ücretleri, yapılan ön ödemeden düşüldükten sonra bakiye 14.122,50 TL alacaklarının kaldığını, davalıya ödenen bedelin kapora niteliğinde olup cayma akçesi olarak kabul edilemeyeceğini ve iadesi gerektiğini, alacağın tahsili için davalı hakkında takip başlatmışlarsa da davalının borca ve yetkiye itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek davalının takibe itirazının iptali ile davalının alacağın % 20'si tutarında icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin SSC Turizm Seyahat Acentası olarak birçok otelin satışlarına aracılık ettiğini, davalı ile 12/09/2013- 01/09/2014 dönemi için yapılan "Otel Kontenjan ve Tanıtım Protokolü" ile davalıya 30.000,00 TL ön ödemede bulunarak, gerek kendi sitesi gerekse fırsat sitelerinden davalı otelin oda satışları için faaliyette bulunduklarını, süre boyunca müvekkilinin müşterilerini davalıya ait otelde konaklattığını, müşterilerin konaklama ücretleri, yapılan ön ödemeden düşüldükten sonra bakiye 14.122,50 TL alacaklarının kaldığını, davalıya ödenen bedelin kapora niteliğinde olup cayma akçesi olarak kabul edilemeyeceğini ve iadesi gerektiğini, alacağın tahsili için davalı hakkında takip başlatmışlarsa da davalının borca ve yetkiye itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek davalının takibe itirazının iptali ile davalının alacağın % 20'si tutarında icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava...
Şubesi için yapılan delege seçimi ile bu delegelerle yapılan genel kurulun iptalini talep etmiştir. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece aynı konuda aynı taraflar arasında görülüp kesinleşen mahkemenin 2013/712 Esas-2014/332 Karar sayılı temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen kararı nedeni ile davanın kesin hükümden reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir. Davacı vekili bu kararı süresinde temyiz etmiş, mahkeme 20.10.2014 tarihli ek kararı ile karara karşı temyiz yolunun kapalı olması nedeni ile temyiz talebinin reddine karar vermiş olmakla; Dosyadaki yazılara, ek kararın Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin 20.10.2014 tarihli ek karara yönelik temyiz talebinin reddi ile ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 20/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Marmara Şube adında bir şube açılmasını, açılış işlemleri ve müteşebbis heyet atanması için genel merkez yönetim kuruluna yetki verilmesini öneriyoruz.” önergeyi oylarınıza sunuyorum, lütfen işaret buyrun....Kabul edenler...Etmeyenler...önerge oyçokluğuyla kabul edilmiştir.” hususları belirtilmektedir. Buna göre sendika genel merkez genel kurul kararı ile ... ilinde “... Marmara Şube” adında bir şube açılmasının kararlaştırıldığı, söz konusu kararın iptali için bir dava açılmadığı ve mahkemece verilmiş bir iptal kararının da söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır....
tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür...
Davacı murisinin oda ve sicil kaydı birarada bulunmadığından ve 22.03.1985-23.08.1996 tarihleri arasında usulüne uygun (geçerli) bir oda kaydının bulunmaması nedeniyle bu dönemde sigortalılık şartlarını taşımadığının kabulü gerekir. Ancak davalı Kurumun geçmişe yönelik (uyuşmazlık konusu dönemi de kapsar şekilde) prim tahsil etmesi ve uzun süre bu primleri kullanması sigortalıya ölüm aylığı bağlayıp aylık konusunda umut verdikten sonra davacı murisinin sigortalılığını ve davacının ölüm aylığını iptal etmesi Medeni Kanun’un 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacaktır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.10.1997 gün ve E: 1997/10-578, K: 1997/758; 24.09.2003 gün ve 2003/10-489, 2003/490 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Ne var ki; kimse kendi hilesinden istifade edemeyeceğinden bu kuralın uygulanabilmesi için usulsüz oda kaydının davacınında katılımının bulunduğu mavazaalı bir işlem sonucu oluşturulmaması gereklidir....