Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının 09.02.2015- 11.02.2020 tarihleri arasında “Medikal Delege” olarak belirsiz süreli iş akdi ile çalıştığını, davalı tarafından işçinin “performans ve davranışına” karşılık gelen bir kısım soyut belirlemelerde bulunulmak sureti ile iş akdinin feshedildiğini, fesih bildiriminin açık ve anlaşılabilir olmadığını, fesihten makul süre önce işçinin savunmasının alınmadığını, ilk savunmanın alındığı 25.12.2019 ile fesih bildiriminin yapıldığı 11.02.2020 tarihleri arasında 1,5 aylık sürede müvekkilin performans düşüklüğünün olup olmadığı ve savunmasında verdiği açıklamalara göre davranışlarının değerlendirilmesi için 1,5 aylık sürenin makul süre olmadığını, savunma ve fesih bildirimlerinde performans değerlendirmesinin yalnızca 2019 yılına ilişkin olduğunu, süreklilik arz etmeyen dış etkenlere bağlı kısa süreli performans düşüşlerinin feshe gerekçe olamayacağını, iddia edilen performans ve davranışların düzeltilmesi için makul süre verilmediğini...

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, parti ilçe kongresinin toplanması için delege görevlendirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 16.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu nedenle … Ticaret ve Sanayi Odası meclisi üyesi olan davacının, altı ay içinde yapılan 7 meclis toplantısından 5 ine katılmadığı için oda meclis kararı olmaksızın, Meclis başkanınca Meclis üyeliğinden çekilmiş sayılması işleminde hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan sebeblerle temyiz isteminin kabulü, ile aksi görüşle davayı reddeden ... İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü : Uyuşmazlık, … Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi olan davacının, 6 ay içinde yapılan oda meclis toplantılarının yarısından bir fazlasına katılmadığı gerekçesiyle oda meclis üyeliğinden çekilmiş sayılmasına ilişkin olarak tesis edilen oda başkanlığı işleminden doğmuştur....

      Asliye Hukuk ile Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; davalı derneğin Dernekler Yasasının 78/4. maddesi uyarınca genel kurulunun geçersiz sayılması ve seçimlerinin yenilettirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi; 4721 Sayılı Yasanın 87/son ve 5253 Sayılı Yasanın 18/1. maddesi uyarınca basit yargılama usulünün uygulanacağı gerekçesiyle, Sulh Hukuk Mahkemesi ise; davamn davaname ile açılmış olduğunu gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; davaname ile davalı derneğin Dernekler Yasasının 78/4. maddesi uyarınca genel kurulunun iptaliyle seçimlerinin yenilettirilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Yasada bu görevin hangi mahkemece yerine getirileceği tayin edilmemiştir. Dava davaname ile açılmış olup, ayrıca H.Y.U.Y.'...

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/09/2019 NUMARASI : 2019/429 ESAS - 2019/376 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sendikaya Kayyum Tayini İstemli) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle kanunda öngörülen iptal koşulları oluşmadığından mahkemece ön inceleme aşamasında davacı tarafın dava ve talebinin usulden reddi gerektiğini, Mahkeme aksi kanaatte ise, davaya konu iptali istenen Sendika Yönetim Kurulu kararı doğrultusunda gerçekleştirilen Sendika 3. Olağan Genel Kurulu toplantısının ve alınan kararların hukuka, usul ve yasaya uygun olduğunu, Sendika 3. Olağan Genel Kurulu toplantısının zamanı geldiği için yazın havaların aşırı sıcak olması ve genelde delege ile dğer ilgililerin yıllık izin kullanma durumlarının söz konusu olması gözetilerek genel kurula katılımlarının düşük olmaması için yönetim kurulu tarafından 06- 07 Nisan 2019 tarihinde olağan genel kurul toplantı kararı alındığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

        Bir kimse kendi kusuru olmaksızın sosyal güvenliğe sahip olduktan sonra,sosyal güvenliğe tabi olmanın koşulları oluşmadığından sözedilerek sosyal güvenceden yoksun bırakılamaz.Kaldı ki davalı Kurumun uzunca süre davacının ödediği primleri kullanıp davacıya sosyal güvenlik yönünden ümit verdikten sonra,sigortalılığı iptal etmeside Medeni Kanunun 2.maddesinde öngörülen afaki iyiniyet kuralı ile bağdaşmayacaktır.Ancak oda kaydındaki usulsüzlüğün davacının katılımı ile yapılmış olması halinde hiç kimse kendi kusurundan yararlanamayacağına ilişkin genel hukuk kuralı gereğince davacının usulsüz oda kaydına dayanarak hak elde etmeside mümkün değildir. Uyuşmazlığın çözümü için davacının oda kaydının usulsüz oluşturulmasında katılımının bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekmektedir....

          Bu koşullar otel tarafından yapılmadığı takdirde boş kalan odalar için sezon sonunda otel acenteye hiçbir nam altında no show faturası gönderemez. '' hükümleri düzenlenmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sırasında bilirkişi raporları alınmış, bilirkişi raporlarında sözleşmenin 4. maddesi uyarınca, acenteye toplam tahsis edilen oda sayısının 100, kümülatif garanti edilen oda sayısının 80 olduğu, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca 01.05.2012- 15.05.2012 arasında 80 odanın %50'si 40 oda x 15 gün 600 oda, 16.05.2012-30.09.2012 arasında 80 odanın %80'i 64 oda x 138 gün 8832 oda, 01.10.2012-15.10.2012 arasında 80 odanın %50'si 40 oda x 15 gün 600 oda olmak üzere toplamda 10.032 oda kümülatif olarak davacı acente tarafından garanti edildiği ve garantili olan 01.05.2012-15.10.2012 tarihleri arasında toplam 10.015 oda gecelemesi gerçekleştirdiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır....

            sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür....

              Davalı tarafından oda kaydının geçerli olduğu kurum işleminin iptali ve yaşlılık aylığının yeniden bağlanması talepli Kastamonu İş Mahkemesinde açılan davanın yargılaması neticesinde sigortalılığın geçerli olduğu gerekçesiyle yaşlılık aylığının kesildiği tarihten itibaren hak kazandığının tespitine karar verildiği davalı Kurum tarafından istinaf yoluna başvurulduğu ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın davalı Kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesince onama kararı verildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle; “dava şartı” ile “kesin hüküm” kavramlarının temel hukuki esasları üzerinde durulmasında yarar vardır. Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamada bulunabilmesi için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır....

                DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendindeki "veya oda kimlik belgesi" ifadesi yönünden; üye sicil belgesi ile oda kimlik belgesinin içerikleri farklı iki ayrı belge olduğu, ancak iptali istenilen düzenleyici işlem ile bunların aynı nitelikte kabul edildiği, oda sicil belgesinin mühendislerin odaya üyeliklerinin devam ettiğine dair yılda bir kez alınan belge olduğu halde, oda kimlik belgesinin odaya ilk üye olunduğu tarihte verildiği ve oda kimlik belgesi ibraz eden mühendislerin oda üyeliğinin devam edip etmediği konusunda tereddütler oluşacağı iddia edilmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu