WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

/12/2002 tarih ve 24954 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ana Yönetmeliği'nin 56. maddesinde, “Oda yönetim ve danışma organları şunlardır: a) Oda Genel Kurulu b) Oda Yönetim Kurulu c) Oda Onur Kurulu d) Oda Denetleme Kurulu e) Oda Danışma Kurulu” düzenlemesine; 57/c maddesinde, “Oda Genel Kurulu iki yılda bir, Birlik Genel Kurulundan en az bir ay önce, Oda Yönetim Kurulunca belirlenen gün ve yerde toplanır…” düzenlemesine; 69. maddesinde, “Oda Genel Kurulunun başlıca görev ve yetkileri şunlardır: a) Birlik amaçlarından yalnız Odayı ilgilendiren konularda karar almak ... g) Oda işlerinin yürütülmesi ve yasaların Odalara verdiği görev ve yetkilerin kullanılması, üyelerin mesleki onur ve çıkarlarının korunması için, Oda Yönetim Kurulunca önerilen tüzük, ana yönetmelik ve yönetmelikleri inceleyip, onaylamak (Genel Kurul, Oda tüzüğü ya da ana yönetmeliği dışında bu yetkisini başka kurullara devredebilir) …” düzenlemesine; "Oda Yönetim Kurulunun Görev...

    Ancak oda kaydındaki usulsüzlüğün davacının katılımı ile yapılmış olması halinde hiç kimse kendi kusurundan yararlanamayacağına ilişkin genel hukuk kuralı gereğince davacının usulsüz oda kaydına dayanarak hak elde etmeside mümkün değildir. Uyuşmazlığın çözümü için davacının oda kaydının usulsüz oluşturulmasında katılımının bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Yapılacak iş; ceza soruşturmasının dava açılmış ise ceza davasının sonucunun beklenmesine davacının usulsüz oluşturulan oda kaydının düzenlenmesinde bir hilesinin bulunduğunun anlaşılması halinde kimse kendi hilesinden yararlanmayacağından çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın özellikle ceza soruşturmasının bekletici mesele yapılmadan yapılan inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/09/2019 NUMARASI : 2019/429 ESAS - 2019/376 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sendikaya Kayyum Tayini İstemli) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle kanunda öngörülen iptal koşulları oluşmadığından mahkemece ön inceleme aşamasında davacı tarafın dava ve talebinin usulden reddi gerektiğini, Mahkeme aksi kanaatte ise, davaya konu iptali istenen Sendika Yönetim Kurulu kararı doğrultusunda gerçekleştirilen Sendika 3. Olağan Genel Kurulu toplantısının ve alınan kararların hukuka, usul ve yasaya uygun olduğunu, Sendika 3. Olağan Genel Kurulu toplantısının zamanı geldiği için yazın havaların aşırı sıcak olması ve genelde delege ile dğer ilgililerin yıllık izin kullanma durumlarının söz konusu olması gözetilerek genel kurula katılımlarının düşük olmaması için yönetim kurulu tarafından 06- 07 Nisan 2019 tarihinde olağan genel kurul toplantı kararı alındığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

      Bu nedenle … Ticaret ve Sanayi Odası meclisi üyesi olan davacının, altı ay içinde yapılan 7 meclis toplantısından 5 ine katılmadığı için oda meclis kararı olmaksızın, Meclis başkanınca Meclis üyeliğinden çekilmiş sayılması işleminde hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan sebeblerle temyiz isteminin kabulü, ile aksi görüşle davayı reddeden ... İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü : Uyuşmazlık, … Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi olan davacının, 6 ay içinde yapılan oda meclis toplantılarının yarısından bir fazlasına katılmadığı gerekçesiyle oda meclis üyeliğinden çekilmiş sayılmasına ilişkin olarak tesis edilen oda başkanlığı işleminden doğmuştur....

        Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının 09.02.2015- 11.02.2020 tarihleri arasında “Medikal Delege” olarak belirsiz süreli iş akdi ile çalıştığını, davalı tarafından işçinin “performans ve davranışına” karşılık gelen bir kısım soyut belirlemelerde bulunulmak sureti ile iş akdinin feshedildiğini, fesih bildiriminin açık ve anlaşılabilir olmadığını, fesihten makul süre önce işçinin savunmasının alınmadığını, ilk savunmanın alındığı 25.12.2019 ile fesih bildiriminin yapıldığı 11.02.2020 tarihleri arasında 1,5 aylık sürede müvekkilin performans düşüklüğünün olup olmadığı ve savunmasında verdiği açıklamalara göre davranışlarının değerlendirilmesi için 1,5 aylık sürenin makul süre olmadığını, savunma ve fesih bildirimlerinde performans değerlendirmesinin yalnızca 2019 yılına ilişkin olduğunu, süreklilik arz etmeyen dış etkenlere bağlı kısa süreli performans düşüşlerinin feshe gerekçe olamayacağını, iddia edilen performans ve davranışların düzeltilmesi için makul süre verilmediğini...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, parti ilçe kongresinin toplanması için delege görevlendirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 16.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bir kimse kendi kusuru olmaksızın sosyal güvenliğe sahip olduktan sonra,sosyal güvenliğe tabi olmanın koşulları oluşmadığından sözedilerek sosyal güvenceden yoksun bırakılamaz.Kaldı ki davalı Kurumun uzunca süre davacının ödediği primleri kullanıp davacıya sosyal güvenlik yönünden ümit verdikten sonra,sigortalılığı iptal etmeside Medeni Kanunun 2.maddesinde öngörülen afaki iyiniyet kuralı ile bağdaşmayacaktır.Ancak oda kaydındaki usulsüzlüğün davacının katılımı ile yapılmış olması halinde hiç kimse kendi kusurundan yararlanamayacağına ilişkin genel hukuk kuralı gereğince davacının usulsüz oda kaydına dayanarak hak elde etmeside mümkün değildir. Uyuşmazlığın çözümü için davacının oda kaydının usulsüz oluşturulmasında katılımının bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekmektedir....

            Bu koşullar otel tarafından yapılmadığı takdirde boş kalan odalar için sezon sonunda otel acenteye hiçbir nam altında no show faturası gönderemez. '' hükümleri düzenlenmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sırasında bilirkişi raporları alınmış, bilirkişi raporlarında sözleşmenin 4. maddesi uyarınca, acenteye toplam tahsis edilen oda sayısının 100, kümülatif garanti edilen oda sayısının 80 olduğu, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca 01.05.2012- 15.05.2012 arasında 80 odanın %50'si 40 oda x 15 gün 600 oda, 16.05.2012-30.09.2012 arasında 80 odanın %80'i 64 oda x 138 gün 8832 oda, 01.10.2012-15.10.2012 arasında 80 odanın %50'si 40 oda x 15 gün 600 oda olmak üzere toplamda 10.032 oda kümülatif olarak davacı acente tarafından garanti edildiği ve garantili olan 01.05.2012-15.10.2012 tarihleri arasında toplam 10.015 oda gecelemesi gerçekleştirdiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır....

              DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendindeki "veya oda kimlik belgesi" ifadesi yönünden; üye sicil belgesi ile oda kimlik belgesinin içerikleri farklı iki ayrı belge olduğu, ancak iptali istenilen düzenleyici işlem ile bunların aynı nitelikte kabul edildiği, oda sicil belgesinin mühendislerin odaya üyeliklerinin devam ettiğine dair yılda bir kez alınan belge olduğu halde, oda kimlik belgesinin odaya ilk üye olunduğu tarihte verildiği ve oda kimlik belgesi ibraz eden mühendislerin oda üyeliğinin devam edip etmediği konusunda tereddütler oluşacağı iddia edilmektedir....

                sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu