Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Türk Eğitim Sen'in Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası olduğunu, 18 Haziran 1982 tarihinden bu yana faaliyetlerini devam ettirdiğini, 11/11/2017 tarihinde Türk Eğitim Sen İstanbul 9 nolu şubesi için 3. Olağan Genel Kurul Seçimleri yapılması için toplanıldığını, divan başkanı tarafından listelerle ilgili herhangi bir itiraz olmadığının kayıtlara geçtiğini, oy kullanma işlemi bittikten ve daha sayımlara geçilmeden önce T1 ve Arzu Erdem tarafından seçimin iptal edilmesi talebi ile itirazda bulunulduğunu, 3....

Dava dilekçesinde, yönetim ve denetim kurulu seçimlerinin iptali hakim müdahalesi, yönetici ve denetçi atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava konusu anataşınmazın birden fazla parsel üzerinde kurulu olup olmadığını, bu parsel ya da parsellerde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulup kurulmadığını, kurulmuş ise tüm bağımsız bölümleri ve maliklerini -davacılara ait olan bağımsız bölümler de dahil olmak üzere- gösteren tapu kayıtlarının ve yönetim planının Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek ve getirtilen kayıtların yeterliliğinin mahkemece denetlenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre asliye hukuk mahkemesi tarafından verilen siyasi partinin delege listesinin iptali ile ilçe seçim kongresinin tedbiren durdurulması talebi isteğine ilişkin hüküm ve kararların temyiz incelemesi Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, dosyanın Yargıtay 18. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı otelin davacı acenta adına 01/10/2013-02/10/2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere hafta sonu için 104 oda, hafta içi için ise 766 oda olmak üzere toplam 870 oda tahsisi yaptığı, davacı acentanın da davalıya bu kontenjanlar karşılığında 01/10/2013-02/10/2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 100.000,00 TL ödeme yaptığı, davacı acenta tarafından garanti edilen oda gecelemesinin belirtilen dönemde tamamen kullanılmasa dahi davacının tüm hizmet bedelinden sorumlu olduğu, davacı acentanın garantili oda kontenjan sözleşmesi uyarınca taahhüt edilen toplam oda bedelinin tamamından sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

        İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada açıklanan nedenlerle, deliller toplanmadan ve değerlendirilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, kararın HMK'nın 353/1- a-6. maddeleri uyarınca kaldırılarak, yukarıda belirtildiği şekilde değerlendirme yapılmak üzere yeniden yargılama yapılması için davacı vekilinin şimdilik diğer istinaf sebepleri değerlendirilmeksizin dosyanın yerel mahkemesine iadesi gerektiğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        toplantısı çağrısı yapmak ve toplantı için gerekli yasal süreci işletmek üzere kendisine yetki verilmesi istenilmiştir....

          E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Kuşadası Şehit Aileleri ve Gazileri Dayanışma Derneğinin 28/07/2018 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların mevzuat ve dernek tüzüğüne aykırılığı nedenine dayalı iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 4721 Sayılı TMK'nın 83....

          Merkez'in Disiplin ve Seçim Yönetmeliklerini seçimlerden hemen öncesinde değiştirdiğini ve hukuka aykırı maddeler eklediğini, şube seçimleri öncesinde delege sayılarının hukuka aykırı şekilde hesaplandığını, sendika yazışmalarının imza sirkülerinde belirtilen yetkili yönetim kurulu üyeleri ile yapılmadığını, Sendika Başkanının kesinleşmiş Mahkeme kararı olmasına rağmen şube başkanı atadığını, bazı illerin avanslarını hukuka aykırı olarak kestiğini, kazanılan davaların Genel Merkez tarafından uygulanmadığını, seçim sürecinde şubelerin yapmış olduğu itirazların değerlendirilmediğini, Genel Merkez'in pandemi sürecini istismar ederek seçim sürecini istediği gibi uygulamaya çalıştığını, teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısının seçim sürecine dahil edilmediğini, İstanbul 9....

          Merkez'in Disiplin ve Seçim Yönetmeliklerini seçimlerden hemen öncesinde değiştirdiğini ve hukuka aykırı maddeler eklediğini, şube seçimleri öncesinde delege sayılarının hukuka aykırı şekilde hesaplandığını, sendika yazışmalarının imza sirkülerinde belirtilen yetkili yönetim kurulu üyeleri ile yapılmadığını, Sendika Başkanının kesinleşmiş Mahkeme kararı olmasına rağmen şube başkanı atadığını, bazı illerin avanslarını hukuka aykırı olarak kestiğini, kazanılan davaların Genel Merkez tarafından uygulanmadığını, seçim sürecinde şubelerin yapmış olduğu itirazların değerlendirilmediğini, Genel Merkez'in pandemi sürecini istismar ederek seçim sürecini istediği gibi uygulamaya çalıştığını, teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısının seçim sürecine dahil edilmediğini, İstanbul 9....

          Davalı Kurum, teftiş raporlarına istinaden davacının oda kaydının usulsüz olduğu gerekçesiyle davacının oda kaydına dayalı olarak başlatılan sigortalılığını iptal etmiş ve ... ..Sicil Müdürlüğünde kayıtlı olduğu tarih itibariyle sigortalılığını yeniden düzenleyerek başlatmıştır. 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu...sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu...sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu...sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu