Diğer davacılar da bu evlilik birliğinde doğan çocukları olarak nüfusta kayıtlıdır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesi hükmü uyarınca kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Somut olayda davacı kadının evlenmekle kocası ...'un soyadını almış olup, evlilik birliği sürdükçe ve kocası soyadını değiştirmiş olmadıkça kadın kocasının bu soyadını taşımak durumundadır. Saptanan bu durum karşısında davacının kendiliğinden evlenmekle aldığı soyadını değiştirme hakkı bulunmadığından mahkemece davanın davacı ... yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal, Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme Hüküm : CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince beraat Özel hayatın gizliliğini ihlal ve sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçlarından sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde Katılan ve sanık evli iken, aralarında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle, boşanma aşamasında oldukları ve fiilen ayrı yaşamaya başladıkları, sanığın katılanın isim, evlenmeden önceki soyismi ve fotoğrafını kullanarak sahte facebook profil sayfası oluşturduğu, bu sayfada iletişim bilgisi olarak, katılanın kendi kullandığı mail adresine yakın bir başka mail adresi yazıldığı, bu şekilde sanığın özel hayatın gizliliğini ihlal, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme...
Cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde ise bu defa mahkemeden nüfus kaydının düzeltilmesi talebinde bulunularak yeni durum nüfus siciline işlenebilecektir. Cinsiyet değiştirme kanundaki düzenlemeye göre iki aşamadan oluşmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 40. maddesinin birinci fıkrasında tahdidi olarak sayılan şartların varlığı halinde mahkemece cinsiyet değişikliği için izin kararı verilecek, maddenin ikinci fıkrasında ise; birinci fıkra gereği verilen ve kesinleşen cinsiyet değişikliğine izin kararına bağlı olarak amaç ve tıbbî yöntemlere uygun bir cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilecektir. Yani cinsiyet değişikliği için; ilk önce cinsiyet değişikliğine dair mahkemece izin kararı verilmeli ve bu izin kararına istinaden gerekli cinsiyet değişikliği ameliyatı yapılmalıdır....
Cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde ise bu defa mahkemeden nüfus kaydının düzeltilmesi talebinde bulunularak yeni durum nüfus siciline işlenebilecektir. Cinsiyet değiştirme kanundaki düzenlemeye göre iki aşamadan oluşmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 40. maddesinin birinci fıkrasında tahdidi olarak sayılan şartların varlığı halinde mahkemece cinsiyet değişikliği için izin kararı verilecek, maddenin ikinci fıkrasında ise; birinci fıkra gereği verilen ve kesinleşen cinsiyet değişikliğine izin kararına bağlı olarak amaç ve tıbbî yöntemlere uygun bir cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilecektir. Yani cinsiyet değişikliği için; ilk önce cinsiyet değişikliğine dair mahkemece izin kararı verilmeli ve bu izin kararına istinaden gerekli cinsiyet değişikliği ameliyatı yapılmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, TMK' nun 27. maddesine dayalı isim ve soyisim değiştirilmesi davasıdır....
Nüfus Hizmetlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 72. maddesinde belirtildiği üzere; nüfusta kaydı bulunmayanların ölüme ilişkin resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmiş herhangi bir ölüm kaydı bulunmadığı takdirde nüfus kütüklerine tescilin yapılması kanunen mümkün değildir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “ çoğun içerisinde az da vardır ” kuralı gereğince bu yönde bir “ tespit kararı ” verilmelidir....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Mahkeme tarafından yapılan yargılama ve toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir. Somut olayda; taşınmazın maliki olduğu iddia edilen davacının murisi ... oğlu ... 1937 doğumlu Ordu ...mahallesi nüfusuna kayıtlıdır. Dosya içerisinde bulunan Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 1990/5843 sayılı yazısından taşınmazın yapılan ihale sonucu "... oğlu 1960 doğumlu ...ili, ...İlçesi ...Mahallesi 002/2 cilt, 49 sayfa, 64 kütükte nüfusa kayıtlı ... . ’ün” de aralarında bulunduğu kişilere satılıp ihalenin kesinleşmesi sonucu adlarına tescil edildiği anlaşılmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2021/40 ESAS 2021/85 DAVA KONUSU : İsim Tashihi KARAR : Antalya 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 09.07.2008 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.11.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu 110 ada 283 ve 600 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında “...” yazılı ismin “Bahattin” olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın esası hakkında beyanda bulunmamıştır. Mahkemece, davanın tapuda isim düzeltilmesi olarak görülmesinin mümkün bulunmadığı, davacının ölmüş de olsa nüfusta “...” isimli bir kardeşinin bulunması ve bu nedenle davanın tapu iptali ve tescil davası olarak görülmesi gerektiği gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, cinsiyet değişikliği yapılmadan isim değişikliği yapılmasının mümkün olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....