Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, ... ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. ... Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır. Somut olayda nüfus müdürlüğünden usulüne uygun şekilde bir araştırma yapılmadığı anlaşıldığından bu defa Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda; a) Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden “Dava konusu 4437 parsel sayılı taşınmazın ... kayıtlarında maliki olarak görünen ... oğlu ...”...

    un gerçekte davalı ... (1924 d.) ile evli olduğu halde, 554 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince karı koca gibi yaşayanların evliliklerinin ve çocuklarının tesciline dair ilmuhaber ile sehven, nüfusta gerçeğe aykırı şekilde ... ile ... 'un (1936 d) evlenmiş gibi kaydın oluşturulduğu ileri sürülmüş ve nüfus kaydının gerçeğe uygun şekilde düzeltilmesi istenmiştir. İstek bu haliyle yok hükmünde olan evlenmenin tespiti ve buna ilişkin nüfustaki evlilik kaydında gereken değişikliğin yapılmasına yöneliktir. Bu durumda uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Kahramanmaraş 2.Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bütün bu maddeler birlikte değerlendirildiğinde nüfus kütüğünde kayıtlı bir kişinin ölüm kaydı kütüklere işlenmedikçe veya Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile kişinin ölmüş olduğu belirlenmiş olmadıkça dar yetkili Sulh Hukuk Mahkemesince kişinin sağ olduğunun kabul edilmesi gerekir. Nüfus Müdürlüklerince ölüm araştırması yapılması ve buna ilişkin açıklama yazılarak kütükteki kaydın kapatılmış olması bu olguyu değiştirmez. Somut olaya gelince, muris ...'in 2012 yılında ölümü ile geriye eş davacı ... ile 3. zümreden mirasçısı amcası Osman Talat'ın mirasçı olarak kaldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar, Osman Talat hakkında Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 33 ve Yönetmeliğin 69. maddelerine göre ölüm araştırması yapıldığından kayıtlarının kapatıldığı anlaşılmakta ise de; bu olgunun mirasçılık belgesi verilmesine engel olmadığı kuşkusuzdur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde, nüfusta ... kızı olarak görünen ... ve ...'in (gerçek anneleri kendisi olduğundan) anne adlarının ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dosyası içindeki ...'e ilişkin 24.08.1990 günlü ve 1990/1892 sıra nolu doğum tutanağında adı geçen kişinin (...'nin) annesi ... olarak gösterilmektedir. ...'in nüfus müdürlüğünden vukuatlı aile nüfus kaydının getirtilip dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Buradaki ilgilinin davacı mı yoksa nüfus kaydının düzeltilmesi istenen mi olduğunun belirlenmesi ve buna göre yetki hususunun düşünülmesi gerekmektedir. Somut olaya bakıldığında davacı ölenin mirasçısı durumunda değildir. Dolayısıyla nüfus kayıtları yönünden ilgili olarak değil, nüfus kayıtlarındaki düzeltmeden lehine sonuç elde edecek kişi olması nedeniyle talep eden durumundadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda kesin yetki söz konusu olduğundan yetki hususunun mahkemece resen değerlendirilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince, kişinin kendi kayıtlarının düzeltilmesini isteyebileceği, davalı hakkında düzeltme talebine ilişkin aktif husumet ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Somut olayda dava; ...'nin, Eşe ... ... ve ... ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek babasının ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; " ...Tapu kayıtları ve tapu kaydının dayanağı olan kadastro tutanakları, tapu maliki görünen ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başkası olup olmadığına ilişkin yazımıza Bor İlçe Nüfus Müdürlüğü ve Bor İlçe Jandarma Komutanlığının cevabi yazısı, duruşmada dinlenen tanık ve tüm dosya kapsamıyla toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın maliki olarak görünen Hasan oğlu Kadir Atabey isminin sehven yazıldığı, kadastro çalışmaları sırasında yapılan yanlışlık sonucu tapuya yanlış bir şekilde yazıldığı, dava konusu taşınmazın bu şekilde kadastro tespitinin yapıldığı, tapu kaydının da bu kadastro tutanaklarına dayalı olarak oluşturulduğu, bu yanlışlık sonucunda malikin tapuda görünen kimlik bilgilerinin doğruyu yansıtmadığı, nüfus kaydına göre malikin gerçek isminin Hasan Hüseyin oğlu Abdulgadir Atabey (TCKN:) olduğu, bu tür davalarda mülkiyet nakline neden olmayacak şekilde gerekli düzeltme yapılması gerektiğinden davanın kabulü ile;Dava konusu Niğde...

            Somut olayda nüfus müdürlüğünden usulüne uygun şekilde bir araştırma yapılmadığı anlaşıldığından bu defa Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda; a) Dava konusu 523 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı, kadastro tutanağı ve dayanakları getirtilmeli ve dosya içine konulmalıdır. b) Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden “Dava konusu 712, 596, 606, 695, 1164, 136, 998, 296, 275 ve 450 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında maliki olarak görünen ... oğlu ... ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığı” sorulmalı, b) Aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının gönderilmesi halinde bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenerek sonucuna...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfusta kendi üzerine kayıtlı ...'un annesi olmadığının tespiti ile nüfus kaydının buna göre düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davacının, ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarında Sağ Görünen Kişinin Ölü Olduğunun Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacı ...'nin murisi ...'ın mirasçılarından ...'ın ölü olduğunun tespiti istenmiş, mahkemece talebin idari işlem olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, nüfus kayıtlarında sağ gözüken ve hakkında ölüm araştırması yapılan ...'ın ölü olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Yani ...'...

                  UYAP Entegrasyonu