Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, çünkü kişinin doğmadan nüfusa tescilinin yapılmasının mümkün olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36.maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacının nüfus kaydı incelendiğinde; nüfusta doğum tarihinin 01/01/1973 olarak gözüktüğü, tescil tarihinin ise tıpkı kardeşi Aynur gibi 20/01/1975 olarak gözüktüğü kardeşi Aynur'un nüfusta 01/01/1972 doğumlu olarak gözüktüğü, davacının 11/11/2014 tarihinde boşandığı anlaşılmaktadır. Davacının MERNİS doğum formu incelendiğinde; kardeşi Aynur ile birlikte aynı gün beyan usulüne dayalı olarak nüfusa tescillerinin 20/01/1975 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, çünkü kişinin doğmadan nüfusa tescilinin yapılmasının mümkün olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36.maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacının nüfus kaydı incelendiğinde; nüfusta doğum tarihinin 01/01/1973 olarak gözüktüğü, tescil tarihinin ise tıpkı kardeşi Aynur gibi 20/01/1975 olarak gözüktüğü kardeşi Aynur'un nüfusta 01/01/1972 doğumlu olarak gözüktüğü, davacının 11/11/2014 tarihinde boşandığı anlaşılmaktadır. Davacının MERNİS doğum formu incelendiğinde; kardeşi Aynur ile birlikte aynı gün beyan usulüne dayalı olarak nüfusa tescillerinin 20/01/1975 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır....

olma Mehmet ve nüfus kayıtlarından ... olduğu, yine tapuda sadece Rafia olarak kayıtlı bulunan kişinin .... olduğu ve nüfus kayıtlarına göre de ....olduğu, tapu kayıtlarında sadece..... olarak kayıtlı bulunan kişinin ....’ın 2. karısı Hafize’nin 2. kocası Mehmet ve nüfusta .... olduğuna dayanılmışsa da ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1943/88 esas ve 1943/221 karar sayılı mirasçılık belgesinde bu kişilerin, tapu kaydında anne adı, baba adı ve soyadı olmayan davaya konu kişilerle aynı kişiler olduğu hususunda tereddüt mevcut olup kayyım atanması gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....

    ı terk ettiği..." şeklindeki açıklamanın davacının aile nüfus kaydı arasındaki çelişkinin giderilmesi yine, 8215 parsel ve 9875 sayılı parselin tapulama tutanağında "...'nın 1950 tarihinde ölümü ile evlatları ... ve ...'ya kaldığı, 1965 yılında rızai taksim ile ... hissesine isabet ettiği..." şeklindeki açıklamaya göre davacının "..." isimli nüfusta kardeşi bulunmakla ... isimli kardeş sağ ise bu kişinin dinlenmesi, değilse mirasçıları dinlenerek tapulama tutanaklarındaki edinme sebebini içeren açıklamaların nüfus kayıtları ile denetlenerek ve çelişkiler giderilerek, keşif yapılıp yerel bilirkişi ve şahitlere tapulama tutanaklarının içeriğindeki açıklamalar okunmak ve nüfus kayıtları ile denetlenmek suretiyle dava konusu parsellerin malikinin kim olduğu, kesin bir şekilde saptandıktan sonra neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde verilen kararın yeniden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      Somut olayda, aynı kişinin ... olan kaydı, mükerrer kayıt olup bu kaydın silinmesi, Kader ismiyle yapılan kayıtta ise anne adının düzeltilmesi dava konusu olup, nüfus davası sözkonudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın, genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/02/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Somut olayda, davacı ile nüfus kaydı iptal edilmek istenen TC kimlik numaralı T10'nin annesi olarak görülen Sultan'ın aile nüfus kaydı çıkartılıp Sultan'ın davaya dahil edilmeyen başka bir mirasçısı olup olmadığı irdelenmediği gibi gerek Sultan'ın gerekse baba Haci'nin mirasçılık belgelerinin temin edilerek bu yönde bir kontrolün yapılmadığı, ayrıca nüfus kaydı iptal edilmek istenen TC kimlik numaralı T10 adlı kişinin eşi T.C kimlik numaralı T13'nin davaya dahil edilmediği, kayıtlarda oğlu görülen T9'nin beyanları üzerinde durulup T10'nin mirasçılık belgesinin temin edilmesi, Perihan Bulut'un Emine'nin kızı olduğunun anlaşılması halinde bu kişinin de davaya dahil edilmesi gerektiği anlaşılmıştır....

        Anılan maddede, "aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Kanunun açık hükmü dikkate alındığında tapu sicilinden malikin kim olduğunun anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak, kimliğini ortaya koyacak gerekli bilgi ve belgelerin tapu sicilinden (kütüğünden) çıkarılmasının imkansız olmasıdır (Yargıtay HGK'nun 10.04.1991 tarih 1991/8-51 Esas, 194 Karar ve 15.04.2011 tarih 2011/8-111 Esas, 2011/180 Karar sayılı ilamları). Genel olarak, gerekli dikkati gösteren herkesin kayıtlarda malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde tapu sicilinde yazılı olan malikin bilinmediğinin kabulü gerekir....

          Ceyhan Aile Mahkemesi 2018/92 Esas 2018/124 Karar sayılı ilamı ile, "Davanın Babalık davası olmadığı, ayrıca dede Musa Arıcan'ın nüfusta kaydının hiçbir zaman olmadığı, öncelikle bu kişinin de nüfusa yazılması ve tescili gerektiği" gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı vererek merci tayini için dosyanın dairemize gönderilmesine karar vermiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. Maddesi 1/a bendinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adreslerinin bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı, hükme bağlanmıştır. Dava, niteliği itibariyle nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde bulunduğundan ve nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalar Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına giren davalardan olduğundan, Ceyhan 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Ceyhan 3....

          Yargıtay kararları ile uygulamada yerleştiği şekilde, düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmeli; nüfus müdürlüğünden, tapu kaydında adı geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmeli, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulup bulunmadığı araştırılmalı, istem konusunda tanık dinlenmeli, tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Bu bağlamda tapu sicilinde murisin adı, soyadı veya baba adının düzeltilmesi isteniyor ise murisin mirasçılarını gösterir veraset belgesinin dosyaya ibrazı sağlanıp, diğer kayıt ve belgelerle birlikte incelenerek, nüfus kaydı ile karşılaştırılmalıdır....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile yasal gerektirici nedenlere ve özellikle davacının 17.09.2009 havale tarihli temyiz dilekçesinde bugüne kadar ölen ablasının nüfus cüzdanını kullanarak yaşadığını ve nüfusta kaydının bulunmadığını ileri sürmesine, bu durumdaki bir kişinin her zaman idari yolla nüfus idaresine başvurarak kaydını yaptırabileceğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya yukarıda açıklanan gerekçelerle uygun olan hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 25.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu