Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin nüfusta kaydı bulunmadığından, maliki olduğu 8 adet taşınmazın mirasçılarına intikalinin yapılamadığını ileri sürerek kayıt maliki..... ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kayıt maliki ile davacının mirasbırakanı....'nin aynı kişi olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Tapu Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına, 7.4.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Dahili davalılar ve tanıklar davacının iddiasını doğrulamakta iken ...’in kardeşi olarak nüfusa kayıtlı olan ... sonradan verdiği beyanında ve temyizinde davacının ...’in değil nüfusta kayıtlı olmayan Suriye’de evlenen ... adlı başka bir kardeşinin çocuğu olduğunu belirttiği görülmüştür....

      Ancak, davalı gerçek kişinin açmış olduğu söz konusu tescil davasında uzman orman ve ziraat bilirkişi raporlarına göre zilyetlikle iktisaba konu olmayan 11.008 m2'lik bölümün (temyize konu hükümdeki B harfli 11.797,02 m2'lik bölüm) %10-35 meyilli olduğu, üzerinde 60-100 yaşlarında, 0.4 - 0.5 kapalılıkta meşe ağaçları bulunduğu, toprağın işlenmediği, toprakta orman bitki örtüsünün bulunduğu ve orman sayılan yerlerden olduğu saptandığına göre, taşınmazın bu niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken hüküm yerinde ... bahçesi niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi, ayrıca davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği gerekçesi ile yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulmamış olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına uygun görülmüştür. Bu nedenle, hükmün 1. bendinde "......

        nın anne hanesinde adı geçen ... adındaki kişinin ... ve ... kızı 01.01.1903 doğum tarihli ve 25.05.1983 ölüm tarihli ... ... adlı kişi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Mahkemenin tespite dair verdiği karar, davacı vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 04.06.1958 tarihli ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara; ileri sürülen olayları hukuken nitelemek, uygulanacak Kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesinde hâkimin, Türk Hukuku'nu resen uygulayacağı belirtilmiştir. Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir. Dava, nüfusa kayıtlı olmayan, dolayısı ile nüfusta sadece isim olarak kayıtlı kişinin davacının murisi olduğu ile adı geçeninin üstsoy ve altsoyu ile bağ kurularak nüfusa tescili istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava nüfusta gerçeğe aykırı beyan üzerine oluşan ... ve ... kızı 1964 doğumlu ...'a ait nüfus kaydının iptali ile ... ve ... çocuğu olarak nüfusa tesciline ilişkindir. Dava asliye hukuk mahkemesince nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak nitelendirilip, Cumhuriyet savcısı ve Nüfus Müdürlüğü temsilcisi huzuru ile görülmüş ve kaydın iptaline karar verilmiştir. Bu nitelendirme dikkate alındığında temyiz incelemesi 18. Hukuk Dairesine aittir. Ancak anılan daire başkanlığınca da aidiyet kararı verildiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Yüksek Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

            Yargıtay kararları ile uygulamada yerleştiği şekilde, düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmeli; nüfus müdürlüğünden, tapu kaydında adı geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmeli, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulup bulunmadığı araştırılmalı, istem konusunda tanık dinlenmeli, tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Bu bağlamda tapu sicilinde murisin adı, soyadı veya baba adının düzeltilmesi isteniyor ise murisin mirasçılarını gösterir veraset belgesinin dosyaya ibrazı sağlanıp, diğer kayıt ve belgelerle birlikte incelenerek, nüfus kaydı ile karşılaştırılmalıdır....

            Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

              Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

                Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacılar ... ve ... tarafından açılan davaların reddine, davacılar ... varisleri ve belediyenin açmış olduğu davaların reddi ile; dava konusu ... nolu parselin tespit tutanağındaki kayıtlar aynı kalmak kaydı ile 04.09.1980 yılında parseli satın alan ve mahkemece de müdahilliğine karar verilen ... lehine tapuya kayıt ve tesciline, ... nolu parselin tespit tutanağındaki kayıtlar aynı kalmak kaydı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, ... nolu parselin tespit tutanağındaki kayıtlar aynı kalmak kaydı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, ... nolu parselin tespit tutanağındaki kayıtlar aynı kalmak kaydı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, ... nolu parselin hisse miktarı 20 hisse itibar edilerek 5 hissesinin eşi ...'...

                  Nüfusta baba adı düzeltilmesi istenen Sebahat'ın nüfusta baba adı mevcut değildir. ...'in babasının ... olduğuna ve buna yönelik nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin talep babalığın tespiti niteliğindedir. Bu durumda uyuşmazlığın Konya 2. Aile Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Konya 2.Aile Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu