Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve "Genetik annenin kocası olmayan" kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, kendiliğinden baba sıfatını kazanacaktır....

    Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, kendiliğinden baba sıfatını kazanacaktır....

      Ölüme bağlı hakların kullanılabilmesi için, kişinin öldüğünün veya belirli bir zamanda ölü olduğunun tespitini talep etmekte davacının hukuki yararının mevcut olduğu kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesi tarafından talebe konu tespit kararı verilmesi durumunda hukukları etkilenecek kişilerin davaya dahil edilmelerinin sağlanması, varsa gösterecekleri delillerin toplanması, öte yandan mahkemece resen araştırma yapılarak adı geçenin ölüm olayı ve tarihi ile ilgili olarak kimlik kağıdı, ölüme ilişkin belge veyahut hakkında düzenlenen başkaca resmi bir evrak olup olmadığı araştırılarak zabıta tahkikatı ile belirlenecek kamu tanıkları da dinlendikten sonra, gerekirse feth-i kabir suretiyle DNA incelemesi yaptırılıp yaptırılmayacağı da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken nüfusta kayıtlı olmayan kimselerin tespit edilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır (Aynı yönde Yargıtay 8....

      Diğer taraftan, tapu müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu cümleden olarak, düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmeli; nüfus müdürlüğünden, tapu kaydında adı geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmeli, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulup bulunmadığı araştırılmalı, istem konusunda tanık dinlenmeli, tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

      Tapu kayıtlarının nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesi için kişinin nüfusa kayıtlı olması gerekir. Eğer muris nüfusta kayıtlı bir kişi değilse, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin de düzeltilmesi mümkün değildir. Bu durumda “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince taşınmaz maliki ile nüfusta kayıtlı olmayan davacılar murisinin aynı kişiler olduğunun tespitine hükmedilmelidir. Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır....

      Tapu kayıtlarının nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesi için kişinin nüfusa kayıtlı olması gerekir. Eğer muris nüfusta kayıtlı bir kişi değilse, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin de düzeltilmesi mümkün değildir. Bu durumda “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince taşınmaz maliki ile nüfusta kayıtlı olmayan davacılar murisinin aynı kişiler olduğunun tespitine hükmedilmelidir. Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır. Her ne kadar mahkemece Tapu Sicil Tüzüğü 75....

      Kişinin naklen geldiği yerdeki kaydı da mahkemece getirtilmemiştir. Öyleyse, idarece yapılan düzeltmeye esas alınan dayanak nakil belgesinin ve bu belgenin düzenlenmesine esas alınması gereken kişinin naklen geldiği yerdeki nüfus kaydı getirtilmeli, orada davacının babasının adı nedir o gürülmelidir. Dayanak nakil belgesi ve bu belgenin düzenlenmesine esas alınması gereken kişinin nakilden önceki kayıtlı olduğu nüfus kaydında davacının babasının adı "Y.... K...." ise, idarece yapılan düzeltme hatalı duruma gelecek ve davacı talebinde haklı olacaktır. Bu bakımdan dayanak nakil belgesi ve bunun düzenlenmesine esas alınan naklen geldiği yerdeki kayıt getirtilip, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. Bu tahkikatlar yapıldığında; dayanak belgesinde ve kişinin naklen geldiği yerdeki nakil nedeniyle "kapalı hale gelmiş olan nüfus kaydında adı "Y.......

        Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir....

          Bu tür davalarda mülkiyet nakline yol açmamak için tapuda malik görünen kişi ile ismi düzeltilen kişinin aynı şahıs olduğu şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Dava konusu 205, 233 parsel sayılı taşınmazların tesciline dayanak tapulama tutanaklarından Osman oğlu Memik aktaş’ın ölümü ile dava konusu yerin mirasçılar arasındaki rızai taksim ile davacıya bırakıldığı, diğer 645,765 ve 520 parsellerin satın alma ve zilyetlikle davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının babası Osman oğlu Memik Aktaş’ın aile nüfus kaydı celp edilip incelenmeli, nüfus idaresinde gerekli araştırmalar yaptırılarak tapu malikinin adında başka bir kişinin varlığı araştırılmalı sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Kabule göre tapu kayıtlarında tescili zorunlu olmayan doğum tarihinin tashihi kararı verilemeyeceği gözetilmeyerek doğum tarihinin tashihi ve tescili yönünde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

            Demircioğlu” adına tespit ve tescil edildiği, nüfusta isim düzeltilmesi işleminin ise kadastro tespitinden çok sonra 2006 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Görülüyor ki, tapu kaydı malik hanesinin belirlenmesinden sonra nüfusta isim değişikliğine karar verilmiştir. Davacı isminde sonradan yasaya uygun şekilde yapılan düzeltmeyle isim değişmiş ve bundan dolayı da tapu kaydındaki malik bilgilerinin düzeltilmesinde zorunluluk ortaya çıkmışsa, tapu kaydı malik bilgilerinin düzeltilmesi ancak malikin isim değişikliği gerekçe gösterilerek idareden talep edilebilir. Bu durumda davacı, idari makamın görevine giren bir hususu mahkeme önünde dava konusu yapmıştır. O halde açılan davanın HUMK.nun 7. maddesi gözetilmek suretiyle yargı yeri nedeniyle reddi yerine, istemin incelenerek hükme bağlanması doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır....

              UYAP Entegrasyonu