Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 2010/9943 - 9531 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, 17.8.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicili Tüzüğü'nün yürürlüğü zamanında 10.04.2018 tarihinde açılmış; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karar, istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiştir Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, ismi düzeltilmek istenen kişinin nüfusta kaydı bulunmadığından mahkemece tespit kararı verilmekle yetinilmesi gerektiğine değinilerek anılan karara karşı kanun yararına bozma isteğinde bulunulmuştur. Hemen belirtilmelidir ki, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davalarda amaç, tapu malikinin kimlik bilgilerinin nüfus kaydındaki bilgilere uygun hale getirilmesidir....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir....
Bu nedenle nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, tapu kayıtlarında intikal yaptırılamaması nedeniyle zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, dava konusu taşınmazın dayanak kayıtları getirtilip gerekli inceleme yapılarak tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir tespit kararı verilmelidir. Somut olaya gelince; tapu kaydında paydaş olan kişinin artık nüfus siciline tescili ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydına uygun hale getirilmesi mümkün olmadığına göre intikal işleminin yaptırılabilmesi için dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında paydaş olarak görünen "Fatma" ile Tarsus 2....
Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının dedesi Mustafa'nın babası olduğunu iddia ettiği Süleyman'ın nüfus kayıtlarında kaydı bulunmamaktadır. Yeniden nüfus kaydı oluşturma işlemleri idari işlem niteliğindedir. Nüfusta kaydı bulunmayan bir kimsenin nüfusta kaydının düzeltilmesi ve mahkeme kararıyla nüfusa tescili mümkün değildir....
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...soyadının "................." olarak düzeltilmesi istenen Aziz karısı Ayşe'nin soyadının nüfusta "..............." olduğu, Aziz kızı Nazmiye'nin ise nüfusta adı ve soyadının "...................." olduğu, ne var ki, dava dilekçesinde bu kişilerin de soyadının "................ olarak düzeltilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, davacıya bu hususun açıklattırılması, taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken nüfus kaydıyla uyumsuz olacak şekilde ve eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetli değildir. Öte yandan, Behçet oğlu Atıf'ın soyadının "............." olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de, bu kişinin nüfus kayıtlarında soyadının bulunmadığı görülmektedir....
Mahallesi Cilt No:208 Hane No:6'ya naklettiği, nüfusa kayıtlı olmayan ancak kardeşi ...'in nüfusunu kullanıp kendisine doğum ve tescil tarihleri ile T.C. vatandaşlık numaraları aynı olan yeni bir nüfus kaydı çıkartan aynı isimli ...'in ise davacı ... ile 13.05.1992 tarihinde evlenerek Erzurum İli ... İlçesi ... Köyü Cilt No:55 Hane No:1'e nakledildiği böylece adları, doğum tarihleri, tescil tarihleri ve T.C. vatandaşlık numaraları aynı biri nüfusa kayıtlı diğeri kayıtlı olmayan ... adlı kişilerin aynı nüfus kaydını kullanarak iki ayrı kişi ile evlendikleri anlaşıldığından; mahkemece sadece talep gibi davacı ile evli olan nüfusda kaydı olmayan . ...'ın davacı hanesinde bulunan nüfus kaydının iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken nüfusta kaydı bulunmayan . ...'ın yeniden nüfus kütüğüne tescili ile evlenme kayıtlarının düzenlenmesi ve kendisine yeni bir T.C. vatandaşlık numarası verilmesinin nüfus idaresine ait idari bir görev olduğu düşünülmeden iptal edilen Sosin ...'...
nin aynı kişi olup, geçen ... adındaki kişinin ... ve ... kızı 01.01.1903 tarihinde doğan ve 25.05.1983 tarihinde ölen ... .. adlı kişi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dava, nüfusta kaydı olmayan kişinin tespiti istemine ilişkindir. Nüfus kayıtları ile ilgili taleplere ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip ... ve....'in annesinin aynı kişi olduğu iddiası da gözönünde bulundurularak, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak raporda gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Tapuda isminin düzeltilmesi istenen ., gerek tapu kaydı ve gerekse kadastro tutanağının edinme sebebi ve malik bölümündeki açıklamalara göre, . oğlu, 1.1.1955 doğum tarihli ve . köyündendir. Dosyaya getirilen nüfus bilgilerine göre de tapu kayıt malinin kimlik bilgileri ile birebir örtüşen bu kişinin dolduğu anlaşılmaktadır. Davacı tanıkları ve tesbit bilirkişileri beyanlarında çekişmeli taşınmazın davacıya ait olduğunu söylemişlerse de, bu beyanlar, nüfus kaydı ve kadastro tutanağı gibi yazılı ve resmi belgelere uygunluk sağlanmamaktadır....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Tapuda isminin düzeltilmesi istenen ., gerek tapu kaydı ve gerekse kadastro tutanağının edinme sebebi ve malik bölümündeki açıklamalara göre, . oğlu, 1.1.1955 doğum tarihli ve . köyündendir. Dosyaya getirilen nüfus bilgilerine göre de tapu kayıt malinin kimlik bilgileri ile birebir örtüşen bu kişinin dolduğu anlaşılmaktadır. Davacı tanıkları ve tesbit bilirkişileri beyanlarında çekişmeli taşınmazın davacıya ait olduğunu söylemişlerse de, bu beyanlar, nüfus kaydı ve kadastro tutanağı gibi yazılı ve resmi belgelere uygunluk sağlanmamaktadır....