Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, nüfus müdürlüğünden yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda tapuda malik görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka bir kişinin nüfusta kaydının bulunup bulunmadığı sorularak kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken bu şekilde araştırma yapılmaksızın ve zabıta marifetiyle yapılan araştırma da yeterli olmadığı halde eksik incelemeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.11.2010 tarihinde oybirliği ile karar....

    KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, nüfusa kaydedilmeyerek kendisinin doğumundan önce doğup daha sonra ölen kardeşinin ismi ve doğum tarihi ile yaşadığını bildirmesine ve ayrıca da davacı 15.11.1980 doğumlu olup 28.12.1980 tarihinde nüfusa tescil edilmesine, bir kişinin doğmadan nüfusa kaydı da sözkonusu olamayacağından, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde davacıdan alınmasına 16.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kayıtlarında "sağ" görünen kişinin "ölü" olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde; nüfusta müvekkillerinden .... kızı, diğer müvekkili ... kardeşi olarak kayıtlı bulunan 10.08.1966 doğumlu ...'nin, bir buçuk yaşında iken vefat ettiğini, ancak bu güne kadar ölümünün nüfusa bildirilmediğini, halen sağ göründüğünü, aynı köy nüfusunda kayıtlı .... T.C. numaralı ... ve .... kızı 23.01.1965 doğumlu .... Faiz'in, ölü ...'ye ait kaydı kullandığını; bu kişinin ...'ye ait kaydı kullanarak 1992 yılında müvekkilinin kocası .... tarafından Hollanda'ya götürüldüğünü, davalı ......

        Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

          Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün olmayıp davaya konu olayda mevcut duruma göre tapu maliki olarak görünen kişinin artık nüfus siciline tescili mümkün değildir. Tapu kaydındaki kimlik bilgileri nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceği gibi tapu maliki ...'nin baba adının ... olduğuna dair bir kayıtta bulunmadığından talebin reddi yerine yazılı gerekçelerle davanın kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır. Hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 16.01.2012 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfusta kaydı olmayan ...'ün nüfusa tescili ile ölümünün tespiti ve tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, anneannesi olup nüfusa hiç kaydedilmeyen ...’ün nüfus kaydına tescili ve ölümünün tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava, davacının anneannesi ...’ün yaşadığının ve ölümünün tesbiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

              Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfusta hiç kaydı olmayan davacı ...'in davalı ...'in kızı olduğunun tespiti ve nüfusa kayıt istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının nüfusta hiç kaydının bulunmadığı, davalı ...'in nüfusta kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacının talebi gözönünde bulundurulduğunda T.M.Y.'nın 282 vd. maddelerini ilgilendirmeyen ve 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 35 vd. maddelerinden kaynaklanan nüfus kayıt düzeltmesine ilişkin olduğu anlaşılan uyuşmazlığın, genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/01/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kişinin ölü olduğunun tespitine ilişkindir. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ve İlçe Nüfus Müdürlüğü yazı cevaplarına göre Abdi Atalay'ın nüfus kaydı olmadığı anlaşılmıştır. Sorunun çözümü, tapuda kaydı olan kişinin bilgilerinin nüfusa kaydedilmesinin olanaklı olup olmadığı sorusuna doğru cevabın verilmesiyle mümkündür. Ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenmesi gerektiği açıktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.07.2009 tarihli ve 2009/14- 279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Ayrıca, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/4157- 20951 E....

                Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 2010/9943 - 9531 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

                  Yine, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 72. maddesinde “Aile kütüğünde kaydı olmayan kişinin ölümüne ilişkin tutanaklar resmî veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmişse nüfus müdürlüğünce kabul edilip işleme alınır. Ölüm tutanaklarında yer alan bilgilere göre aile kütüğünde kaydı bulunmayan kişiler, vatandaşlık durumu düzgün olmayan kişiler kütüğüne kayıt edilerek hakkında yaptırılacak soruşturma ile Türk vatandaşı olup olmadıkları araştırılır. Türk vatandaşı olduğu anlaşıldığı takdirde, ölüm tutanağına dayanılarak nüfus müdürlüğünce resen doğum tutanağı düzenlenir. Ölen kişi bu doğum tutanağına dayanılarak aile kütüğüne tescil edilir. Daha sonra ölüm tutanağı aile kütüğüne geçirilir, vatandaşlık durumu düzgün olmayan kişiler kütüğündeki kaydı, aile kütüğü ile bağ kurularak kapatılır” hükmüne yer verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu