Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de İdari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Davaya konu olayda mevcut duruma göre tapu maliki olarak görünen kişinin artık nüfus siciline tescili mümkün olmadığından ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden tapu kaydında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece; dava konusu taşınmazın tapu kaydında tapu maliki olarak görünen ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Nüfusta kayıtlı olmayan bir kişi ile soybağının tespiti için açılan davada hukuki yarar bulunmadığı, nüfusa kayıtlı olmayan bir çocuk için mahkemece bildirim yapılamayacağı gibi nüfusta kayıtlı olmayan kişinin taraf ehliyeti de bulunmadığı anlaşılmakla; davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı istinaf dilekçesinde özetle; DNA testi yapılmadığını, doğum raporuna ilişkin hastane kaydı getirtilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, çocuğunun Türk vatandaşlığı olan babasının nüfusuna kaydedilmesini istediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, babalığın tespiti istemine ilişkindir....
ın 19-20 yaş aralığı ile uyumlu olduğu saptanmış olup Yargıtay uygulamalarına göre kişinin doğum tarihinin anne baba ve kardeşlerin doğum tarihleri ile çelişki yaratmayacak biçimde düzeltilmesi gerekmektedir. Mahkemece rapora uygun olarak,...'nın nüfusta 07.05.1998 olarak görünen doğum tarihinin iptali ile ay ve gün baki kalmak kaydı ile 1991 olarak, ...'ın nüfusta 06.05.1999 olarak görünen doğum tarihinin iptali ile ay ve gün baki kalmak kaydı ile 1994 olarak düzeltilmiş olup, bu hanede baba ...n ...'in 10 yaş 11 ay 6 günlük iken baba olduğu anlaşılmaktadır. Baba ...n'in belirtilen yaşta çocuk yapıp yapamayacağı tıbben araştırılıp bu konuda uzman bilirkişiden rapor alınmadan eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Bakanlığı ... ve...İşleri Genel Müdürlüğünün 12/01/2010 tarihli bir başvuru üzerine vermiş olduğu B050NÜV0070003.120- 15688-10-101.01 sayılı cevabı yazısında; Nüfus Hizmetlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 72. maddesinde belirtildiği üzere; nüfusta kaydı bulunmayanların ölüme ilişkin resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmiş herhangi bir ölüm kaydı bulunmadığı takdirde nüfus kütüklerine tescilin yapılmasının kanunen mümkün olmadığı” bildirilmiştir. ...Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü yazısında belirtilen nedenlerle idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak açılan bu tür davalarda düzeltme kararı verilemeyen hallerde tespit kararı verilmesi gerekli ve zorunludur....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir....
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı ididasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, baba sıfatını kazanacaktır....
Tapu kayıtlarının nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesi için kişinin nüfusa kayıtlı olması gerekir. Eğer muris nüfusta kayıtlı bir kişi değilse, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin de düzeltilmesi mümkün değildir. Bu durumda “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince taşınmaz maliki ile nüfusta kayıtlı olmayan davacılar murisinin aynı kişiler olduğunun tespitine hükmedilmelidir....
Yargıtay kararları ile uygulamada yerleştiği şekilde, düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmeli; nüfus müdürlüğünden, tapu kaydında adı geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmeli, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulup bulunmadığı araştırılmalı, istem konusunda tanık dinlenmeli, tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Bu bağlamda tapu sicilinde murisin adı, soyadı veya baba adının düzeltilmesi isteniyor ise murisin mirasçılarını gösterir veraset belgesinin dosyaya ibrazı sağlanıp, diğer kayıt ve belgelerle birlikte incelenerek, nüfus kaydı ile karşılaştırılmalıdır....
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “kayıt maliki olduğu iddia edilen kişinin veya mirasçılarının davada yer alması zorunluluğu bulunmamasına rağmen mahkemece gerçek kayıt maliki olduğu iddia edilen kişinin bir kısım mirasçılarının hayatta olduğu, ancak davacı tarafın mirasçıları davaya dahil etmeyeceğini belirttiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, tapu kaydında kimlik bilgisi düzeltilmesi istenen ...’nın nüfus kaydı bulunamamıştır. Nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değildir....
Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır. Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında somut olaya gelince; davacı 399 parsel sayılı taşınmazda dedesinin baba adının düzeltilmesini istemiş ise de nüfus kaydı bulunmayan ... oğlu ...'nin mirasçısı olduğuna dair belge ibraz etmemiştir. Bu durumda mahkemece, davacı ile kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen ... oğlu ... arasında irtibat kurulmak suretiyle davacının aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı belirlenerek oluşan sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....