Dava nüfus kaydının anne yönünden düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1-Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.12.2023 Tarihli ve 2020/328 Esas, 2023/512 Karar Sayılı Kararı Nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ilgilinin yerleşim yeri adresinde açılması gerektiği, ilgiliden kastedilenin nüfus kaydındaki yanlışlığın düzeltilmesi istenen kişi olduğu, iş bu davada ise nüfus kaydının düzeltilmesini istenen kişinin Habibe Sümer olduğu, dolayısıyla ilgilinin de Habibe Sümer olduğu, bu davaya Habibe Sümer'in adresinin bulunduğu yer mahkemesinde bakılması gerektiği ancak Habibe'nin merkezî nüfus idaresinde sisteminde yerleşim yeri kaydının bulunmaması nedeniye nüfusa kayıtlı olduğu Ordu ili ... ilçesinin bağlı olduğu Ordu Asliye Hukuk Mahkemesinde davaya bakılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun (5490 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının a bendi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ 1587 S. NÜFUS KANUNU (MÜLGA) [ Madde 46 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde yaş düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı nüfus idaresi tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçelerinde; kayden 15.6.1985 doğumlu olan ve velayetleri altında bulunan Ramazan'ın doğum tarihinin 15.6.1983 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece, yargılama sırasındaki davacı istemi de göz önüne alınarak küçüğün doğum tarihini 15.6.1984 olarak düzeltilmesine hükmedilmiştir. Karar, henüz kesinleşmeden şerh verilmek suretiyle Nüfus idaresine gönderilmiş ve nüfus kütüğüne bu haliyle işlenmiştir....
A.Ş'nin suç tarihinden önce 25.07.2005 tarihinde özelleştirilmiş olması ve kamu kurumu niteliğini taşımaması nedeniyle TCK.nun 158/1-e madde ve fıkrasındaki “kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık” suçunu değil, nüfus idaresinin maddi varlığı olan katılana ait nüfus cüzdanının kullanılarak işlenmiş olması nedeniyle aynı kanunun 158/1-d maddesindeki “kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla ceza tayini, 2)... Cumhuriyet Başsavcılığının 23.01.2010 tarihli yetkisizlik kararında “... adına nüfus cüzdanı aslının ......
Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77 sayılı kararı), Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği yada geçirilmediği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir....
ın kendilerini kendi nüfusuna kayıt ve tescil ettirdiğini, daha sonraki bütün işlemlerin de dedelerinin nüfus hanesinden devam ettiğini, hem babalarının hem de dedelerinin nüfusuna kayıtlı olmaları sebebiyle mükerrer kayıt olduğunu, bu nedenle dedelerinin nüfus hanesindeki kayıtlarının iptal edilerek vefat eden babalarının nüfus hanesine kayıt edilmelerine karar verilmesini talep etmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
KARAR Davacı dava dilekçesinde, nüfusa kaydedilmediğini, kendisinden önce doğup nüfusa işlenen ve küçük yaşta ölen ablası Nagihan'ın nüfus kaydını kullandığını, gerçekte doğum tarihinin 17.04.1984 olduğunu ileri sürerek doğum tarihinin düzeltilmesini istemiş, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari bir işlem niteliğindedir....
Dosyanın incelenmesinde, davada yasal hasım olan Nüfus Müdürlüğü’nün yokluğunda yargılama yapılıp karar verildiği görülmüştür. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesinde “ “Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları Cumhuriyet Savcısı ve Nüfus Müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır” ” hükmü yer almaktadır. Mahkemenin oluşuna ilişkin bu kanun hükmü dikkate alınmadan davanın Nüfus İdaresi temsilcisinin yokluğunda karara bağlanması usul ve yasaya aykırıdır....
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise; "...davanın, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu, Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Somut olayda, davacı mükerrer olan kaydının iptalini talep etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, talebin hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğu anlaşılmakla 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi gereğince davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ......