Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Aynı yasanın 38.maddesi hükmüne göre, "Bu Kanunun 7 nci maddesinde sayılan aile kütüklerine tescil edilmesi gereken bilgilerden; dayanak belgesinde bulunduğu halde nüfus kütüklerine hatalı veya eksik olarak tescil edilen ya da hiç yazılmayan bilgiler veya mükerrer kayıtlar maddî hata kapsamında değerlendirilir. Bu tür maddî hatalar Genel Müdürlükçe ya da nüfus müdürlükleri tarafından düzeltilir veya tamamlanır.". 5490 sayılı NHK 20- (1) maddesi gereğince. "Türk vatandaşlığını kazananlar yetkili makam veya kurulların kararı üzerine düzenlenecek formlara uygun olarak aile kütüğüne tescil edilirler." 5627 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 65/ (3) fıkrası hükmüne göre; "Türk vatandaşlığının kazanılmasına veya kaybına ilişkin olarak dayanağına uygun şekilde tesis edilen nüfus kayıtları üzerinde mahkeme kararı olmadan herhangi bir düzeltme işlemi yapılamaz."...
Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın, kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için, böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır (TMK m. 39). Örneğin kocanın eşi dışında bir başka kadın tarafından doğrulan çocuğu, eşinden doğmuş gibi nüfus kütüğüne kaydettirmesi ya da evliliğin sona ermesinden üçyüz gün geçtikten sonra doğan çocuğun üçyüz günlük süre içinde doğmuş gibi nüfusa kaydettirilmesi hallerinde durum böyledir. Nüfus kayıt düzeltmesi davalarına gelince: Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur....
Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 35/1. maddesinde; saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamının illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar olduğu hükme bağlandığından doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince yanılgılı gerekçe ile davanın esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
Bilindiği üzere doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup nüfusa kayıt edilmeyerek kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanması nedeniyle bu kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'in 35/1. maddesinde de "Saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamı illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklardır..." şeklinde hüküm bulunmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İskenderun Sulh Hukuk Mahkemesi'nin verdiği yetkiye dayanarak ... adına Av...., dava dilekçesinde davacının babası ve annesinin nüfus kütüğüne kayıtlı olan ... adlı bir kardeşinin olmadığını bildirerek bu kaydın iptali ile kayıtların düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, İskenderun Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği yetkiye dayanarak açtığı davada ...'nun babası ...'nun nüfus kütüğüne kayıtlı ... adlı bir kızının olmadığını, bu Fatma'nın kayden amcası olan Mevlüt ile evliliğinin olduğunu, bunun da yasa ve ahlaka aykırı olduğu için mümkün olamayacağını bildirerek ... ve ...'nun nüfus kütüğüne kayıtlı ...'nun nüfus kaydının iptalini istemiş, davasını salt Nüfus Müdürlüğüne yöneltmiştir....
Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesi işlemlerinin Nüfus İdaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın bu niteliği gereği mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın reddi gerekirken, davaya bakılarak işin esası hakkında red kararı verilmesi doğru değildir. Saptanan bu durum karşısında sonuç olarak doğru olan mahkemenin red kararının yukarıdaki gibi gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, 2.7.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesi işlemlerinin Nüfus İdaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın bu niteliği gereği mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın reddi gerekirken, davaya bakılarak işin esası hakkında ret kararı verilmesi doğru değildir. Saptanan bu durum karşısında sonucu itibariyle doğru olan mahkemenin ret kararının yukarıdaki gibi gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, 15.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 35/1. maddesinde; saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamının illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar olduğu hükme bağlanmıştır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin Nüfus İdaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle C.Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK’nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Nüfus kaydının iptali istemine ilişkin davada Diyarbakır 1. Asliye Hukuk ve Bismil Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, gerçekte olmayan kişinin nüfus kütüğüne tescil edildiği iddiasıyla açılan nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının Bismil'de ikamet ettiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....