"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde doğum tarihinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar dava dilekçelerinde ...'ın nüfus kütüğünde "1993" olan doğum yılının "1989" olarak değiştirilmesini istemişler, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davada yasal hasım olan Nüfus Müdürlüğünün temyiz hakkı nüfus kayıtlarında bir düzeltme yapılması halinde mevcuttur. Dava reddedildiğine göre, nüfus kayıtlarında bir değişiklik söz konusu olmayacağından, mahkeme kararının temyizinde kamu yararını ve haklarını ilgilendiren bir husus bulunmadığından temyiz isteminin REDDİNE, 22.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın nüfus kütüğünde 1994 olan doğum yılının 1991 yargılama sırasında 1990 olarak düzeltilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacılar çocukları ... ve ...'nın ikiz olmadıklarını bildirerek nüfus kütüğünde 27.01.1994 olan doğum tarihlerinin gerçeği yansıtmadığını buna göre kızları ...'ın doğum tarihinin ayı ve günü saklı kalarak 1990 olarak düzeltilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyaya getirtilen nüfus kayıt örneğinden de, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen ...'...
Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü delile başvurulabilir (YHGK, 11.2.1998 gün ve 2-87/77 sayılı). Şu durumda; zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın açılabilen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık da dinlenebilecektir. Buna karşılık, nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur (TKM 39. md, Nüfus Hizmetleri Kanunu 11.md). İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....
ın bu isimle nüfusa kaydedildiği, ancak bu kayıt işleminin Soyadı Nizamnamesinin 7. ve 8. maddelerine aykırı olduğu, bu nedenle Nizamnamenin 12. maddesi gereğince ismin değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece Soyadı Nizamnamesinin 7. ve 8. maddeleri gözetilerek ve ayrıca ... isminin küçük çocuğu ileride toplum önünde rencide edeceğinden ... isminin ... olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. Dava, Cumhuriyet Savcısı tarafından açılmış bulunan nüfus kütüğünde kayıtlı adın değiştirilmesine ilişkin bulunduğuna göre, öncelikle böyle bir davanın niteliği ve Cumhuriyet Başsavcılığınca açılıp açılamayacağı üzerinde durulmalıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.03.2000 gün ve 2000/18-127 Esas, 2000/158 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; özel hukuk açısından ad, kişiyi tanıtan ve onu diğer bireylerden ayırmaya yarayan bir kavramdır. Başka bir deyişle ad, kişinin toplum içinde tanınmasının ve bu konuda gerekli düzenin sağlanmasının önemli bir aracıdır....
ün nüfus kütüğünde 2005 olan doğum yılının 2002 olarak düzeltilmesini, yargılama sırasında da kayden ikizi olan ...'ün de doğum yılının 2003 olarak düzeltilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, toplanan kanıtlarla özellikle 02.11.2010 günlü sağlık kurulu raporu içeriği ile yasal gerektirici nedenlere göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava dilekçesinde ... 'nın nüfus kütüğünde 2005 olan doğum yılının düzeltilmesi istenilmiş olup, adı geçen küçüğün kardeşi ... hakkında yöntemine uygun biçimde açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden mahkemece dava dışı ... 'nın da doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar dava dilekçesinde, oğulları ...ın nüfus kütüğünde 1995 olan doğum yılının 1991 olarak düzeltilmesini istemişler, mahkemece adı geçenin ve kayden ikizi Esra Akgün'ün doğum yılı 1990 olarak düzeltilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcıları tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, toplanan kanıtlarla özellikle 16.10.2008 günlü sağlık kurulu raporu içeriği ile yasal gerektirici nedenlere göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava dilekçesinde ...'ün nüfus kütüğünde 1995 olan doğum yılının düzeltilmesi istenilmiş olup, adı geçen küçüğün kardeşi... hakkında yöntemine uygun biçimde açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden mahkemece dava dışı ...'ün de doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
nun nüfus kütüğünde 1990 olan doğum yılının 1992 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı kızı ... ...'nun nüfus kütüğünde 09.06.1990 olan doğum tarihindeki doğum yılının 1992 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre; doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalarda, doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin ... yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye gönderilerek sağlık kurulu raporu aldırılması zorunludur. Mahkemece, Diyarbakır Çocuk Hastanesi radyoloji ve çocuk sağlığı uzmanı tarafından düzenlenen rapor ile yetinilip, doğum yılının değiştirilmesi doğru görülmemiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda davacı, oğlu Musa'nın nüfus kaydında anne adının '...' olarak kaydedildiği, gerçekte Musa'nın kendi çocuğu olduğunu belirterek yanlış yazılan nüfus kaydının buna göre düzeltilmesini talep etmiştir. Davacının talebi ismin değiştirilmesi değil, nüfus müdürlüğünün yaptığı işlemin düzeltilmesidir. Bu nedenle 5490 Sayılı Kanunun 36/1-a-b maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Somut olayda, 21.09.1987 tarihinde ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayan ve kayden 1963 doğumlu olan sigortalının, doğum tarihinin, ilk işe girişten çok sonra 20.02.2012 tarihinde, Nüfus İdaresi tarafından, 1965 olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, yaşlılık aylığı bağlanmasında; sigortalının ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihinin mi, yoksa çalışmanın başlamasından sonra Nüfus İdaresi tarafından düzeltilen tarihin mi esas alınacağı noktasında toplanmaktadır. Yaş düzeltilmesi ile ilgili yasal düzenlemeler de, 29.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 1587 sayılı Nüfus Kanununu yürürlükten kaldıran 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 10. maddesi “(1) Kurumlarda kişiyle ilgili olarak yapılan işlemlerde nüfus kayıtları esas alınır. Kayıtlar arasında farklılık olması halinde nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmaz, usulüne göre diğer kayıtlar düzeltilir.”...
Dava, kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki ismin düzeltilmesi istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davanın 5831 Sayılı Yasa ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kadastro sonucu tutanağın beyanlar hanesinde yazılan ismin düzeltilmesine ilişkin olduğu, getirtilen nüfus kaydının ve vergi makbuzlarının davacının iddiasını doğruladığının anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 23/12/2010 günü oybirliği ile karar verildi....