Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Dosya içerisindeki veraset dosyasından davacının murisinin nüfusta kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının murisi babaannesi tapu kayıtlarındaki yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilebilmesi için murisin nüfusta kaydının bulunması gereklidir....
İlk derece mahkemesince; yaşı düzeltilmesi talep edilenin kemik yaşına ilişkin olarak alınan sağlık kurulu raporu ile düzeltilmesi talep edilen doğum tarihinin uyumlu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı baba Abdurrahman Akbalı tarafından yargılama sırasındaki gerekçeler ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairece 05/11/2020 tarihli 2019/476 Esas 2020/877 Karar sayılı ilam ile; yaşı düzeltilmesi talep edilen T1 alınan nüfus kaydına göre 26/08/2020 tarihinde evlenerek ergin hale gelmesi nedeniyle gerekçeli kararın tebliği için dosyanın geri çevrilmesine karar verildiği, gerekçeli ilamın 02/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği ancak davacı T1 tarafından istinaf dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır. Dava, nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Hükmü istinaf etme hakkı, hukuki yararı bulunmak kaydıyla davanın taraflarına ve aleyhine hüküm kurulan üçüncü kişilere aittir....
Mahkemece 01/01/2005 olan ölüm tarihinin 15/11/2005 olarak tespiti ile tesciline karar verilmiştir. Dava, ölüm tarihinin düzeltilmesine ilişkindir. Ölüm tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır. Mahkemece bu kapsamda tarafların bildireceği ve mahkemece tespit edilecek tanıkların dinlenmesi ve olayı aydınlatacak diğer kanıtların temini ile oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken aynı zamanda ölüm tarihinin düzeltilmesi istenilen ...'in mirasçıları olan tarafların beyanı ile yetinilip karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. Öte yandan, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1- a maddesinde açıklandığı üzere nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından açılabilecektir....
Ancak; Mahkemece davacının babasının nüfus kaydında yazılı 20.06.2007 tarihinin iptali ile ölüm tarihinin 09.08.2006 olarak tespitine karar verilmiş olup, talep olduğu halde tescile karar verilmemesi doğru değil ise de bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1.paragrafının sonuna "ve nüfus kütüğüne ölüm tarihinin 09.08.2006 olarak tesciline" ibaresinin eklenmesiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 08.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı nüfus müdürlüğü temsilcisi takdiri mahkemeye bırakmıştır. İlk derece mahkemesince; davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı tarafça, yargılama sırasında ileri sürülen nedenlerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Dosya kapsamına celbedilen belgelerden; davacının 07/06/1994 tarihinde 11/01/1993 doğumlu olanak nüfusa kaydedildiği, Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 08/04/2021 tarihli raporda, davacının, kemik yaşının 25- 40 yaş aralığı ile uyumlu olduğunun bildirildiği, davacının rapor tarihi itibariyle kaydi yaşının 28 yıl 2 ay 27 gün olduğu anlaşılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/399 ESAS 2021/88 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ölüm Kaydının İptali İstemli) KARAR : İzmir 4....
in nüfus kaydında 18.07.1996 olan ölüm tarihinin 01.05.1996 olarak ve ... Köyü olan ölüm yerinin de Keçiören/... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece ... Köyü aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, nüfus kaydında ölüm yeri olmadığından ölüm yerinin düzeltilmesi isteminin reddine, ölüm tarihinin 01.05.1996 olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... ... tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve duruşma istemi konu itibariyle reddedildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 19.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in nüfus kayıtlarında "......" olan anne adının "......" olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilamında açıklanan gerektirici sebeplere göre, bir kısım davalıların HUMK'un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 2. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi yönünden yapılan inceleme sonucu; 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir....
Öte yandan aynı Yasanın 38. maddesinde düzenlenmiş bulunan maddi hataların düzeltilmesi ancak dayanak belgesinde bulunduğu halde nüfus kütüklerine hatalı veya eksik olarak tescil edilen ya da hiç yazılmayan veya mükerrer kayıtlarla ilgili olup, bunların nüfus idaresince düzeltilmesi veya tamamlanması olanaklıdır. Ölüm kaydının düzeltilmesi istenilenin gerek kızlık hanesindeki kaydına verilen meşruat ve gerekse evlilik kaydına yazılan tarih birbirini tutmamaktadır. Bu bakımdan da bir mükerrerlikten söz edilemez. Aynı Yasanın 35. maddesine göre de kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamı ile taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Açıklanan bu hususlar dikkate alınarak mahkemece ölüm kaydının iptali istenen ... aplan ...'...