Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davada ölüm tarihinin düzeltilmesinin istendiği, her davanın açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirileceği, ölümün nüfus kayıtlarına işlenmesi 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca idari bir işlem olduğu, yargılama sırasında ölüm tarihinin tesciline yönelik ıslah talebinin bu durumu değiştirmeyeceği, dava açıldığı tarihteki şartlara göre idari bir işlem yoluyla giderilebilecek talebin dava yoluyla mahkemeden istenmesinde davacının hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile davanın HMK. 114. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir. Dava, ölüm tarihinin düzeltilmesi istemine yöneliktir. Davacıların ölüm tarihinin düzeltilmesi istenilen Hamo Basmacı'nın mirasçıları olduğu iddia edilmektedir....

    deki nüfus kaydında ölüm tarihinin 11.12.1988 olmasına karşın, annesinin bu kaydının geldisi olan birinci evliliğine ait Osmaniye İli Merkez İlçesi Kırıklı Köyü Cilt:50 Hane:12'deki nüfus kaydında ise ölüm tarihinin 10.12.1942 olarak yazılı bulunduğu, annesinin gerçek ölüm tarihinin 11.12.1988 olduğu ileri sürülerek 10.12.1942 olan ölüm tarihinin 11.12.1988 olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece davanın istem gibi kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde nüfus aile kayıtlarından, ölüm tarihinin düzeltilmesi istenilen ... 'ın ... ile evliliğinden davacıdan başka ..., ... ve ... adlarında çocukları olduğu yine ... 'ın birinci evliliğini yaptığı ...'dan ..., ..., ... ve ... adlarında çocuklarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Ölüm tarihinin düzeltilmesi mirasçıların hukukunu da ilgilendireceğinden ... 'ın, davacı dışında kalan diğer mirasçılarının da davaya dahil edilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      T19 vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın yetkisizlik, görevsizlik, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, davacıların aktif husumet ehliyetlerinin olup olmadığının denetlenmesi gerektiğini, davanın ölüm tarihinin düzeltilmesi istemine yönelik olduğunu, ölüm tarihinin düzeltilmesine ilişkin davaların miras hakkı ile ilgili olduğunu ve mirasçılar tarafından açılabileceğini, davacı tarafından ölüm tarihinin düzeltilmesi istenen Hanife Kan'ın, davacının mirasçısı ya da mirasbırakanı konumunda olmadığını, aralarında miras ilişkisi bulunmadığından davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının iddiasını ispat etmekle mükellef olduğunu, davacının Hanife Kan'ın gerçek ölüm tarihini ispat etmesi gerektiğini, nüfus kayıt örneğinde müteveffanın ölüm tarihinin jandarma komutanlığının 15/08/2008 günlü ifade tutanağına dayanılarak tanzim edildiğini, tanzim edilen tutanakta ise Hanife Kan'ın ölüm tarihinin 15/04/1970 olarak göründüğünü belirterek, davacı tarafından...

      ün nüfus kayıtlarındaki doğum tarihlerinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı ... Bakanlığı, koruma altında bulunan ... ve ...'ün nüfus kayıtlarındaki doğum tarihlerinin düzeltilmesini istemiş; mahkemece, yaşı düzeltilmek istenen çocukların doğumlarının sağlık kurul raporuna dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-a maddesine göre; nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından açılır. Dava doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dava, ...Bakanlığı tarafından açılmış olup, dava hakkı düzeltim isteyen kişiler ile Cumhuriyet savcılarına aittir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ölüm tarihinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı kurum tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı ... davanamesinde, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, cilt no:..., hane no:..., bsn:...'de kayıtlı ... TC kimlik numaralı ...'in nüfusa tescil tarihinin 07.09.1956 olduğu, ancak ölüm tarihinin nüfus kaydına 00.00.1954 olarak kaydedildiği, yapılan araştırmalar neticesinde ...'in 1956 yılında öldüğünün tespit edildiği, bu itibarla nüfus kütüklerine ölüm şerhinin sehven 1954 olarak düşüldüğü, müteveffa ...'in nüfus kaydının tashihine karar verilmesini kamu adına talep edilmiştir. Mahkemece ölüm tarihinin tam olarak tespit edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava ...'...

          Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 25/01/2022 tarih 2021/288 Esas 2022/45 Karar sayılı ilamına istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin dedesi Halilden olma ve Gülsümden doğma T25 nam ve şöhreti Topal Süleyman Oğulları olarak bilen T25 TC numarası ile kayıtlı olup ölüm tarihinin 07/06/1962 olarak gözüktüğünü, nüfus kaydında Fenike Arif Mahallesi 108 hanede kaydı bulunan 1889 (hicri doğum 1305)doğumlu T25 Kula Nüfüs Müdürlüğündeki TC si ile Fenike Arif Mahallesi 108 hanedeki TC kimlik numarasının farklı olduğunu, mahkemeye sunulan nüfus kayıt örneğinde T25 ölüm tarihinin belli olup, Fenike Arif Mahallesi 108 hanede ölüm tarihinin belli olmadığını, T25 Fenike Elmalı doğumlu Arif mahallesi 108 hanede kayıtlı olduğunu, nüfus kayıtlarında görünen her iki T25 aynı kişi olduğunu, TC kimlik numarasının ve ölüm kaydının düzeltilmesi...

          Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda; mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğuna ve bir kimsenin nüfus kayıtlarındaki evlenme tarihinin gerçek duruma uygun olmasını istemesinde hukuki yararı var olduğuna göre; mahkemece esasa girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 01.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Kurum kayıtlarındaki doğum tarihinin nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesi ile 6111 sayılı Yasadan yararlandırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ...’in .... Bağ nolu olarak 1479 sayılı Yasa kapsamında 17.01.1988 tarihinden itibaren sigortalı olarak tescilinin yapıldığı, kayıtlarda davacının doğum tarihinin nüfus kayıtlarındaki gibi 01.01.1959 olarak geçtiği, dava dilekçesine ekli 10.06.1996 tarihli sigortalılık belgesine göre; .......

              in nüfus kayıtlarındaki ölüm kaydının iptali ile 18.7.2004 tarihinde ölen ...'in kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm C.Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 2.3.2005 gün ve 2005/174-2 sayı ile düzenlenen davanamede, 18.7.2004 günü ölen ...'in nüfus kütüğünde sağ göründüğü kardeşi ...'in ise sağ olmasına karşın hakkında düzenlenen ölüm tutanağı uyarınca ölmüş olduğunun nüfusa işlendiği belirtilerek, nüfus kütüklerinde kayıtların düzeltilmesine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın...yönünden kabulü ile sağ olduğunun tespitine ve nüfus kütüğündeki ölüm kaydının silinmesine, ... yönünden ise istemin idari nitelikte olması nedeniyle reddine karar verilmiş, hükmü Cumhuriyet Savcısı temyiz etmiştir....

                Somut olay yukarıda açıklanan Kanun hükümleri ve ilkeler doğrultusunda değerlendirildiğinde, davacının doğumundan itibaren nüfusa hiç kaydedilmediği, kendisinden önce ölen ablasının kimliğini kullandığı davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile ileri sürülerek ad-soyad ve doğum tarihinin düzeltilmesi talebinde bulunulduğu, buna göre doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin Nüfus İdaresine verilmiş idari bir görev olup talebin idari nitelikte olduğu anlaşıldığından, her ne kadar ad ve soyad düzeltilmesine dair karar istinaf edilmemiş ise de, nüfus kayıtlarının oluşturulmasında resen inceleme yapıldığından, ad-soyad ve yaş düzeltilmesi yönünden yerel mahkemece yargı yolu bakımından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek davanın kısmen kabulüyle ad-soyad düzeltilmesi talebinin kabulüne, yaş düzeltilmesi talebinin ise reddine karar verilmesi doğru değildir....

                UYAP Entegrasyonu