İstinaf Sebepleri Davacı vekili, muris babası ...’nın Almanya’da vefat etiğini, Türkiye’deki nüfus kayıtlarına ölüm tarihinin 26.07.1986 olarak geçtiğini, iptali istenen mirasçılık belgesinde de ölüm tarihinin aynı şekilde gösterildiğini, oysa dava dilekçesi ekinde sunulan Almanca belgede murisin ölüm tarihinin 25.07.1986 olarak yer aldığını, söz konusu belge ile iptali istenen mirasçılık belgesindeki kayıtların farklı olması nedeniyle murisin Almanya'daki mameleki ile ilgili olarak iptali istenen mirasçılık belgesine göre intikal yaptırılamadığını, yine Almanya’daki kayıtlarda murisin soyadının “Yagci” olarak geçmesi nedeniyle de işlem yapamadıklarını, mahkemeden veraset ilamına doğru kayıtların yazılmasının talep edildiğini ancak mahkemenin hatalı nüfus kayıtlarını esas alarak davayı reddettiğini, mahkemenin Nüfus İdaresini dahili dava ederek ölüm kaydını düzeltmesi ve buna göre mirasçılık belgesi vermesinin gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. C....
Dava; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca nüfusta yaşın tashihi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın yaş düzeltme talebinin reddine dair karar verdiği, kararın davacı tarafça istinaf incelemesi talebi ile Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. "Dava dilekçesinde, davacının 05/07/1964 olan doğum tarihinin 05/07/1959 olarak düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Somut olayda, 21.09.1987 tarihinde ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayan ve kayden 1963 doğumlu olan sigortalının, doğum tarihinin, ilk işe girişten çok sonra 20.02.2012 tarihinde, Nüfus İdaresi tarafından, 1965 olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, yaşlılık aylığı bağlanmasında; sigortalının ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihinin mi, yoksa çalışmanın başlamasından sonra Nüfus İdaresi tarafından düzeltilen tarihin mi esas alınacağı noktasında toplanmaktadır. Yaş düzeltilmesi ile ilgili yasal düzenlemeler de, 29.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 1587 sayılı Nüfus Kanununu yürürlükten kaldıran 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 10. maddesi “(1) Kurumlarda kişiyle ilgili olarak yapılan işlemlerde nüfus kayıtları esas alınır. Kayıtlar arasında farklılık olması halinde nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmaz, usulüne göre diğer kayıtlar düzeltilir.”...
Dava dilekçesinde doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının nüfusa kayıt edilmediği, bu güne dek kendisinden önce doğmuş nüfusa 10.04.1968 doğum tarihi ile 11.12.1968 de tescil edilen, ölmesine karşın kaydı düşülmediğinden sağ gözüken aynı addaki kardeşi Yıldıray'ın kaydını kullandığı ileri sürüldüğüne göre; bu istek dikkate alındığında doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek dava dilekçesinin HUMK'nun 7. maddesinin birinci fıkrası uyarınca görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken davaya bakılıp yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması yerinde değildir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın kaydını kullandığı ileri sürüldüğüne göre; bu istek dikkate alındığında doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek dava dilekçesinin HUMY'nun 7. maddesinin birinci fıkrası uyarınca görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken davaya bakılıp yazılı gerekçe ile işin esası hakkında ret kararı verilmiş olması yerinde değildir. Ancak sonucu itibarıyle doğru olan ret kararının gerekçesi yukarıdaki gibi değiştirilerek ONANMASINA, 24.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı nüfus müdürlüğü temsilcisi duruşmada alınan beyanında; takdiri mahkemeye bıraktığını bildirmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile T1 nüfus kaydında 11/11/2002 olan doğum tarihinin 11/11/2000 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Hükme karşı davalı idare temsilcisi, yaşı düzeltilen T1 ile ana baba bir kardeşi T1 arasında doğum tarihlerine göre 3 ay 5 gün olduğu gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Dosya kapsamına celbedilen belgelerden doğum tarihi düzeltilmesine karar verilen T1 19/04/2004 tarihinde 11/11/2002 doğumlu olarak nüfusa kaydedildiği, aynı anneden doğduğu anlaşılan kardeşi 16/08/2000 doğumlu T1 arasında düzeltilen doğum tarihine göre 180 günden az (86 gün) bir zaman farkı bulunduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Soyadın, Doğum Yerinin ve Anne Baba Adının Değiştirilmesi) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacının ... vatandaşı olduğunu, sonradan ...vatandaşlığını da kazandığını, ancak....'deki nüfus kayıtlarındaki bilgilerde farklılık bulunduğunu, ... kayıtlarındaki bilgilerin doğru olduğunu bildirerek, Türkiye’deki nüfus kaydında Karakılıç olan soyadının Bekkar, Kilis olan doğum yerinin ....... olan anne adının da ..... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı, kayden 1995 olan doğum tarihinin 1998 olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının 23/08/1995 tarihinde nüfusa tescil edilmiş olduğu belirtilerek e tescil engeli ve davacının ölmüş ağabeyinin bulunması nedeniyle kendisinin nüfusa kayıt edilmeyip ağabeyinin nüfus kaydı ile işlem gördüğü iddiasında ise saklı nüfus söz konusu olduğundan, bu işlemin idari yoldan düzeltilmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Nüfus Hizmetleri Kanununun 15 maddesi ile doğumun bildirimi, 31. maddesi ile ölümün bildirimi, 33. maddesi ile ölü olduğu halde aile kütüklerinde sağ gözükenlerin nüfus kütüğüne geçirilmesi düzenlenmiştir....
İstem nüfus kaydında ölü oldukları kayıtlı olmayan Ayşe ve İsmail Dinçer'in küçük yaşta ölmüş olmaları nedeniyle nüfus kayıtlarına ölümlerinin işlenmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 33. maddesi uyarınca ölü olduğu halde nüfus kayıtlarında sağ görünenlerin ölüm kaydının işlenmesi Nüfus Müdürlüklerine verilmiş idari bir görev olup, bu konuda mahkemeye dava açılmasına yasal imkan yoktur." gerekçeleri ile; Davanın görev yönünden REDDİNE, dair karar verilmiştir....
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: T2 temsilcisi duruşmada alınan beyanında, ölüm tarihinin tespiti talep edilen Melek Karakaş Göryakın'ın nüfus kaydının olmadığını, nüfusa hiç kaydedilmemiş bir kimsenin ölüm tarihinin tespitinin talep edilemeyeceğini beyan etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İzmir 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/05/2019 Tarih 2018/567 Esas 2019/276 Karar sayılı kararı ile,"...davanın reddine" karar verilmiştir. D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İzmir 10....