ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2021 NUMARASI : 2019/325 ESAS - 2021/175 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Kayıtlarda Sağ Görünen Kişinin Ölü Olduğunun Tespiti İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kars Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/483 ve 2018/478 esas numaralarına kayıtlı veraset ilamı davasında T6 (T.C: ) ölüm tarihinin tespiti davası açılmasının istenildiğini, bu sebeple T6 doğum tarihi göz önünde bulundurularak ölüm tarihinin tespiti talep edilmesinin zorunlu hale geldiğini beyanla T6 ölüm tarihinin tespitine ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ın nüfusta bekar olan medeni halinin iptali ile evli olarak nüfus kayıtlarında şerh düşülmesini, yine müteveffa babasının 1950 tarihinde öldüğü halde nüfus kayıtlarında sadece ölü olarak kayıtlara düşümünün yapıldığı, fakat ölüm tarihinin nüfus kayıtlarında düşülmediğinden ölüm tarihinin nüfus kayıtlarında düşülmesini talep etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahsın yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Nüfus kayıtlarındaki düzeltime ilişkin uyuşmazlıklardaki yetki Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca kesin yetkidir. Dosya kapsamından, dava tarihi itibariyle davacının yerleşim yeri adresinin ".../..." olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarındaki Ölüm Tarihinin Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 18/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ve mağduriyet oluşturduğunu, bu bağlamda nüfus kayıtlarında murisin ölüm tarihinin 22/07/1974 olarak yazılmış olmasının, somut vakıa ve gerçek ile uyumlu olmayıp, usul ve yasaya göre düzeltilmesi gerekli bir yanlışlık olduğunu, müvekkillerinin murisi olan Ayşe Sıdıka'nın isminin, çocuklarının nüfus kayıtlarında anne adı Ayşe Sıddıka ve ölüm tarihinin 22/07/1974 şeklinde yazılmış olması nedenleriyle, geçmiş yıllarda T4 yanarak tahrif olmasından dolayı nüfus kayıtlannda yer alan söz konusu yanlışlıklann düzeltilmesini sağlayabilmek üzere mahkemenize başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu, tüm bu nedenlerle; müvekkillerinin murisi olan Nuri Kızı Ayşe Sıdıka'nın isminin, çocuklarının nüfus kayıtlannda anne adı olarak Ayşe Sıddıka şeklinde yazılması nedeniyle bu kayıtlann Ayşe Sıdıka olarak düzeltilmesine, yine murisin ölüm tarihinin ise 22/01/1970 olmasına rağmen nüfus kayıtlannda 22/07/1974 tarihi olarak yazılması nedeniyle bu kaydın da düzeltilerek müvekkillerinin murisi Ayşe Sıdıka'nın ölüm...
ın ölüm kaydının iptaline karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; ....’ın 01.01.1959 doğumlu olarak .... Köyü 51 hanedeki annesi .... ile babası .... hanesine tescil edildiği, 25.10.1973 tarihli ölüm tutanağına göre 20.10.1973 tarihli ölüm kaydının düşüldüğü, diğer yandan davacı ...'ın eşi hanesinde 28.12.1953 doğumlu olarak 25.10.1973 tarihinde tescil edilmiş olarak kayıtlı olduğu, eşi hanesine ... Köyü 51 haneden evlenerek geldiği, araştırmalara rağmen evlenmeden önceki hanede kaydının bulunamadığı anlaşılmıştır. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek davacının ..... kızı olduğunun anlaşılması halinde .... ile ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, Kurum kayıtlarında 5.3.l964 olarak gözüken doğum tarihinin nüfus kaydına göre l.l.l96l olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının Kurum kayıtlarındaki 05.03.1964 doğum tarihinin nüfus kaydına göre 01.01.961 olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme, 506 sayılı yasanın 120/2 maddesi nedeni ile yaş düzeltmesinin tescil tarihinden sonra yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir....
Mahkemece öldüğünün ve ölüm tarihinin tespitine karar verilmesi talep edilen T5 muhtemel mirasçılarının davalı sıfatı ile yargılamaya katılımları sağlanmadan eksik taraf teşkili ile yargılama yapıldığı görülmektedir. Yukarıda da belirtildiği şekilde dava, nüfusta sağ görünen kişinin ölümünün ve ölüm tarihinin tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan, mahkemece sadece taraf ve tanık beyanları ile yetinilmeyip, resen, yaşı itibari ile ölüm olayını bilebilecek tanıkları araştırıp dinleyerek esasa yönelik karar verilmesi gereklidir.(Bknz. Yargıtay 8....
Davalı nüfus müdürlüğü temsilcisi duruşmada alınan beyanında; isim değişikliği hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu ancak doğum tarihinin düzeltilmesi talebi bakımından kayden engel bulunduğunu ifade etmiştir. İlk derece mahkemesince; 22 yaşından büyük kişilerin kemik yaşının tam olarak tespitinin mümkün olmadığı, davacının nüfusa tescil tarihinin 07/06/1990 olduğu ve kişi doğmadan nüfusa tescil edilmesi mümkün olmadığından yaş tashihi davasının reddine, isim tashihi davasının kabulü ile isminin Aynur olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı tarafça, reddine karar verilen doğum tarihinin düzeltilmesi talebi bakımındandan yargılama sırasındaki gerekçeler ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarındaki ismin değiştirilmesi talebine ilişkindir....
Nüfus kayıtlarındaki istemler ile ilgili davalarda mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan mahkemece sadece taraf ve tanık beyanlarıyla yetinilmeyip resen yaşı itibari ile ölüm olayını bilebilecek tanıklar araştırılıp dinlenmek suretiyle gerçek ölüm tarihinin araştırılıp belirlenmesi gerekir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1- a bendine göre; nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır. Bir hakkın kullanılması için, bir kimsenin sağ veya ölü olduğunun veya belirli bir zamanda yada başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimse iddiasını ispat etmek zorundadır. (TMK 29. Md.)...
Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Buna göre; mahkemece, somut olaydaki iddia ile ilgili olarak DNA araştırması yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi, Kabule göre de, 2.a) Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 39/2. maddesinde "Doğum tarihlerinde doğum yılı yazılıp, doğum ayı ve günü yazılmamış olanların yaşlarının hesaplanmasında doğduğu yılın Temmuz ayının birinci günü, ayı yazılıp da günü belli olmayanlar için de o ayın birinci günü başlangıç olarak alınır. " düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda, mahkemece sözkonusu madde hükmüne aykırı olarak ... ...'ın doğum tarihinin 01.01.1937 olduğunun tespitine karar verilmesi, 2.b) 11.12.2015 tarihli keşif tutanağında ... ...'...