Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, Osman oğlu Hüseyin adında birden çok kişinin kaydının bulunduğu, davacı tarafça hangi nüfus kaydının veraset belgesi talep edilen kişiye ait olduğunun bildirilmediği, davacı tarafın veraset belgesi talep edilen kişinin mirasçısı olduğunun tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece deliller toplanmadan yetersiz araştırma ile karar verilmiş olup; öncelikle davacının Anamur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/136 E....

Davalı nüfus müdürlüğü temsilcisi duruşmadaki beyanınında özetle; ölü kişilerin kaydında bir değişikliğin yapılamayacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; "Davanın KABULÜNE, İSTANBUL ili, FATİH ilçesi, SEYYİD ÖMER mah/köy, 61 Cilt, 1002 Aile sıra no, 1 sırada nüfusa kayıtlı, AKDEM ve TEVHİDE oğlu/kızı, 01/07/1915 doğumlu, TC kimlik numaralı SAFFET ARAT'IN nüfus kayıtlarında "AKDEM" olan baba isminin "ACTEM" olarak, nüfus kayıtlarında "TEVHİDE" olan anne isminin "FERİDE" olarak DÜZELTİLMESİNE, " karar verilmiştir....

Bu çelişki giderilmeden tapuda malik görünen “... oğlu, ...” ile davacının murisi ve babası “... oğlu ...”nın aynı şahıs olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu konuda mahkemece de herhangi bir araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıt maliklerinin kimlik bilgilerinin nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesi olduğuna göre mahkemece yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda öncelikle nüfus müdürlüğünden tapuda malik görünen ve kadastro tutanaklarındaki bilgilere göre Şabanözü ilçesi, ... Köyü C.13, S.13’ te nüfusa kayıtlı, 01.07.1931 doğumlu, T.C. ... kimlik numaralı, ... oğlu, ... ile davacınn murisi ve babası ... ve ... oğlu, 01.01.1940 doğumlu, 23.10 2007 de ölen aynı köy C. 13, Hane 5’te nüfusa kayıtlı 01.01. 1940 doğumlu ve T.C. ... kimlik numaralı ...’nın aynı şahıslar olup olmadığı sorulup araştırılmalı, herhangi bir tereddüte meydan verilmeyecek şekilde kesin olarak tespit edilmelidir....

    Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. Somut olayda; mahkemece, nüfus müdürlüğünden, tapu kayıtlarında malik olarak görünen “... oğlu ...” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı hususunda yapılan araştırma sonucu davacı dışında kadastro tespit tarihi olan 1978 tarihinden önce doğan “... ve Fatma oğlu 01.07.1851 doğum tarihli 1918 tarihinde vefat eden ... ile ... ve ... oğlu 10.03.1948 doğum tarihli 11.03.1991 tarihinde vefat eden ...” isimli şahısların kayıtlarının bildirildiği görülmüştür....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kaydında Sağ Gözüken Kişinin Ölü Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkeme kararının Cumhuriyet Savcısına tebliğinden sonra gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 05.05.2008 (pzt.)...

        KARAR Davacı dava dilekçesinde nüfusta bekar ve sağ görünen ... 'ın kaydının iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu tür davalarda ilgililerin ve kaydın iptali halinde hukuku etkilenecek kişilerin davaya dahil edilmesi ve nüfus kayıt düzeltim davalarının kamu düzenini yakından ilgilendirdiğinden; davadan etkilenecek kişilerin sağ iseler kendilerinin, ölü iseler mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın reddine karar verilmesi, doğru görülmemiştir....

          Yasa düzenlemesi gereği nüfus müdürü veya görevlendireceği memurunun katılımı olmaksızın yargılamanın sürdürülmesi mümkün değil iken duruşmanın nüfus memurunun yokluğunda yapılması, 2- Dava dilekçesinin içeriği dikkate alındığında davacının iki tane talebi bulunmaktadır. Birinci talebi nüfus kayıtlarına göre kardeşi gibi görünen Suna Rollas'ın kendisi olduğunun tespiti, ikinci talebi ise gerçekte olmayan ve kendisi tarafından kimliği kullanılan Sevgi Rollas'a ait kaydın iptali talebidir. Kayıt iptali talebi bakımından; dava dilekçesinde davalı olarak sadece nüfus müdürlüğü gösterilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, davalı kardeşlerin nüfus kayıtlarında "..." olan anne adlarının "...." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcıları tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, nüfus kayıtlarında anne ve baba bir kardeşleri olarak gözüken davalıların kütükte "..." olarak gözüken anne adlarının "...." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Davalılar ..., ... ve ...’in gerçekte annesi olduğu iddia edilen ......

            olma Mehmet ve nüfus kayıtlarından ... olduğu, yine tapuda sadece Rafia olarak kayıtlı bulunan kişinin .... olduğu ve nüfus kayıtlarına göre de ....olduğu, tapu kayıtlarında sadece..... olarak kayıtlı bulunan kişinin ....’ın 2. karısı Hafize’nin 2. kocası Mehmet ve nüfusta .... olduğuna dayanılmışsa da ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1943/88 esas ve 1943/221 karar sayılı mirasçılık belgesinde bu kişilerin, tapu kaydında anne adı, baba adı ve soyadı olmayan davaya konu kişilerle aynı kişiler olduğu hususunda tereddüt mevcut olup kayyım atanması gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....

              Bu nedenle mahkemece dava konusu tüm taşınmazlara ait tapu kayıtları ile kadastro tutanakları dayanak belgeleriyle birlikte getirtilmeli, bu kayıtlar nüfus kayıtlarıyla bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. Nüfus müdürlüğünden, tapu kayıtlarında malik olarak görünen “... kızı ...” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı hususunda yapılan araştırma sonucu “... kızı 1943 doğumlu ...” isimli bir şahısın nüfus kaydının bildirildiği görülmüştür. Mülkiyet nakline neden olunmaması için bu şahsın duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazda mülkiyet iddiası bulunup bulunmadığı sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu