in olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Hazine Temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, nüfus kaydında aralarında bağ olmayan ve bekar olarak ölü görünen anneleri...'nin bekar olan kaydının iptali,.... ile evli olduğunun ve bu evlilikten davacı ... ve ...ile kardeşleri ... adlı evlatları olduğunun tespiti ile nüfusa tescilini istemiş, mahkemece davacılar ... ve ...'ın annelerinin ... olduğunun tespitine, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır....
İpoteğin 1958 yılında tesis edildiği dikkate alındığında, davacıların ipotek alacaklıların adreslerini, sağ olup olmadıklarını, ölü iseler mirasçılarının kimler olduğunu bilmeleri gerektiğinin kabulü, genel hayat tecrübelerine aykırılık oluşturacaktır. Bu nedenle ölü kişiler aleyhine dava açılmasının HMK’nın 124’üncü maddesinin ikinci fıkrasında açıklanan dürüstlük kuralına aykırılık oluşturmayacağı, ölü kişiye karşı dava açılması durumunun yanılgıya dayalı olduğunun ve dürüstlük kuralına aykırı olmadığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle mahkemece davacıya, HMK’nın 124’üncü maddesi gereğince davayı mirasçılara yöneltme imkânı tanınmadan ve yöneltmek istediği takdirde de mirasçılarının tespiti ile bunlara tebligat çıkartma fırsatı verilmeden hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davanın nüfus kayıtlarında sağ olarak gözüken kişinin öldüğünün tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin olduğunu, 5490 sayılı kanunun 36/1- a maddesine göre nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davaların ilgilinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu mahkemede görüleceğini, ilgiliden kastın ise kaydının düzeltilmesi istenen kişi olduğunu, Servet Dülge'nin nüfus kaydında yerleşim yeri adresinin bulunmadığını, yerleşim yeri olarak Demirci Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu, Hukuk Genel Kurulu kararının da bu yönde olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ölümün ve ölüm tarihinin tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Mahkemece, adı geçen davalının nüfus kaydı gertilerek sağ olduğunun tespiti halinde mahkeme kararının da yöntemine uygun tebliğ edilmesinden, şayet ölü ise mirasçıları tespit edilerek mahkeme kararı ve davacı tarafa temyiz dilekçesinin yine yöntemine uygun tebliğ edilerek cevap ve temyiz sürelerinin beklenmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Hekimhan Cumhuriyet Başsavcılığının 19.12.2005 gün ve 2005/4 numaralı davanamesinde sağ olduğu halde nüfus kütüğüne ölüm kaydı düşülen ... 'ün ölüm kaydının iptali ve kardeşi ... 'ün ölü olduğunun tespiti ile nüfus kaydına ölüm şerhinin düşülmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Kaydının düzeltilmesi istenilen ...'...
kain ve tapunun 687 parsel sayılı taşınmazında tapu kaydı maliki olarak yazılı "Ölü Hacı Cafer kızı Esma" isimli kişinin ekte sunulan veraset ilamında müvekkili olan kişinin murisi T6 ile aynı kişi olduğunun tespit edilerek, gerekli düzeltmelerin yapılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin hazineye yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
O halde, ...’in nüfusa kayıtlı hangi ... olduğunun tespiti için dava konusu ... halen babasının hanesine kayıtlıdır, bu kayıtlara ulaşılabilmesi için ...’in anne ve baba adının araştırılarak bu bilgilerle birlikte Nüfus İdaresi’ne müzekkere yazılması; ayrıca ...’nın çocuğu olarak nüfusa kayıtlı olan ..., ..., ... ve ...’ye ait nüfus kaydına dayanak tüm belgelerin, doğum tutanaklarının dosya arasına alınması ve bu belgelerde anneleri olarak görünen ...’e ilişkin bilgilerin bulunup bulunmadığının araştırılması, ...’in kardeşi varsa nüfus kaydına ilişkin bilgi ve belgelere kardeşlerinin kayıtları üzerinden ulaşılmaya çalışılması, bu konulara ilişkin tanıkların sorulması ve beyanlarının alınması, hangi ... olduğunun belirlenmesi halinde davacıların murisi ...’nin anne kaydında yer alan ...’in aynı kişi olduğunun tespiti ile nüfusta bu yönde bağlantı kurulmasına karar verilmesi yeterli iken mahkemece bu hususlar dikkate alınmayarak eksik araştırmayla davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş...
olarak yazıldığını ileri sürerek tapu kaydındaki baba adının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...nüfus müdürlüğü ve zabıta aracılığı ile yapılan araştırmada, davacı “... kızı, ...” dışında “... kızı, ...” isminde bir kişinin daha olduğunun bildirildiği, ancak mahkemece bildirilen “... kızı, ...’in” tapu maliki olup olmadığı hususunda yeterince araştırılma yapılmadığı, bu durumda mahkemece nüfus müdürlüğünden gerekli araştırma yapılarak “... kızı ...” in evlenmeden önceki soyadının “...” olup olmadığının belirlenmesi, sağ ise kendisi, ölü ise mirasçıları dinlenerek taşınmazda mülkiyet iddiası olup olmadığının araştırılması” gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi....'...
görünen T3 ilk eşi Hüseyin Yıldırım'ın kardeşi İbrahim Yıldırım ve İbrahim Yıldırım'ın eşi Ümüsün Yıldırım'ın oğlu olduğunu, nüfusta beyan usulü yolsuz olarak kısıtlı T3 oğlu olarak tescil edildiğini, nüfus kaydının düzeltilmesi davası sicildeki yolsuz kaydın düzeltilmesi amacıyla herhangi bir hak düşürücü süre olmaksızın ilgili herkes tarafından açıldığını, davanın kabulü ile davalı Tunçay'ın annesi olarak görünen T3 anne hanesinden kaydının silinerek nüfus kaydının düzeltilerek iptalini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, kapalı kayıtta düzeltme yapılamaz ise de "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince düzeltme isteminin tespiti de kapsayacağı dikkate alınarak davacının davasını ispatladığı, TC numaralı kişinin adının gerçekte "Ömer" olduğu, baba adının gerçekte "Bayram Ali" olduğunun tespitine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Davanın kabulü ile; İstanbul ili Fatih ilçesi Hırka-i Şerif Mahallesi Cilt No: 54, Hane No: 836 Birey Sıra No: 1'de nüfusa kayıtlı, TC nolu Ali ve Gülha oğlu Hafız Ömer'in nüfus kaydında "Hafız Ömer" olan adının gerçekte "Ömer" olduğunun, "Ali" olan baba adının gerçekte "Bayram Ali" olduğunun tespitine, aynı kişinin nakilden önceki nüfus kaydı olan Rize ili Merkez ilçesi Kavaklı Mahallesi Cilt No: 25, Hane No: 28, Birey Sıra No:3'te nüfusa kayıtlı 01.07.1869 doğumlu TC nolu, Ali ve Gülfe oğlu Ömer'in nüfusta "Ali" olan baba adının gerçekte "Bayram Ali" olduğunun tespitine, kişi kaydının kapalı olduğu göz önüne alındığında...