WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/64 KARAR NO : 2023/634 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2019/55 ESAS - 2022/44 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus Kayıtların KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin annesi Müşerref'in, Zilfinaz Öztürk'ün () Ahmet Öztürk ile ilk evliliğinden doğduğunu, ancak Zilfinaz Öztürk'ün eşi Ahmet'in vefatından sonra Cemal Dumanlı ile dini nikahla evlendiğini, Zilfinaz Öztürk'ün ikinci evliliğinden T55 ve T5 dünyaya geldiğini, T55'nın 12.06.2019 tarihinde evli ve çocuksuz vefat ettiğini, T55 ile müvekkilinin annesi Müşerref'in kardeş olduklarını, bu sebeple müvekkilinin de T55'nın mirasçılarından olduğunu, ne var ki nüfus kayıtlarında T55 ile Zilfinaz Öztürk arasında bağlantı bulunmadığını ileri sürerek Zilfinaz Öztürk'ün () T55'nın annesi olduğunun tespiti ile nüfus kayıtları arasında...

in annesi olduğunun ve davacının Suriye Devleti nüfus kayıtlarında ve geçici koruma kimlik belgesinde anne adı olarak görünen Menice ile davalının aynı kişi olduğunun tespiti ile davacının davalının çocuğu olduğunun nüfus kayıtlarına tescil edilmesine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince talep konusunun idari iş olduğundan bahisle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden kararla idari makamlara başvurmadan eldeki davayı açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, bu son karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33 ). 1.Davacı ...'ın Suriye Devleti nüfus kayıtlarında ve geçici koruma kimlik belgesinde anne adı olarak görünen Menice ile davalı ...'...

    Somut olayda; hem Türkiye hem de Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olan davacı Necmettin, Suriye nüfus kayıtlarında çocuğu olarak görünen davalıların, Türkiye nüfus kayıtlarında da görünmesini amaçlamaktadır. O halde davacının talebi; davalılar ile Suriye nüfusunda çocukları olarak kayıtlı görünen kişilerin, aynı kişi olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak da davacının çocukları olarak tescilidir. Dolayısıyla dava; tanıma (soybağı) davası değil nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Bu sebeple, dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1- c. maddesinde düzenlenen tespit davası olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun 25.06.2020 tarih, 564 ve 586 sayılı iş bölümü kararı uyarınca, istinaf incelemesini yapmaya Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi görevli ve yetkilidir. Ancak Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının annesinin .... olduğunun tespiti, bu bilgilerle nüfusa tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, 84-85 yaşlarındaki sağ annesinin nüfus cüzdanı olmadığı için tedavi olamadığı gibi dava da açamadığını, bu nedenle davayı kendisinin açtığını, annesine ait kaydın teyzesi olan ... tarafından kullanıldığını, oysa davacının annes.... ile evliliğinden davacının doğduğunu bildirerek, davacının annesi ...'ın 1931 doğumlu,..... kimlik numaralı . olduğunun tespiti ile nüfusa tescilini talep etmiş; mahkemece, davanın kabulü ile davacının annesinin 10.09.1954 doğumlu..... . kimlik numaralı ... olduğuna karar verilmiştir....

      in artık nüfus siciline tescili mümkün olmadığından ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece “dava konusu taşınmazın tapu kaydında tapu maliki olarak görünen ... kızı ... ile davacının murisi ... kızı ...'in aynı kişi olduğunun tespitine” şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde ... kızı ...'e ... soyadının ilavesi suretiyle tapu kaydında düzeltme yapılması doğru olmamıştır. Hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 09.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        nin mükerrer kaydının iptali, sağ görünen nüfus kaydına ölüm tarihinin işlenmesi, ...'ın ... oğlu olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ...ve dahili davalı ...tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı ...'ın nüfusa tesciline dair belgelerin (doğum tutanağı vs. belgelerin) nüfus müdürlüğünden getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Nüfus kayıtlarında ....adlı farklı iki kişi bulunduğuna göre, mahkemece her iki kaydın nüfusa tesciline ilişkin dayanak belgeleri getirtilerek, tek dayanak belgesine göre tescil edilmiş ancak nüfusta nakiller yada tescil sırasında maddi hata yapılıp yapılmadığı araştırılıp, maddi hata niteliğinde ise bunun idarece düzeltileceği, şayet iki kaydın dayanak belgesi farklı ise, davanın her ikisinin aynı kişi olduğunun tespiti olarak değerlendirilerek taraf oluşumu sağlanıp, kanıtlar toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 18.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İlk derece mahkemesince; "…davacı vekili taşınmazın orman olduğundan bahisle tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya tescilini talep ederek eldeki davayı açtığı anlaşılmış ise de; Davalı T3 Oğlu)'ın ölü olduğu anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, bir davada taraf ehliyeti medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olmakla mümkündür ( HMK m.50 ). Medeni haklardan yararlanma, yani hak ehliyeti tam ve sağ doğum koşuluyla ana rahmine düşme anında başlayıp, kişinin ölümüne kadar devam eder ( TMK m.28 ). Bu sebeple Kanun’da ölü kişiye karşı dava açılması hâlinde nasıl davranılacağı gösterilmemiştir. Kural olarak ölü kişi adına ve ölü kişiye karşı dava açılması olanağı bulunmamaktadır. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması durumunda davanın mirasçılara yöneltilmesine de olanak yoktur. Zira ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Esasen dava açarken davacı idarenin davalının bu ehliyet durumunu araştırması beklenir....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, sağ olduğu halde nüfus kayıtlarında ölü olarak göründüğünü, bu nedenle nüfus kayıtlarındaki ölü ibaresinin sağ olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece, davanın idari işlem niteliğinde olması sebebiyle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Nüfus Hizmetleri Kanunundan doğan davalarda basit yargılama usulü uygulanır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesinin 6. fıkrasında "İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz....

              ın 15.04.2001 tarihinde öldüğünün nüfus kaydına işlendiği görülmüştür. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek, ... 'ın ... ve ölü ... çocuğu olduğunun belirlenmesi durumunda, mahkemece ... ile ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti, ...'ın ölüm tarihinin iptali, ...'ın nüfus kaydı esas alınarak ...'in kaydının iptali, evlenme ve çocukları ile varsa diğer nüfusla ilgili vukuatların ... kaydına aktarılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu