Hemen belirtmek gerekir ki 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun "Aile kütüklerinde bulunması gereken kişisel bilgiler" başlıklı 7. maddesinin d bendinde "...Evlenme, boşanma, soy bağının kurulması veya reddi, ölüm, vatandaşlığın kazanılması, kaybedilmesi, kişisel durumda meydana gelen değişiklik veya yetkili makamlarca yapılan düzeltmelere" yer verilmiştir. Anılan Kanun'un 7/d bendi, 22. ve devamı maddeleri uyarınca medeni hâlde değişikliğe yol açan evlenmeye ilişkin bilgilerin nüfus kütüğüne işlenmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu açıktır. Aynı Kanun'un 35. maddesinde "Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz....
İncelenmesine gerek görülen davalı ...’un nüfusa tescil belgesi ile varsa dayanak kayıtların nüfus müdürlüğünden celbi ile eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 20.07.2009 pzt....
Mevkili 1319 yoklama tarihli tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir eksiksiz ve tedavülleri birbiriyle bağlantılı olacak ve bilgisayar ile yazılı şekilde ayrıntılı kayıtların (Eski yazı tapu kayıtlarının Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından) ve bu kayıtların kadastro çalışmaları sırasında başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği araştırılarak, revizyon görmüşlerse varsa revizyon gördükleri taşınmazların tutanak suretlerinin, 3- Davacı tarafın tutunduğu tapu kaydındaki kayıt maliklerinin nüfus kayıt örneklerinin getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Hakimliği’nin 1981/873 E-1983/278 K sayılı ve 22.04.1983 tarihli veraset ilamında davalıların murisi Müfide Dehnioğlu’nun, ...’nin kızı olduğu belirtlidiğinden, ...’nun Türk vatandaşı olup olmadığının, vatandaşlıktan çıkarılıp çıkarılmadığının,çıkarılmış ise hangi tarihte çıkarıldığına ilişkin kayıtların Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden (yazılacak müzekkereye 1981/873 E-1983/278 K sayılı veaset ilamının ve bu ilamın verildiği dosyada yer alan 10.04.1983 tarihli Tercüme başlıklı belgenin de eklenmesine ) sorularak, temin edilecek kayıtların dosyaya eklenmesi, istenilen kayıt ve belgelerin eksiksiz evrak arasına alınıp alınmadığı mahkeme hakimince denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesi tarafından ise, "...nüfusta anne/baba adının düzeltilmesi davalarında 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a. maddesi uyarınca görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya kapsamından; .... ve ...'in resmi nikahsız birlikteliğinden olma ...'in özel hastanede doğumu sırasında ....'un yakını olan ...'in nüfus cüzdanını kullandığı, bu sebeple ...'in, amcası ... ve yengesi ... adına nüfusa kayıt ettirildiği, Cumhuriyet Başsavcılığınca, ...'in nüfus kaydındaki ana baba adının iptali ile .... ve ...'in nüfusuna kayıt edilmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle kanuna aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu açıktır (Hukuk Genel Kurulu 2013/18-354 E.- 2013/1554 K. 13.11.2013 T.)....
ın nüfus kayıtlarında teyzesi olarak gözüktüğünü, kendisinin de dayısı olan davalı M.. Z..'ün kızı İ. K. ile evlendiğini, kayıtların hatalı yapılmasından dolayı şu anda teyzesi ile evlilik yaptığı gerekçesiyle kendisi hakkında evliliğin butlanı davası açıldığını beyan ederek; davalı H.. K..'ın nüfus kayıtlarının düzeltilerek gerçek anne ve babası olan Feride ve M. A. Z.'ün nüfus kayıtlarına geçirilmesini talep etmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Şanlıurfa 4....
Cilt no: 30, hane no: 2107, Bsn. 4 te nüfusa kayıtlı, TC Kimlik numaralı Derviş ve Hanife'den olma 01/07/1882 d.lu Hamide Şenkoç olduğu, dosyada tüm nüfus kayıtlarının celp edilmediği, emniyet araştırması yapılmadığı, asli müdahilin bir tanık bildirdiği, tanığın beyanına göre kanıtlanmayan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Ölü olduğu halde aile kütüklerinde (nüfus sicilinde) sağ gözükenler hakkında ne gibi işlem yapılabileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 33 ve bu Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 69. maddesinde gösterilmiştir....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, mirasçılıktan kaynaklanan davacının annesi Mebruke' nin babasının Hüseyin Gönül olduğunun tespiti ve nüfus kayıtlarında bağ kurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....
Aynı Kanun'un 39 ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Yaş düzeltilmesi ile ilgili yasal düzenlemeler de, 29.4.2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 1587 sayılı Nüfus Kanununu yürürlükten kaldıran 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 10.maddesi “ “(1) Kurumlarda kişiyle ilgili olarak yapılan işlemlerde nüfus kayıtları esas alınır. Kayıtlar arasında farklılık olması halinde nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmaz, usulüne göre diğer kayıtlar düzeltilir.” ” ve Yine aynı Yasanın 35.maddesi “ “…(1) Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir… …” şeklindedir. Diğer taraftan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 30.maddesi “ “- Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur....