Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi ise, davanın nüfus kaydının tashihine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm Kurmuştur. Somut olayda davalılardan ...'in gerçek anne ve babasının nüfus kayıtlarında yazılı bulunan ...,... olmadığı, bu kişinin gerçek babasının ...'in oğlu ... ve ...'ın eşi ....olduğu, tescil tarihinde ...'in askerde olması sebebi ile davalı ...'in dedesi olan ...'in çocuğu olarak nüfus kütüğüne kaydettirildiğini beyanla ...'in nüfus kaydının iptali ile davalı ...'in oğlu olarak nüfus kütüğüne tesciline karar verilmesi istenmiştir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır. ( Hukuk Genel Kurulu 2013/18-354 E. 2013/1554 K. 13.11.2013 T.) Bu durumda,Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36....

    in davalıların çocuğu olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının buna göre düzeltilmesini talep etmişlerdir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır. ( ... 2013/18-354 E. 2013/1554 K. 13.11.2013 T.) Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ın davalı borçlu ... ile akraba olduğu belirtildiğinden akrabalık durumlarını gösterir kayıtların ilgili Nüfus Müdürlüğünden istenmesine, 3-İzmir 1. Asliye Ticaret mahkemesinin 2009/766 E ve İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/766 E sayılı dava dosyaları karara çıkmış ise karar örneklerinin, karara çıkmamış ise mevcut haliyle onaylı örneklerinin istenmesine, 4-Davalı borçlu şirketin kuruluşundan itibaren tüm ortak ve adreslerini gösterir kayıtların ilgili Ticaret Sicil Memurluğu ve vergi Dairesinden istenerek dosyaya eklendikten sonra, temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 12.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        hükmündeki yerleşim yeri ifadesinden, kaydı düzeltilmesi istenen kişinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yer mahkemesinin anlaşılması gerektiğini, kaydının düzeltilmesi talebinde bulunulan şahıs, (isimsiz) ERTEN olup, ilgili şahsa ilişkin kayıtların Muş Nüfus Müdürlüğü nezdinde tutulduğunu, yargılama sonucunda düzeltmeyi yapacak ve/veya yapmayacak idarenin de Muş Nüfus Müdürlüğü olup bunun yanı sıra Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliği 31/2 maddesi gereği söz konusu yargılama esnasında nüfus müdürü veya görevlendirilen nüfus temsilcisi, düzeltme isteğinin mevzuata uygun olup olmadığını mahkemeye yazılı olarak bildirmekle veya duruşma sırasında tutanağa geçirilmek üzere beyanda bulunmakla yükümlü olduğunu, Muş Nüfus Müdürlüğü kamu görevlilerinin İstanbul Mahkemelerinde beyan vermek zorunda bırakılması ve Muş Nüfus Müdürlüğü personelince tutulan kayıtlara ilişkin İstanbul Mahkemelerince inceleme yapılması yani kayıtların tutulduğu ve düzeltmenin yapılacağı kamu kurumunun bulunduğu bölge...

        Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olmadığından 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak ele alınması mümkün değildir. Doğum yerine ilişkin kayıtların ancak bir hata varsa düzeltilmesi mümkün olup, sırf haklı sebeple değiştirilmesine dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Her ne kadar 0 8.05.2020 tarih ve 2505 sayılı olup, 9 Mayıs 2020 tarihinde Resmi Gazetede ilan edilen, Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğinde yurt dışında doğanların doğum yerinin ülke ismi ile birlikte yazılması gerektiğine ilişkin bir düzenleme getirilmemiş ise de, yukarıda izah edildiği üzere, nüfus kütükleri resmi sicillerdir ve belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluştururlar....

        Somut olayda; davacının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayıp geçici koruma kapsamında ülkemize giriş yaptığı ve İl Göç İdaresi tarafından kendisine nüfus kütüğüyle ilgili bulunmayan geçici koruma kimlik belgesi düzenlendiği, bu işlemin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ile düzenlenen nüfus hizmeti olmayıp idari nitelikte olduğu, bu sebeple davacının talebinin nüfus kütüklerindeki kayıtların düzeltilmesine yönelik olmayıp geçici koruma kimlik belgesindeki ad, soyadı, anne ve baba adı, doğum yeri ve doğum tarihi bilgilerinin düzeltilmesine yönelik olduğu, bu yönüyle dava konusu talebin Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu sebeplerle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu m.2/1 hükmünde belirtilen dava türlerinden olması nedeniyle uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği (aynı mahiyette bkz....

        Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. Diğer taraftan kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istemle bağlı kalmayarak re'sen yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır....

        Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....

        Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' ... “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

          “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Dayanak belgelerindeki bilgilerin aile kütüklerine işlenmesi sırasında yapılmış bir maddî hata söz konusu değil ise aile kütüğünün herhangi bir kaydında düzeltme veya değişiklik ancak mahkeme kararı ile yapılabilecektir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 35. maddesinde “kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez…” ibaresi yer aldığından, her hangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur....

          UYAP Entegrasyonu