Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in anne-baba ve kardeşlerini gösterir nüfus aile kayıt tablosunun ilgili nüfus müdürlüğünden, buradan temin edilememesi halinde ... Genel Müdürlüğü'nden temin edilmesi, gelen kayıtların eski Türkçe olması halinde tercüme ettirilerek evrakına eklenmesi, istenilen kayıt ve belgelerin eksiksiz evrak arasına alınıp alınmadığı mahkeme hakimince denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    ın tarafların tamamı ile irtibatını tevsik eden nüfus aile tablosu veya verasat ilamı evrak içinde bulunmamaktadır . Mahkemece ....a ait onaylı nüfus aile tablosu ile bütün mirasçılarını gösteren veraset ilamının ilgili yerlerden temin edilerek dosya arasına alınması, geri çevirmeyle istenilen kayıtların eksiksiz dosya arasına alınıp alınmadığının denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 23.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ın, davacılar ... ve ... üzerindeki nüfus kayıtlarının iptali ile davalılar ... ve ... üzerine kayıt edilmesini talep etmişlerdir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır. ( Hukuk Genel Kurulu 2013/18-354 E. 2013/1554 K. 13.11.2013 T.) Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4....

        'ın anne ve babası olarak kayıtlı olduğunu ileri sürerek amcası ve yengesi üzerindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek anne ve babasının nüfusuna kaydedilmesini talep etmiştir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır. ( ... 2013/18-354 E. 2013/1554 K. 13.11.2013 T.) Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4....

          Davalı İdare temsilcisi duruşma sırasındaki beyanında özetle; dosyanın talep özü itibarıyla nüfus kayıtlarının tapu kayıtlarına uydurulması talebinden ibaret olduğunu, Nüfus Kanununun 10. maddesine göre kurumlarda kişiyle ilgili yapılan işlemlerde nüfus kayıtlarının esas alınması gerektiğini, kayıtlar arasında farklılık olması halinde nüfus kayıtlarında değişiklik yapılamayacağını, usulüne göre diğer kayıtların düzeltilmesi gerektiğini, aynı kanunun 14. maddesi de kapalı kayıtlarda işlem yapılmayacağı hükmünün düzenlendiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          nin nüfus kaydı getirtilerek bilirkişi incelemesi yapılmış ve dava kabul edilmiştir. Dava konusu taşınmazların tapu kayıtları ile kadastro tutanakları ve dayanakları dosya içerisinde mevcut değildir. Her ne kadar bilirkişi raporunda kayıtların incelendiği yazılı ise de kayıtlar dosya içerisinde olmadığından bilirkişi raporunu denetleme olanağı da bulunmamaktadır. Ayrıca, getirtilen nüfus kaydının davacıların murisine ait olduğu hususu da açıklığa kavuşturulmamıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 14.10.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi...

            Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca "Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddi hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir." Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" anlaşılır. (Ergun Özsunay, Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, S:243). "Kayıt düzeltilmesi", aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi" veya "değiştirilmesi"dir. Nüfus kütüklerindeki "doğru olmayan kayıtların" düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

            Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olmadığından 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak ele alınması mümkün değildir. Doğum yerine ilişkin kayıtların ancak bir hata varsa düzeltilmesi mümkün olup, sırf haklı sebeple değiştirilmesine dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Her ne kadar 0 8.05.2020 tarih ve 2505 sayılı olup, 9 Mayıs 2020 tarihinde Resmi Gazetede ilan edilen Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğinde yurt dışında doğanların doğum yerinin ülke ismi ile birlikte yazılması gerektiğine ilişkin bir düzenleme getirilmemiş ise de, yukarıda izah edildiği üzere, nüfus kütükleri resmi sicillerdir ve belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluştururlar....

            Nüfus Müdürlüğünün 5.6.2006 günlü nüfus kaydında evli gözüküp yalnızca evlenme tarihlerinin nüfus kaydında yer almadığı ve nüfusa tescil işleminin sadece açıklayıcı bir nitelik arzettiği, evlenme olayının nüfus kütüğüne işlenmesinin nüfus idaresine verilmiş bir idari görev olduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (c) fıkrasına göre, davacıların somut olayda olduğu gibi bir kaydın düzeltilmesi veya iptali için tespit davası açma hakları vardır. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden davacıların Tirebolu Nüfus Müdürlüğünde bulunan nüfus kütüklerindeki kayıtlarda evli oldukları belirtilmesine karşın, evlilik tarihlerinin yazılmadığı görülmüştür....

              nın dayanağı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1997/421-927 Esas-Karar sayılı kesinleşmiş ilamının nüfus kayıtlarına işlenip işlenmediğinin Nüfus Müdürlüğünden sorulması, 3- Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ait 2000/810-2002/951 Esas-Karar sayılı veraset ilamında ... oğlu ...'nın 1946 yılında ölümü ile geriye 1974 yılında ölen oğlu ...'ın kaldığı belirtilmesine rağmen dosya içinde bulunan bir nüfus kaydında 1974 yılında vefat eden ....'ın baba adının ... olarak belirtildiği anlaşılmakla çelişkinin giderilmesi için; miras bırakan ...'a ait verasete esas açık nüfus kayıtların Nüfus Müdürlüğü'nden getirtilerek ...'un ... veya ... isminde bir evladı olup olmadığının belirlenmesi, 4- Bir kısım davalıların dayanağı olan 21.04.1941 tarih 7 sayılı tapu kaydının oluştuğu günden itibaren tüm tedavüllerinin getirtilmesi istenilmesine rağmen kaydın geldisi olan ... ... tarih C:... sıra ... sayılı kayıt örneği ...ndan getirtilmemiştir. Bu halde anılan kaydın geldisinin ....'...

                UYAP Entegrasyonu