Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...
Köyü 249 ada 29 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından salt veraset ilamlarına göre tespit edilen mirasçılar ile kararda isimleri geçen davalıların farklı olması nedeniyle temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; tapu kayıtlarından ... oğlu ...'ın nüfus kayıtlarına ulaşılamadığı, ölü ise mirasçılarının tespit edilemediği anlaşılmaktadır. Kim olduğu, nerede bulunduğu tespit edilemeyen sağ ya da ölü olup olmadığı saptanamayan kişinin mal varlığının 3561 sayılı Kanun gereğince kayyım tarafından yönetimi gerekmektedir. Anılan Kanun gereğince ... oğlu ...'...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : 3561 Sayılı Kanun Gereği Kayyım Atanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesiyle; İstanbul İli Fatih İlçesi Kocadede Mahallesi 1370 ada 21 parselde kayıtlı olan taşınmazın imar planına göre park alanı olduğu, bu taşınmazın kamulaştırılması amacıyla encümen kararı alındığı, taşınmaz maliki olarak görünen ... oğlu: ... isimli kişiye davet mektubu gönderilmek istendiği, ancak bu kişinin soyadı ve adresinin olmaması sebebiyle kendisine ulaşılamadığı, taşınmaz malikinin nerede olduğu, sağ olup olmadığı, ölü ise mirasçısı olup olmadığı hususlarının tespit edilemediğini belirterek kayyım tayin edilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüyle, mahallin en büyük mal memuru ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kişinin askerlik yaparken vefat etmesi halinde ikamet adresinin orası olduğunun kabulünün yanlış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kayden sağ olarak gözüken kişinin, ölü olduğunun tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir....
Dava konusu parselin kadastro tutanağının incelenmesinde, taşınmaza Haziran 1303 yoklama tarihli 110 sıra numaralı tapu kaydının revizyon gördüğü ve ... (...) adına kayıtlı olduğu ancak ölü olmasına rağmen mirasçıları belirlenemediğinden ölü olduğu beyanlar hanesine yazılmak suretiyle tespit yapıldığı anlaşılmaktadır. Dosyaya getirtilen Tokat Asliye Hukuk Mahkemesinin 1958/108-711 esas ve karar sayılı ilamının incelenmesinde; muris Ayrancıoğullarından ... oğlu ...'in nüfus yazımlarından önce 1320 Yılında vefat ettiğinin yazılı olduğu görülmektedir. Soyadı Kanunu 25.06.1934 tarihinde yayınlanıp 6 ay sonra yürürlüğe girdiğine göre 1320 yılında vefat eden birinin soyadı alamayacağı açıktır. Kaldı ki, kimlik bilgileri ancak nüfus kaydına göre düzeltilebileceğinden o kişinin öncelikle nüfusa kayıtlı olması gerekir....
, kütüklere ilgilinin ölüm araştırmasının yapıldığı açıklamasında bulunulacağı, bu araştırma sonuçlanıncaya kadar kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı, kişinin öldüğünün tespit edilmesi halinde ölüm olayının aile kütüğüne tescil edileceği, hakkında araştırma yapılan kişinin sağ olduğunun anlaşılması halinde ise yapılan açıklamanın silineceği, 4. bendinde de genel müdürlükçe, MERNİS ve adres kayıt sisteminde yer alan bilgilerden yararlanılarak uzun süredir işlem görmeyen ve ölü olması muhtemel olup da aile kütüklerinde sağ görülenlerin araştırılmasının, üçüncü fıkrada belirtilen usule göre Nüfus Müdürlükleri'ne yaptırılacağı belirtilmiştir....
Somut olayda, kapalı kayıtta düzeltme yapılamaz ise de "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince düzeltme isteminin tespiti de kapsayacağı dikkate alınarak davacının davasını ispatladığı, TC numaralı kişinin adının gerçekte "Ömer" olduğu, baba adının gerçekte "Bayram Ali" olduğunun tespitine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Davanın kabulü ile; İstanbul ili Fatih ilçesi Hırka-i Şerif Mahallesi Cilt No: 54, Hane No: 836 Birey Sıra No: 1'de nüfusa kayıtlı, TC nolu Ali ve Gülha oğlu Hafız Ömer'in nüfus kaydında "Hafız Ömer" olan adının gerçekte "Ömer" olduğunun, "Ali" olan baba adının gerçekte "Bayram Ali" olduğunun tespitine, aynı kişinin nakilden önceki nüfus kaydı olan Rize ili Merkez ilçesi Kavaklı Mahallesi Cilt No: 25, Hane No: 28, Birey Sıra No:3'te nüfusa kayıtlı 01.07.1869 doğumlu TC nolu, Ali ve Gülfe oğlu Ömer'in nüfusta "Ali" olan baba adının gerçekte "Bayram Ali" olduğunun tespitine, kişi kaydının kapalı olduğu göz önüne alındığında...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dilekçesinde, Suriye uyruklu davacı ...'in Suriye'deki nüfus kayıtlarında babası... ile Türkiye'deki nüfus kayıtlarında ... olarak kayıtlı kişinin aynı kişi oldukları ile davacının ...'ın kızı olduğunun tespitini istemiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Suriye'deki ve Türkiye'deki kayıtlarda davacının babası olarak geçen kişinin aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının Suriye uyruklu ... olduğu, Suriye'deki kayıtlarına göre davacının babası ...'...
(TMK md.7) Hakim çekişmesiz yargıda re'sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesinde bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren tarafın iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, 30. maddesinde ise doğum ve ölümün öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlarla, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa her türlü delille kanıtlanabileceği belirtilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 03.02.1999 tarih, 1999/2- 58 Esas, 1999/53 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, nüfusa kayıtlı olamayan bir kişi için de mirasçılık belgesi istenilebilir. Murise ait olduğu belirtilen tapu kayıt ve dayanak belgeleri getirtilmeli, davacıdan tanık dahil bu konuda göstereceği diğer delilleri sorulup incelendikten sonra bir karar verilmelidir....
nun gerçek babasının ......, gerçek annesinin ise açık kimliği tespit edilemeyen... olduğu, davanın gerçeğe aykırı beyana dayanılarak oluşturulmuş ve gerçek durumu göstermeyen nüfus kaydının düzeltilmesi ve evlenmenin butlanı talebine ilişkin olduğu ve gerçek durumu gösteren nüfus kaydının ispat edildiği kabul edilerek esas ve birleşen davaların kabulü ile,...... TC Kimlik Numaralı ...'nun gerçek babasının.......TC Kimlik Numaralı ...... ve gerçek annesinin açık kimliği tespit edilemeyen... olduğunun tespitine, gerekli düzeltme ve ilişkilendirmenin Nüfus Müdürlüğünce yapılmasına karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi, babalığın tespiti ve evlenmenin butlanı istemlerine ilişkindir. Davada maddi olguları ileri sürmek taraflara, nitelendirmesi hakime aittir. Davacı bu davada ...'...