Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Mahkemece, zabıta araştırması yapılmadığı, nüfus araştırmasının da usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle; 312 sayılı parselin tapu kaydında malik görünen "..." ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka kişiler olup olmadığı nüfus müdürlüğünden ve ilgili zabıta biriminden sorulmalı, yapılan araştırmalar sonunda aynı isimli başka kişiler olduğu bildirildiği takdirde sağ ise kendileri ölü iseler mirasçıları duruşmaya çağrılarak kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen taşınmazda herhangi bir hak iddiaları bulunup bulunmadığı konusunda beyanları alınmalıdır. Ayrıca, “Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır....
in babasının (ölü) ... değil, gerçek babasının annesi ile evlilik dışı ilişki kuran ... olduğunun tespiti ile buna göre küçüğün baba adının nüfus kaydında düzeltilmesi istenilmiştir. Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan ve niteliği itibarıyla soybağının düzeltilmesi istemli davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden Artvin İli Ardanuç İlçesi Ovacık Köyünde bulunan 118 ada 29, 31, 47, 48, 50 ve 51 parseldeki taşınmazlarda İsmail oğlu T6 tam hisse ile malik olduğu, bu kişinin sağ olup olmadığı, ölü iseler mirasçılarının bulunup bulunmadığı bilinmediğinden Hazinenin hak ve menfaatlerinin korunması için adı geçen kişilere 3561 sayılı Yasa uyarınca kayyım atanmasının istendiği, mahkemesince yaptırılan kolluk araştırmasında T6 Kurtuluş Savaşında çıkan seferberlik üzerine savaşa gittiği ve bir daha dönmediği, T6 Fikret AVCI'nın babasının amcası olduğunun belirtilmesi üzerine, T6 nüfus kaydına ulaşabilmek için Dairemizce Fikret'in anne ve babası ile kardeşlerini gösterir nüfus kaydı dosyamız içerisine alınmış, İlyas'ın babasının kardeşlerini gösterir kaydının temini için Ardanuç Nüfus Müdürlüğüne müzekkere yazılmış ancak kayıtlara ulaşılamadığı bildirilmiştir....
Mahkemece; "Tüm Dosya Birlikte Değerlendirildiğinde; Her ne kadar mahkemenizde Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) davası açılmış ise de nüfus kaydına ilişkin düzeltme davalarında talepte bulunan kişinin yerleşim yerinin , talepte bulunan yoksa kaydın düzeltilmesi istenen kişinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, bu haliyle değerlendirildiğinde nüfus kaydının düzeltilmesinde talebinde bulunan davacının yerleşim yerinin Araklı olmadığı, Hollanda Krallığı olduğu, kaydın düzeltilmesi istenen kişinin yerleşim yerinin ise Düzce olduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "1- Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili mahkemenin Düzce Asliye hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, 2- Yetkili mahkemenin Düzce Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından dosyanın KARAR KESİNLEŞTİĞİNDE TALEP HALİNDE DÜZCE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, (taraflardan birisinin yetkisizlik...
Davanın kabulü ile 1051 ada 2 parsel sayılı taşınmazın m...ki ... ... kızı ...’nin isminin “...”, soyisminin “...” olarak düzeltilmesi ile kayıt m...kinin “... ... kızı ...”olarak tapuya kayıt ve tesciline ilişkin olarak verilen karar Dairece; ... ... kızı ... kaydının nüfus müdürlüğünden araştırılması gerekirken ... ... kızı ... ... kaydının araştırıldığı, kayıt m...ki görünen ve davacının mirasbırakanı ile kardeş oldukları anlaşılan ... ... kızı ...’ye ait nüfus kayıtlarına ulaşılarak sağ ise kendisinin ölü ise mirasçılarının dava konusu taşınmazda hak iddialarının olup olmadığının sorulması, hak iddialarının bulunması durumunda uyuşmazlığın mülkiyet ihtilafına yönelik olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın sübutu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
in mirasçılarının sağ olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, karar Dairenin 17/01/2018 tarihli ve 2017/7658 E. 2018/707 K. sayılı ilamı ile, '...Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Kadastro Mahkemesi'nin talep yazısı ile kadastro komisyon kararında adı geçen 10/60 pay maliki olarak görünen ... oğlu ...'e kayyım atanmasının talep edildiği ancak taşınmazların parsel numaralarının belirtilmediği, mahkemece ... oğlu ... hakkında kolluk araştırmalarının yapıldığı, dosyada bulunan nüfus kaydına göre ... ve ... oğlu ...'in kim olduğunun belirlendiği gerekçesiyle mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmakta ise de; yapılan inceleme ve araştırmayla komisyon kararında adı geçen kişinin nüfus kaydındaki kişi ile aynı olup-olmadığı duraksamaya yer vermeksizin belirlenememiştir. Kaldi ki; nüfus kaydındaki kişinin baba adı ... olarak geçmekte iken kadastro komisyon tutanağında ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydında sağ görünen kişinin ölümünün tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, davacının amcası ...'nin nüfus kaydında evli olmadığı halde... ile evli göründüğü, 1902 doğumlu ......
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde; kendisinin sağ olduğu halde nüfus kütüğünde ölüm kaydının işlenmiş olduğunu, aynı isimle sağ olarak kayıtlı bulunan kişinin ise ölü olduğunu, nüfus kaydında "Behice" olan anne adının aslında "Fahriye" olması gerektiğini, çünkü kendisinin "Fahriye"den doğduğunu ileri sürerek ... T.C. kimlik numaralı ölü ...'in ölüm kaydının iptalini, anne adının "Fahriye" olarak değiştirilmesini, ... T.C. kimlik numaralı "..."in ölüm vukuatının nüfus kaydına işlenmesini istemiş, mahkemece davacının anne adının Fahriye olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı ... T.C. kimlik numaralı 01.05.1959 Mengen doğumlu Süleyman oğlu ...'in, anne adının Fahriye olarak düzeltilmesi halinde Fahriye'nin, ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Kişinin kimlik bilgisinin ve Ölü Olduğunun Tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekili tarafından müvekkilinin kök murisi Mulla Mehmet Cömert'in açık kimlik bilgilerinin, öldüğünün ve ölüm tarihinin tespiti ile nüfus kayıtlarına tescil edilmesine karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın reddine yönelik karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı dosyada mevcut bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, nüfus müdürlüğünün 27/02/2018 gün ve 305 sayılı cevabı yazısından T4 24/11/1925 tarihinde nüfusa yersel yazım ile tescil edildiğinin tespit edildiği, T4 babası Mulla Mehmet'in nüfusta kaydının olmadığı ve ölü Mulla Mehmet olarak yazıldığının tespit edildiği, yersel yazımda ölü olanlar nüfusa tekrar yazılmadığından Mulla Mehmet'e ait nüfus kayıt örneğinin gönderilemediğinin bildirildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve babalığın tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, nüfus kayıtlarında babası görünen Halaf'ın ağabeyi, anası görünen Hadice'nin ise ağabeyinin eşi yani yengesi olduğunu baba ve anasının Hasan ve Tarfa olduğunu belirterek soybağının ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş, mahkemece dava soybağının reddi davası olarak kabul edilmek suretiyle hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile reddedilmiştir. Olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir....