Mahkemece, davacının 23/08/1995 tarihinde nüfusa tescil edilmiş olduğu belirtilerek e tescil engeli ve davacının ölmüş ağabeyinin bulunması nedeniyle kendisinin nüfusa kayıt edilmeyip ağabeyinin nüfus kaydı ile işlem gördüğü iddiasında ise saklı nüfus söz konusu olduğundan, bu işlemin idari yoldan düzeltilmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Nüfus Hizmetleri Kanununun 15 maddesi ile doğumun bildirimi, 31. maddesi ile ölümün bildirimi, 33. maddesi ile ölü olduğu halde aile kütüklerinde sağ gözükenlerin nüfus kütüğüne geçirilmesi düzenlenmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Nüfusa kayıt edilmeyerek kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanması nedeni ile bir kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindendir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ....vatandaşı olan ... ile .... kayıtlarındaki...) isimli kişinin aynı kişi olduklarının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, ... isimli şahıs tarafından açılmış olup, dosya içerisindeki nüfus müdürlüğü yazısından; bu kişinin kaydının uzun zamandır işlem görmediği, ölü veya sağ olup olmadığı teyit edilemediğinden hakkında ölüm araştırması yapılmadığı anlaşılmıştır. Davayı açan ... isimli şahsın üzerinde bu isimle taşıdığı kimlik mevcutsa adı geçenden istenilerek onaylı örneğinin dosyaya eklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dairenin 01.07.2010 tarihli geri çevirme kararında davalı ...'nin sağ olup olmadığı araştırılıp ölü olduğunun anlaşılması halinde mirasçılık belgesinin ilgilisinden temini ile mahkeme kararı ve temyiz dilekçesinin mirasçılarına, sağ ise kendisine tebliğ edilmesi istenmişse de mahkemece geri çevirme kararından sonra davacı vekilinin davalı ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/194 E. sayılı dosyasının da incelendiğinde nüfus kaydında görünen Durdu Mehmet (T.C:) ile Mehmet Ateş (T.C:)'in aynı kişi olduğunu, Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/194 E. sayılı dosyasında gerekli incelemeler yapıldığını, kolluk ve ilgili birimlerce Durdu Mehmet ve Mehmet Ateş'in aynı kişi olduğunun tespit edildiğini, ilgili dava dosyasında taraflarına mükerrer kaydın iptali davası açılması için süre verildiğini, açılan bu davanın sonucunun beklenileceğini, nüfus kayıtlarındaki bu mükerrer kaydın iptalini talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu belirtip müvekkilinin annesinin babası olan Durdu Mehmet (T.C:) ile Mehmet Ateş (T.C:)'in aynı kişi olduğunun tespitine, nüfus kayıtlarındaki mükerrer kaydın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T3 temsilcisi duruşma sırasındaki beyanında özetle; takdiri mahkemeye bırakmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı ...'un nüfus kaydı getirtilip sağ ya da ölü olup olmadığı belirlenerek; ölü olduğunun anlaşılması halinde veraset ilamının ilgilisinden temini ile mirasçılarına mahkeme kararı ile davacıya ait temyiz dilekçesi tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
köyü 56 ve 57 parsellerde 48/240 payın tapu maliki ölü Fatma; Mehmet kızı kaydı ile belirtilen kaydın, Mersin 10 Noterliğinin 15/04/2015 tarih ve 07575 yevmiye sayılı mirasçılık belgesinde 09/02/1960 tarihinde vefat eden Toprak Mehmet kızı 01/07/1889 d.lu Fatma Ay olduğunun tespiti şeklinde mülkiyet tespit kararı verilmesini ve tapuda Ölü Fatma Mehmet kızı olarak belirtilen malik ile , Toprak Mehmet kızı Fatma Ay'ın aynı kişi olduğunun tespit ve tesçiline karar verilmesini talep etmiştir....
olmayıp ... adındaki bir kadın olduğunun tespit edilmesi nedeniyle, ...'nın kaydının düzeltilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulduğu anlaşılmıştır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzeltmeyi isteyen şahıslar ile resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır. Yasanın bu hükmüne göre Cumhuriyet Savcılarının dava açmaları ilgili resmi dairelerin gösterecekleri lüzum üzerine mümkündür. Mahkemece Nüfus Müdürlüğünce Cumhuriyet Savcılığına ihbarda bulunulduğu hususu da dikkate alınarak davaya devam edilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın esasına girilmeden reddine karar verilmesi, 2-Kaydının düzeltilmesi istenen ...'in kayden annesi görünen ... ölü olduğundan mirasçılarının; ve ayrıca gerçek anne olduğu iddia edilen ...'...
Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, İdari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Somut olayda; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yersel yazım yapıldığı ve tapu maliki olarak görünen kişinin nüfusta kaydının bulunmadığı, ölü kişinin nüfus siciline tescilinin de mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin uyumlu hale getirilebileceği nüfus kayıtları bulunmamakla birlikte, tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece “dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında tapu maliki olarak görünen ... ile davacıların murisi ... oğlu ... ...'...
Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacının, babası...hanesinde kayıtlı iken 30.10.2014 tarihinde evlenerek bu haneden ayrılması üzerine Küçükşener soyadlı nüfus kaydının kapatıldığı anlaşıldığından; yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davacının soyadının "..." olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken, kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı dikkate alınmadan düzeltme kararı verilmesi doğru değil..."(Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 15.2.2018 T. 2017/6743 E. - 2018/2272 K.) "...Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının babasının 01.06.2005 tarihinde ölümü üzerine nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davacının babasının babasının ilgili olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı dikkate alınmadan düzeltme kararı verilmiş olması, doğru görülmemiştir..."(Yargıtay 8....
Bor İlçe Nüfus Müdürlüğü, Hacı İbrahim kızı Hafiza Okçu adında bir adet, İbrahim kızı Hafize kaydında bir adet kişi kaydına rastlanıldığını bildirmiş, buna ilişkin nüfus kayıt örneklerini göndermiştir. İncelenmesinde kimlik numaralı Hafize'nin baba isminin Hacı İbrahim, eşinin isminin Mehmet olduğu görülmüştür. Ancak 4 kimlik numaralı 1894 doğumlu bir Hafize kaydı daha gönderilmiş olup bu Hafize'nin baba adı İbrahim, eşinin adı Osman, soy ismi Sürmelidir. Bu kişi 1894 doğum tarihli ve 1988 tarihinde vefat etmiş olup kadastro tespiti 1966 tarihinde yapıldığında malik İbrahim kızı Hafıza'nın ölü olduğu yazılmıştır. Bu nedenle tapu kaydında 1988 tarihinde vefat eden kadastro tarihinde sağ olan kişinin ölü olduğu yazılarak belirtilmesi mümkün değildir. Kaldı ki tapu kaydı ve dayanaklarında malik Hafize'nin eşlerinin isimleri de davacının murisi ile uyumludur. Mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile tapu malikinin tapuda yazılı eş bilgileri davacının iddiasını doğrulamaktadır....