Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise davacının yerleşim yeri adresinin "..." olduğu ve iptali istenen kaydında doğum yeri ve yerleşim yerinin "..." olduğu, ayrıca davacının oturma yeri ve yaşam faaliyetlerini sürdürdüğü yerleşim yerinin tam olarak tespiti için kolluk araştırması yaptırılarak davacının "..."'de oturduğu ve nüfus davalarında mahkemenin yetkisinin kesin olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, kızı ... ...'in 1982 yılında özürlü olarak doğduğunu ve doğumundan 20 gün sonra eceli ile vefat ettiğini, kızı ... ...'in nüfus kaydında sağ olarak gözüktüğünü, ölüm olayının nüfus kaydına işlenmediğini, bu nedenle nüfus kaydında sağ görünen esasında 1982 tarihinde vefat etmiş olan kızı ... ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2020 NUMARASI : 2018/269 ESAS -2020/77 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı İddia ve Dayanaklarında Özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;müvekkil kurum tarafından Erzurum ili Yakutiye ilçesi Sultanmelik mahallesi 455 ada 44 nolu parsel için Erzurum 3. AHM'sinin 2014/896 Esas sayılı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasının açıldığı davalı mirasçılardan Perihan Koçer'in ölü olduğunun tespit edildiği, mirasçılarının tespiti amacıyla yetki verildiği, 1. SHM 2017/694 Esas sayılı dosyası ile veraset ilamı ve mirasçılık belgesi istemli dava açıldığı, daha sonra 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, nüfus kaydında ölü olduğu yazılı olan davacının sağ olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece yapılan nüfus araştırmasının usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle; 138 ada 10 sayılı parselin tapu kaydında malik görünen ..." ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka kişiler olup olmadığı nüfus müdürlüğünden ve ilgili zabıta biriminden sorulmalı, yapılan araştırma sonunda aynı isimli başka kişiler olduğu bildirildiği takdirde bu kişiler sağ ise kendileri, ölü ise mirasçıları duruşmaya çağrılarak kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen taşınmazlarda herhangi bir hak iddiaları bulunup bulunmadığı konusunda beyanları alınmalıdır. Tüm bu işlemler yerine getirildikten sonra hala tereddütler giderilememiş ise mahkemece taşınmaz başında keşif yapılarak tanıklar ve tespit bilirkişileri dinlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Mahkemece usulüne uygun şekilde nüfus araştırması yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle; 1564 ve 2589 sayılı parsellerin tapu kaydında malik olarak görünen "... oğlu ..." ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka kişiler olup olmadığı nüfus müdürlüğünden sorulmalı, yapılan araştırma sonunda aynı isimli başka kişiler olduğu bildirildiği takdirde bu kişiler sağ ise kendileri, ölü ise mirasçıları duruşmaya çağrılarak kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen taşınmazlarda herhangi bir hak iddiaları bulunup bulunmadığı konusunda beyanları alınmalıdır. Ayrıca tapu maliki olduğu iddia edilen şahsa ait anne, baba ve kardeşlerini gösterir nüfus aile kayıt tablosu getirtilerek tespit tutanağındaki bilgilerle paralellik taşıyıp taşımadığı da denetlenmelidir....
a gönderilen karar öldüğünden bahisle tebliğ edilmeden iade edilmiş ise de UYAP ortamından çıkartılan nüfus kayıt örneğinden halen sağ olduğu anlaşıldığından muhatabın yakınlarından sağ veya ölü olduğu sorularak, ölü olduğunun belirlenmesi halinde nüfus kayıtlarına bu husus işletilerek veraset belgesi temin edilmek suretiyle gerekçeli kararın mirasçılarına tebliğ edilmesi ve temyiz süresi beklenildikten sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 22.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
NÜFUS KANUNU (MÜLGA) [ Madde 33 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı A… …. Ö… …..'ün 20/1/2003 tarihli dava dilekçesiyle Nüfus Müdürlüğü aleyhine açtığı davada, 1/4/1982 tarihinde doğan 1985 yılı Kasım ayında vefat eden oğlu A… …. Ö… …..'ün nüfus kütüğündeki sağ kaydının ölü olarak düzeltilmesine karar verilmesini istediği, davaya ölen çocuğun annesi ve davacının eşi olan Selver Öztürk'ün de katılımının sağlandığı, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Nüfus Kanununun 33. maddesi uyarınca ölen kişinin nüfus kütüğünden düşürülmesi işlemi idari bir işlemdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Davacılar murisleri olan ve nüfus kayıtlarında farklı isimler ile anılan Ayşe Sıdıka Öney'in nüfus kayıtlarının çelişkileri giderir şekilde bu isimle tescili, aynı zamanda doğum tarihinin 22/01/1970 olarak tashihini talep etmişlerdir. İsim tashihine dair değerlendirme; Her ne kadar ölü kişilerin isimlerinin düzeltilmesinde hukuki yarar bulunmasa da somut olayda murisin kendi nüfus hanesindeki kayıt ile mirasçılarının nüfus hanelerindeki görünen kaydı arasında farklılıklar bulunduğu tespit olunmakla davacıların dava açmakta hukuki yararı olduğu sonucuna varılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının ... ve ... oğlu ... olduğunu, nüfus kayıtlarında ölü olarak göründüğünü, sağ olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesi istenmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu tür davalarda mülkiyet nakline yol açmamak için tapuda malik görünen kişi ile ismi düzeltilen kişinin aynı şahıs olduğu şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Dava konusu 162, 163, 166 ve 167 parsel sayılı taşınmazların tesciline dayanak tapulama tutanaklarında taşınmazların... kızı ... adına tespit edildiği anlaşılmaktadır. Gerçekten ... mahallesi 19 cilt, 52 hanede ... kızı ... adlı bir kişinin kaydının bulunduğu, bu kişinin... kızı ile aynı kişi olduğu ve mükerrer kayıt olduğundan bahisle baba adının ... olarak bırakılıp... kızı olanın kaydının kapatıldığı bildirildiğine göre ve Savcılığın 19.09.2005 tarihli araştırma sonucunda... kızı ... ile ... kızı ...’nin ayrı kişiler olduğu ve her ikisinin de ölü olduğunun tespit edildiğine göre kayıt maliki ile düzeltilmesi istenen kişinin aynı kişi olduğunun kabulü mümkün değildir....