nin nüfus kaydına işlendiğini bildirerek, 1960 doğumlu ...'nin nüfus kaydındaki ölüm kaydının iptali ile 1947 doğumlu ...'nin nüfus kaydına işlenmesini dolayısı ile sağ ...'nin ölü, ölü ...'nin de sağ olarak nüfus kaydının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, Nüfus Müdürlüğünce mahkeme kararı ilgililerin nüfus kayıtlarına işlenmiştir. ..... Cumhuriyet Başsavcılığının 04/04/2013 tarihli Cumhuriyet Savcısı ...... imzalı mütalaa ile; "... Dayanak mahkeme kararı ile ölü kaydının diriye, diri kaydının da ölüye çevrilmesi nedeniyle şahıs mağduriyetinin doğduğu" gerekçesiyle gerçeğe aykırı olan kararın düzeltilmesi için kanun yararına temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Nüfus kaydında sağ gözüken kişinin ölü olduğunun tespiti için açılan davada, öldüğü iddia olunan kişinin tüm mirasçılarının davacı veya davalı olarak yer alması gerekir. İncelenen dosyada, ölü ...'ın mirasçılarının davaya dahil edilmediği görülmektedir....
Bu nedenle davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına...asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Açıklanan nedenlerle, yanlış beyana dayalı olarak oluşturulan nüfus kaydının iptali davasında, davaya.... asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi yerine.... aile mahkemesinde bakılarak, davalının kimlik bilgilerinin dosyaya sunulmadığından bahisle davanın usulden reddine, karar verilmesi doğru görülmemiştir....
in nüfus kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Boğazlıyan Sulh Hukuk Mahkemesinin 1988/5 Esas sayılı ortaklığın giderilmesine ilişkin dava dosyasının (davacının dava dilekçesinde bahsettiği dosya) mahkemesinden istenip, dosya arasına konulmasından, 2-Davacıya bu davayı açması için mahkemece verilmiş bir yetki kararı varsa, o kararın örneğinin dosyaya konulmasından, 3-Davacı ile nüfus kaydının iptali istenilen... arasındaki irtibatı gösterir kayıt, belge (veraset ilamı, nüfus kaydı) varsa davacıdan istenilerek dosyaya konulmasından, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yasa düzenlemesi gereği T3 veya görevlendireceği memurunun katılımı olmaksızın yargılamanın sürdürülmesi mümkün değil iken duruşmanın nüfus memurunun yokluğunda yapılması, 2- Davacı tarafça mükerrer kayıt iddiası ile TC kimlik numaralı Fuat Kınoğlu'nun nüfus kaydının iptali talep edilmesine rağmen dava dilekçesinde sadece T3 davalı olarak gösterilmiştir. Oysa ki talep bakımından; TC kimlik numaralı Fuat Kınoğlu'nun kaydının iptali halinde hukukları etkilenecek olan mirasçılarının ve mükerrer kayıt olduğu bildirilen davacının babası TC kimlik numaralı Fuat Kınoğlu'nun davacı dışındaki mirasçılarının tespiti ile sağ iseler kendilerinin, vefat etmiş iseler mirasçılarının davada yer almaları gerekirken davaya katılmaları sağlanmadan eksik taraf teşkili ile yargılamaya devam olunması, 3- Nüfus kayıtlarının düzenlenmesi istemi şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacıların babası ... 01.03.1946 doğumlu olarak ... ile eşi ...'nın çocukları olarak 14.12.1949 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Somut olayda dava, davacıların babası ...'nın, dede ve ninesi ... ve ...'nın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..... gerçek babasının da nüfus kaydına göre kardeşi olan ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacıların babası ...'...
Afyonkarahisar Aile Mahkemesi ise, iptali istenen hususun soy bağının reddi veya babalık davası olmadığı, nitelik itibariyle bu davanın soy bağının reddi davası değil nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/07/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
in resmi olmayan beraberliğinden olduğu halde, babasının resmi nikahlı eşi ... üzerine kayıt edildiğini bildirerek, müvekkilinin resmi nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi olan ...’in annesi olarak nüfusa kayıt edilmesini istemiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili, müvekkili ... ve ...’un, babası ... ile ...’nun resmi olmayan beraberliğinden olduğu halde, babasının resmi nikahlı eşi ... üzerine kayıt edildiğini bildirerek, müvekkilinin resmi nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi olan ...’nun annesi olarak nüfusa kayıt edilmesini istemiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ile ...’nun resmi olmayan beraberliğinden olduğu halde, babasının resmi nikahlı eşi ... üzerine kayıt edildiğini bildirerek, müvekkilinin resmi nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi olan ...’nun annesi olarak nüfusa kayıt edilmesini istemiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın kendi çocukları gibi nüfuslarına kayıt ettirdiğini belirterek, davalının yanlış yapılan anne adının nüfus kaydının iptali ile terkinine karar verilmesini istemiştir. Dosya kapsamına göre,davanın, Sağlık Bakanlığı İzmir Dr.... Kadın Hastalıkları Ve Doğum Hastanesinde doğum yapan ...'nın ve babası olarak... gösterilen çocuğun (...'ın) nüfusta davacının annesi olarak yazılması iddiasından kaynaklanmıştır. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bursa 5....