"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının mükerrer nüfus kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, ailenin ... adında bir kızı olduğu halde, nüfus kaydında ....adlı iki kızın bulunduğunu, mükerrer olarak kaydedilenin iptalini istemiş, mahkemece, davanın kabulü ile 23.12.1952 doğumlu ... ait kaydın iptaline karar verilmiştir. 1-Dosyaya getirtilen aile nüfus kayıt tablosundan, mükerrer kayıt iptali davasının davacı ... (...) tarafından açıldığı anlaşılmaktadır. Davacının babası ... dava tarihinde ölüdür....
'a ait nüfus kaydının iptali ile ...'in doğum tarihinin 27.01.1964 olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, nüfus kütüğündeki mükerrer kaydın iptali ve doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacılar dava dilekçesinde, davacılardan ...’in nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan ... adlı bir çocuğunun gerçekte olmadığını, diğer davacı ...’in nüfusa iki kez yazıldığını bildirerek 27.01.1994 doğumlu olarak mükerrer yazılan ... n’ın nüfus kaydının iptalini ve ...’in doğum tarihinin 27.01.1994 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....
ın nüfus kaydında ... ... ve ... ... olan anne ve baba adının iptali ile küçüğün anne ve baba adının, gerçek anne ve babası olduğu ileri sürülen ... ... ve ... ... olarak düzeltilmesi istenmiştir. Görüldüğü gibi birbiriyle bağlantılı iki ayrı dava vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih .../...-...-... sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmî sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77). Şu durumda; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık da dinlenebilecektir, Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının “gerçek durumu” yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiğinden söz edilmesi gereklidir. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından) Somut olayda; davacının iddiası, davalılar ... (...) ve ... Nüfus İdaresine yanlış beyanda bulunarak ...'in davalı ... (...) adına tescil edildiğine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kayıt Tashihi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * mükerrer nüfus kaydının iptali ile nüfus kaydının silinmesi istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.2007 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 18 Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.03.2008...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mevcut nüfus kaydının iptali ile gerçek anne ve babasının nüfusuna tesciline karar verilen ...'in nüfusa tesciline dair belgelerin (doğum tutanağı vs. belgeler) nüfus müdürlüğünden getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup Aile Mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılır. Somut olayda dava; Zilan ve Halil İbrahim'in, Bedriye ve Halim çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annelerinin ..., gerçek babalarının da...olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Somut olayda davacı, nüfus kaydında çocuğu olarak görünen...adında bir çocuğu olmadığını, esasen böyle bir kişinin hayatta olmadığını, nüfus kayıtlarında nakil sırasında hata yapıldığını belirterek bu kişinin nüfus kaydının iptali ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Davacının talebinin çekişmesiz yargı kapsamında olmadığı, adı geçen Kanun maddeleri uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği anlaşıldığından, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kendi nüfus kütüğündeki 16.10.2003 olarak yazılı ölüm kaydının iptali ve bu tarihin nüfusta sağ olarak gözüken 01.01.1976 doğum tarihli kardeşi ...'in nüfus kaydına yazılması istenilmiştir. Mahkemece ...'e ölüm kaydının verilmesine ilişkin talep yönünden mahkemenin görevsizliğine davacının nüfus kütüğündeki ölüm kaydının iptaline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in gerçekte var olmadıklarının/hiç doğmadıklarının tespiti ile nüfus kayıtlarının iptaline dair taleple ilgili olarak yapılan temyiz incelemesinde; Medine ve A.. M.., sağ anne ve babaları (davada davalı sıfatı ile yer alan) Nazile ve M.. M..'in çocukları olarak kayıtlıdırlar. Nüfus kaydının iptali davasını ancak iptali istenen kaydın varlığı nedeni ile hukukları etkilenen kişiler isteyebilirler. Olayda, nüfuslarında çocukları olarak kayıtlı bulunan kişilerin kaydının iptalini sağ anne ve babanın isteyebileceği dikkate alınarak, kardeşlerin açtığı davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....