Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacının gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan .... ve .... hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ....'in nüfusuna kaydına ilişkin birinci talebi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup, asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan ...'ın davacının gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise babalık davası olup aile mahkemesinin görevi kapsamındadır. Mahkemece, gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan ... ve ... hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ....'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ile 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının nüfusta anneleri olarak gözüktüğü davalı çocukların gerçekte anneleri olmadığının tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağının düzeltilmesi niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, çocuğun ana ile soybağı doğum ile kurulduğundan anne ile çocuk arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davaların soybağının düzeltilmesi olarak nitelendirilemeyeceğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davalılar ..... ve ......'...

      Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aynı Kişi Olduğunun Tespiti, Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, Trabzon İlindeki nüfus kayıtlarında ..., Mersin İlinde ise ... ad ve soyadı ile kayıtlı kişilerin davacının amcası olduğu bildirilerek her ikisinin de aynı kişi olduklarının tespiti istenilmiş, Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 16.04.2015 tarihli ve 2014/18247 Esas, 2015/6198 Karar sayılı ilamı ile “Dava, farklı hanelerde nüfusa kayıtlı kişilerin aynı kişi olduğunun tespiti istemine yönelik olup nüfus kaydının düzeltilmesine esas oluşturmaktadır....

          in 20.08.1991 tarihinde ölümü üzerine nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davacının murisi ......'in nüfus kayıtlarında annesi olarak kayıtlı "......" ile, Hacı Ahmet ve Habibe'den olma "......"in aynı kişi olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı dikkate alınmadan düzeltme kararı verilmiş olması doğru değil ise de; bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bir kısım davalıların karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılarak, mahkeme gerekçeli kararının (2) numaralı hüküm fıkrasında, "...tespiti ile ...'...

            Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, ...'ın ... ve ...'ın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan ..., ... ve ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Nüfusta anneliğin tespiti ve nüfus kaydının bu haliyle düzeltilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul 26. Asliye Hukuk ve Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfusta anneliğin tespiti ve nüfus kaydının bu haliyle düzeltilmesi istemine ilişkindir. Kocaeli 1....

                Ölü olduğunun tespiti istenilen Ahmet Doğaşan' ın doğum yerinin Drama olduğu, doğum tarihinin 01/07/1881 olduğu, tescil tarihinin kayıtlarda yer almadığı, kayıtlarda anne baba bilgisinin (isim hariç) yer almadığı, nüfus kayıtlarında eşi Hürmüz'ün ölüm tarihi bilgisinin yer almadığı, kızı Emine Doğaşan'ın ve oğlu Ahmet Doğaşan'ın ölüm kaydının kapalı olduğu, kızı Fatma'nın ölüm tarihinin 28/09/1926, oğlu Emin'in ölüm tarihinin 08/10/1926 olarak yer aldığı, ilk derece mahkemesince yapılan sorgulamalarda ve müzekkere cevaplarında, ölü olduğunun tespiti istenilenin, tapu kaydının, SGK kaydının, Mernis kaydının, ikametgah kaydının, banka kayıtlarında her hangi bir kaydının bulunmadığı, dul, yetim ve emeklilik maaşı kaydının bulunmadığı, vergi kayıtlarının bulunmadığı, hastane kayıtlarının bulunmadığı, kadastro kayıtlarının bulunmadığı, adreste yapılan kolluk araştırmalarında kendisini tanıyan ve bilen kimsenin olmadığının anlaşıldığı, nüfus kayıtlarında ölüm kaydının "bilinmeyen" olarak geçtiği...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ölüm kaydının iptali ve ..... ile ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü ile diğer davalılar ...., .... ve ..... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde davacı ...'ın babası .... hanesinde .... ad ve soyadı ile kayıtlı olduğunu, sağ olmasına rağmen bu kaydına ölüm şerhi düşüldüğünü, eşi hanesine ise ... ad ve soyadı ile kayıtlı olup iki kayıt arasında bağ bulunmadığını bildirerek davacının .... Köyü 51 hanede kayıtlı .... ile aynı kişi olduğunun tespiti, ....'ın ölüm kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile ... nüfus kaydının iptaline .... olduğunun tespitine ve ....'...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dava dilekçesinde, davacıların nüfus kayıtlarında kendi kızları olarak kayıtlı ...'in gerçekte diğer davalı ...'ün kızı olduğu ileri sürülerek nüfus kayıtlarının buna uygun olarak düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, davanın kabulü ile ...'in nüfus kaydının iptaline karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu