un çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında çocuk ...'un gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan... ve ... hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ...'ın nüfus kaydına ilişkin ilk talebi nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan ...'ın çocuk ...'un gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise babalık davası olup aile mahkemesinin görevi kapsamındadır. Buna göre ...'un gerçeğe aykırı beyana dayalı olarak oluşturulan... ve ...'ın nüfus hanesindeki kaydının iptali ile biyolojik annesi ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının iptaline ilişkin davada İzmir 1. Asliye Hukuk ve Pülümür Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının gerçekte olmadığı halde nüfusta üzerine kayıtlı olan ... adında sağ çocuğunun bulunmadığının tespiti ile nüfus kaydının buna göre düzeltilmesi istemine ilişkindir. İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının vekaletnamesindeki adresinin Senek Köyü, Pülümür, Tunceli olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aynı Kişi Olduğunun Tespiti, Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, Trabzon İlindeki nüfus kayıtlarında ..., Mersin İlinde ise ... ad ve soyadı ile kayıtlı kişilerin davacının amcası olduğu bildirilerek her ikisinin de aynı kişi olduklarının tespiti istenilmiş, Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 16.04.2015 tarihli ve 2014/18247 Esas, 2015/6198 Karar sayılı ilamı ile “Dava, farklı hanelerde nüfusa kayıtlı kişilerin aynı kişi olduğunun tespiti istemine yönelik olup nüfus kaydının düzeltilmesine esas oluşturmaktadır....
Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü delile başvurulabilir (YHGK, 11.2.1998 gün ve 2-87/77 sayılı). Şu durumda; zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın açılabilen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık da dinlenebilecektir. Buna karşılık, nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur (TKM 39. md, Nüfus Hizmetleri Kanunu 11.md). İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....
Mahkeme gerekçesinde, T4 doğum kayıtlarına ulaşılarak annesinin T3 olduğunun anlaşıldığı, Tufanbeyli Nüfus Müdürlüğü tarafından Selma'nın anne adının Eşe olarak değiştirildiği, bu sebeple bu iki davalı açısından dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalılardan T2 (Ulu) 'un, evlilik yaptığı Hasan Demirhan'ın önceki eşi olan T5 kızı olduğunun ve kendi üstüne kaydının yapıldığının iddia edildiği, davalıların doğum tutanaklarına ve eski nüfus kayıtlarına ulaşılamadığı, DNA testi yapılmak için davalılara usulüne uygun tebligat çıkartıldığı, davalıların duruşmaya gelmediğinden davanın kanıtlamadığından reddine karar verilmiştir. Nüfus davaları kamu düzenine ilşkin olduğundan, HMK 33 maddesi uyarınca re'sen araştırma ilkesi uyarınca araştırma yapılarak karar verilmesi gerekir. Talep içeriğine göre anne adının düzeltilmesi mevcut kayıtlı hanedeki ana-baba ve kardeşler ile tespiti istenilen anne hanesindeki kardeşlerin hakkını, mirası ilgilendiren davalardır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm ... ile ...in aynı kişi olduğunun tespiti ve nüfusa bu şekilde kaydedilmesi, nüfus kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.06.2009 (Çrş.)...
Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; davacıların talebi, bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılacağı dikkate alınmadan aile mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün ..... sayılı kararı) Somut olayda; ... 06/02/2000 doğumlu olarak Bayram ve ... çocuğu olarak baba beyanı üzerine 06/11/2000 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, çocuğun gerçek baba ve annesi olduğu iddia edilen .... Doğan 18/09/1999 tarihinde evlenmişlerdir. Davacıların iddiasının kabulü halinde çocuk, anne ve babasının evlilik birliğine tescil edilecek, dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağı TMK.nun 282. maddesi gereği kurulacaktır. Davada, ana ve baba yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. İddianın kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ..... kayden baba ve annesi görünen..... yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde ölüm kaydının iptali ile sağ olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 23.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....